Türk Milleti olarak geçen hafta sonu sandık başına giderek yerel seçimlerde tercihimizi ortaya koyduk. 31 Mart seçimlerinin sonuçları, önümüzdeki günler boyunca tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Bugünlerde ise; “İstanbul ne oldu, kim kazandı?” sorusunun cevabı büyük bir merakla bekleniyor. Cenab-ı Allah, hakkımızda hayırlısını versin.

Başta İstanbul olmak üzere bazı yerlerde hukuk kuralları çerçevesinde seçimlere itirazlar yapıldı ve yeniden tasnifler gerçekleştiriliyor. Herkesin bu çalışmalara saygı duyması ve sabırla beklemesi gerekiyor. Bu durumlar ilk kez olmuyor ki, her seçim sonrasında yaşanan olağan şeyler. Sabırla beklemek lazım.

TRT 1’de Pazar günleri öğle üzeri yayınlanmakta olan “Enine Boyuna” isimli programı yıllardır izlerim. Bu yazıyı hazırlarken de kulağım yine onlardaydı. “Seçim sonuçları nasıl değerlendirilmeli?” bölümünde kulağıma çalınan şu cümleyi çok beğendim: “Bu seçim sonuçları gelecek dönem adına birçok laboratuar malzemeleri içeriyor.” Gerçekten de seçim sonuçları ve Yüce Millet’in sandıkta verdiği ince mesajları gerek iktidar gerekse de muhalefet çok iyi incelemeli ve gereken dersleri çıkarmalıdır. Bizler de naçizane olarak 2023 Türkiyesi’ne giderken bu önemli sürece katkıda bulunmaya gayret göstermeye devam edeceğiz. Ama hepsinden önemlisi de önümüzdeki 4.5 yıllık seçimsiz dönemi Türkiye olarak başta ekonomi ve yapısal reformlar ile terörün bitirilmesi için çok iyi değerlendirmeliyiz.

İstanbul seçim sonuçları gündemin ilk sırasında yer almaya devam ediyor. ‘Cumhur İttifakı’na destek veren kesimlerin en çok sorduğu soru ise; “AK Parti lehine çıkan oylar birleştirme tutanaklarında çok düşük gösterilirken ya da hiç yazılmazken AK Parti’nin sandık görevlileri acaba ne yapıyorlardı?” şeklinde karşımıza çıkıyor. Sahi ne yapıyorlardı; acaba ‘çokoprens’ almaya mı gitmişlerdi.

Gözbebeğimiz İstanbul’da bunlar olup biterken ve AK Parti içine çöreklenmiş ‘koltukçu ve rantçı AKP’lilerin sebep olduğu birçok sorunun cevabı hayli merakla araştırılırken, bu yazımızda terörle mücadeleye ömrünü vermiş kahramanlardan sadece bir tanesi olan Kahramanmaraşlı hemşehrimiz Celalettin Fırtına’dan söz etmek istiyoruz:

Kahramanmaraş Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Dernek Başkanı olan Fırtına hemşehrimiz, seçim öncesi çağrılarda bulunarak şunları dile getirmişti: “Asla tarihimizi, geçmişimizi ve şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu seçim, Ahmet’i, Mehmed’i başkan yapmaktan ziyade, geleceğimizin, bekamızın seçimidir. Adaylara, encümenlere dargın olsanız da, teröre son darbeyi vurma seçimidir. Terörsüz ve huzur içerisinde, daha da gelişen tam bağımsız Bir Türkiye dileğiyle…”

Fırtına, seçim sonrasında da sosyal medya sayfasında şunları paylaştı: “31 Mart Beka seçiminde de yine Güvenlik korucuları olarak her yerde başta sandıkların güvenliğini sağlayıp Bekamıza da sahip çıktık. Kazanan ve kutlayan Kandil’in teröristleri değil, kahraman güvenlik korucularımız ve Yüce Milletimiz olmuştur. Ülkemize hayırlı olsun.”

Yaptığımız araştırmalar sonucunda bu başarılı hemşehrimiz hakkında elde ettiğimiz bilgileri sizlerle de paylaşmak istiyoruz.1971 yılında Elbistan’ın İncecik köyünde doğan Celalettin Fırtına, lise mezunu olup halen Anadolu Üniversitesi AÖF sosyal hizmetler öğrencisidir. 1994 yılında pkk terör örgütünün kendi köyüne düzenlediği silahlı saldırıdan sonra İncecik’te 24 arkadaşı ile güvenlik korucusu olmuş. 22 yıl korucu başı olarak görev yapmış ve bir yıl önce çıkan kanunla isteğe bağlı emekli olmuş, ancak halen silahlı gönüllü korucudur. 12 Nisan 2012’de Kahramanmaraş genelinde görev yapan bin 520 güvenlik korucusu ve yaklaşık 2 bin korucu emeklileri ile korucu şehit aileleri adına, Kahramanmaraş Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Derneği’ni kurmuş. Doğu ve güneydoğu bölgesindeki güvenlik korucuları ile irtibata geçerek 2012 yılında Ankara merkezli Korucular Federasyonu’nun kurucusu olan Fırtına, daha sonra Doğu ve Güneydoğu’da 4 federasyonun daha kurulmasına vesile olarak Ankara merkezli Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu’nun kurucusu ve başkan yardımcısı olmuş. Halen konfederasyon yönetiminde olan Celalettin Fırtına, Kahramanmaraşımız adına Doğu ve Güneydoğu’da terörle mücadelenin başarılı olmasına katkı amaçlı oralarda aşiret reisleri, korucu aileleri ile çeşitli toplantılar çalışmalar bir takım faaliyetler yapmış. Teröre karşı koyulması amaçlı Kürt halkının Türk bayrakları ile sokaklara çıkmalarında katkısı ve vesilesi olarak önemli görevler yapıp, dürüstlüğü, samimiyeti ve cesaretiyle bu illerin ileri gelenleri tarafımdan da sevilen biri olmuş.

Bununla beraber yine Kahramanmaraşımız adına, Ankara’daki başarılı samimi ve yüreğindeki vatan sevgisiyle, terörle mücadele azmi ve cesaretiyle, sevilip başarılı bulunarak devletin üst düzeyi kademeleri tarafından takdir edilerek dürüst mert ve vatansever biri olarak tanınmıştır. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından takdir edilmiştir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Yaşar Güler paşa ile de bir aile dostluğuna varan samimiyeti, sevgi, saygı ve dostane ilişkiler içerisinde olup, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu tarafından da yakinen tanınıp sevilen samimi bir yakınlık içerisindedir. Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar ile de samimi bir dostluğu olup; (hem kahraman hem fırtınasın) gibi şakalaşacak kadar arasında bir samimiyet bulunan Fırtına aynı şekilde Jandarma Genel Komutanı, emniyet teşkilatı tarafından da seviliyor. Fırtına, terörle mücadelede azim ve kararlılığı ile samimi ve dürüstçe karşılıksız olarak vatanına hizmet emektedir.

15 Temmuz akşamı da fetöcüler tarafından telefonla korucu istenmiş ancak Celalettin Fırtına buna da o akşam telefondan rest çekerek; (bildiğinizden kalmayın sizinle hareket etmeyeceğiz) deyip darbeye karşı çıkmıştır. O akşam Kahramanmaraş’taki tüm koruculara dernek adına sistem üzerinde mesaj atarak darbeye karşı olmalarını, milletten yana olmalarını istemiştir.

Celalettin Fırtına, Kahramanmaraşımızın yetiştirdiği bir değeridir ve bir vatan evladıdır. Bugüne kadar siyasi kurum ve kuruluşlardan destek ve yardım almadan kendi imkân ve gayreti ile yüreğindeki vatan sevgisiyle bir Sütçü İmam ruhu ile millet ve devletin menfaati için karşılıksız bir fedakârlıklarla çalışıp koşturmaktadır. Celalettin Fırtına’ya aslında Kahramanmaraş başta olmak üzere sahip çıkılması gerekliliğini düşünüyoruz.

Fırtına, derneğinin ve yöneticisi olduğu konfederasyon faaliyetleri ile güvenlik korucularımın tüm özlük haklarının verilmesi için büyük çaba ve gayret göstermektedir. Bir köy bekçisi bir kır bekçisi statüsündeki, korucuların sigortalı olmalarını, harçsız tabanca alma ve taşıma hakkını kazanması, görev tazminatı yol harcırahlarının verilmesine, geçici köy korucusu isimlerinin güvenlik korucusu olarak değiştirilmesi, korucu kıyafetlerinden tutunda korucu çocuklarına da kamuda öncelik verilmesine kadar korucu şehit yakınlarının da asker ve polis şehit yakınlarına tanınan hakların aynısından faydalanmalarına kadar korucu çocuklarına burs ve yurtlarda kalmalarına, tüm illerde ve Maraşımızda korucu sayısının artırılmasına kadar birçok alandaki iyileştirmelerde hükümet ve ilgililer ile görüşerek tüm bu kazanımlarda öncülük etmiş birisi olarak karşımıza çıkıyor.

Kahramanmaraş’ın 11 ilçesinde 130 mahallesinde korucu ve aileleri tarafından tanınıp sevilen ve halen bu görevine devam eden Fırtına’nın konfederasyon genel başkanlığına da getirilmesi de bekleniyor. İnşallah hakkında hayırlısı olur.

Bu gibi kahraman isimlere sahip çıkmalıyız. Çünkü Vatan bizim olmazsa olmazımızdır. İnşallah; uzun yıllardır ülkemizi tehdit eden terörü ve kaynaklarını yeni dönemde tamamen yok ederiz. (Bu arada 5 Nisan'ı 'Madalya Günü' olarak kutlamamıza vesile olan kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnet ile anıyoruz. Mekanları Cennet olsun.)

Yeniden görüşmek dileği ile…

HAFTANIN SÖZÜ: “Yok koltuğu yakma, yok kapıyı ve pencereyi sökme gibi uzun yıllar öncesinde kalan hareketleri bırakalım, vatandaşın sıkıntılarını çözmeye odaklanalım. Çünkü şov için ayıracak vaktimiz yok.” (MNŞ)

MUSTAFA NURİ ŞİRİN

e-mail: [email protected]