Genelde toplum olarak spordan pek hoşlanmayan bir yapımız var. Daha düne kadar Anadolu'nun birçok kentinde eşofmanla koşan insanlara bir tuhaf bakılırdı. Mesleğimiz icabı Türk milli takımlarımız ile birlikte dünyada 50 den fazla ülkeye görev icabı gittik. Genelde gelişmiş ülkelerde insanların sporu çok bilinçli bir şekilde yaptıklarına şahit oldum. Dünya sporunda önemli bir yeri olan Rusya'nın Karaçay bölgesinde yapmış olduğumuz bir ikili kamp sırasında sabah saat altıda şehir stadında yaşları 15 ten 70’e kadar yüzlerce insanın eksi 10-15 derecede  antrenman yaptıklarına şahit oldum. Gençler koşarken yaşlılar ise yürüyüş yapıyorlardı. Dünyada birçok ülke sporu en öncelikli aktivite olarak ele almış ve geleceğini sağlam bir nesle teslim için her türlü planlamaları yapmaktadırlar. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) "İstatistiklerle Gençlik 2015" araştırmasına göre, geçen yıl itibarıyla Türkiye nüfusunun yüzde 16,4’ünü 15-24 yaş grubundaki genç nüfus oluşturdu. Buna göre ülke genelindeki genç sayısı 12 milyon 899 bin 667 kişiyi bulurken, bunun yüzde 51,2’sini genç erkek nüfus, yüzde 48,8’ini ise genç kadın nüfus oluşturdu. 

Spor çağında 15 milyona yakın müthiş bir gençlik potansiyelimiz bulunmaktadır. Bu gençliğin sağlıklı şartlarda modern tesislerde uzmanlar nezaretinde spora yönlendirilmesinin bizi uluslararası alanda büyük başarılara taşıyacağı kesindir. Bununla birlikte spor yapmaktaki amaç bir sonuca bir başarıya ulaşmanın yanı sıra sağlık için de spor mutlaka yapılmalıdır. Bilinen bir gerçek vardır ki her spor yapan insan şampiyon olur diye bir kaide yoktur. Bu nedenle yaşlısı genci, erkeği  kadını toplum olarak bir sportif bilinçlenme içinde bulunmalıyız. Bulunmalıyız ki geleceğimizi "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi “ Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözüne uygun sağlam insanlara emanet etmeliyiz. Evet, Dünyada gördüğümüz ülkelerden bir tanesi olan Amerika’da bir lisenin spor salonundan kısa bir kesit vermek isterim. Lisenin sahip olduğu tesisler: 4-5 branşın birbirinin gürültüsünü duymadan aynı anda antrenman yapabileceği çok amaçlı spor salonu, saunalar, atletizm pisti, beyzbol sahası, futbol stadı, açık basketbol sahaları ve daha niceleri. Evet, Amerika’da sadece bir okulun sahip olduğu tesisler bunlar. Bu tesislerin aynısı Türkiye genelinde, değil lise, üniversitelerimizde bile bulunmamaktadır. Sporcu Cumhurbaşkanımız  Sn. Recep Tayip Erdoğan Bey'in her okula bir spor salonu düşüncesinin yaygınlaşması ile artık tesis yönünden Türkiye dünyada birçok ülkeyi geride bıraktı. Başta İstanbul, Ankara olmak üzere yapılan yüzlerce modern tesisler ve spor arenaları ülkemiz gençliğinin yetişmesinde çok büyük bir araç olacaktır. Artık sahip olduğumuz bu güzel modern tesisler ile gençlik potansiyelini sporun içine mutlaka çekmeliyiz. Son söz olarak: Toplum olarak, anne ve babalar olarak çocuklarımızı mutlaka fizyolojik kapasitelerine uygun ve yeteneklerine daha yatkın mutlaka bir spor branşında spor yapmasını sağlamalıyız. Avrupa ve Dünyada anne ve babaların çocuklarını antrenmanlara kendileri getirip antrenman bitiminde götürdüklerine defalarca şahit oldum. Biz de tüm dünyada olduğu gibi gençliğimizi ve tüm insanlarımızı sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için spora teşvik etme gayreti içinde olmalıyız. Spor yap ki sağlıklı kalasın sloganını hatırlatarak bol sporlu sağlıklı günler temennisi ile.