Yerel seçimler yaklaşırken, şehrimizde bir ilke şahit olduk. Seçmenin bakış açısını ölçmek için ilk defa “tele-SMS” sistemi kullanıldı.

Kahramanmaraş'ın da içinde içinde olduğu birçok şehirde 4 Ekim günü telefonlara gelen mesajlarla, belediye başkanlarının performansları sorgulandı.

Burada benim ilgimi çeken, farklı bir yöntemle halkın nabzının ölçülmesi oldu. Son yıllarda seçim öncesi yapılan anketlere karşı toplumda bir soğukluk başlamıştı. Açıkçası araştırma şirketleri toplum nezdinde güvenilirliğini yitirmişti.

Yüz yüze yapılan anketler bir kişinin özgür iradesini ortaya koyar mı tartışılır. Son yıllarda şirketlerin yaptığı anketler oldukça kafa karıştırmıştı.Yeni uygulama ile bire bir seçmene ulaşılıyor.

Çeşitli sebeplerle bazen aklımızdan geçenleri dile getiremeyiz. Bunu kabullenmek gerekir. Fakat teknolojinin güzellikleri çerçevesinde bir telefona dokunmak, duygularımıza tercüman olabiliyor.

Seçim öncesi adayların belirlenmesi partiler için oldukça sıkıntılı bir süreçtir... Merkez yoklaması, ön seçim bilinen yöntemler...

Teşkilat içi araştırmalar, anketler ne kadar da yol gösterici olsa, her iki yöntem de çoğu zaman vatandaş açısından tam bir hayal kırıklığıdır. Özlenen aday bir başka bahara kalmıştır.

Özellikle ön seçim sözcüğü bir adım öne çıksa da teşkilat ve delegelerin hegemonyası altında kalarak, o da bir adım öteye gidemez. Yani toplumu kucaklayamaz.

Bir şeyi daha vurgulamak istiyorum; sivil toplum kuruluşlarının da varlığını da sorgulamak gerekir. Kesinlikle seçimler üzerinde bir etkileri olduğuna inanmıyorum. Türk halkı, uzaktan kumanda ile sandıklara gitmiyor; gönlünden geçenlere oyunu kullanıyor.

Gelelim’ tele SMS’ yönteminin güvenirliğine... Bu konu hakkında fazla bilgim yok. Sistem her telefonu bir kez değerlendiriyorsa bir sorun yok demektir.Sonuçta ölçme ve değerlendirme sağlıklı olur. Tam tersini düşünmek bile istemiyorum.

Adaylara da önerilerim var...

Özellikle yerel seçimlerde başarının sırrı: Seçmenle ele ele, göz göze, diz dize olabilmek ve gönül penceresine dokunabilmek; bunun için de sahaya inmekten başka yol yok.