Referanduma günler kala, özellikle dış siyaset çok hareketli. Fırat kalkanı harekatının başarıyla tamamlandığı şu günlerde özellikle Suriye'de atılacak adımlar çok önemli. İç de Feto/Pdy ile ilgili çalışmalar devam ederken, Suriye'deki gelişmeler yakından takip edilirken, ekonomik oyunlara karşı tedbirler üretirken giriyoruz referanduma. Ve ne gariptir ki bu referandum hükümeti belirleyecek bir seçim olmamasına rağmen nerdeyse bütün dünyanın ilgisi Türkiye'de. Muhalefet partilerinin yapmadığı muhalefeti Almanya, Hollanda, Bulgaristan gibi Avrupa ülkeleri yapıyor. Diplomatlarımız, siyasetçilerimiz, vatandaşlarımız tartaklanıyor, hakları gasp ediliyor.

Neden bu kadar tepki veriyorlar! Neden referandum gibi tam anlamıyla iç işimiz olan bir konuda bu kadar tepkili ve bu kadar renklerini belli ediyorlar. Nedeni apaçık ortada aslında, gelişen , büyüyen, artık kendi teknolojilerini üreten. Her anlamda daha özgür, daha kararlı bir Türkiye'yi istemiyorlar. Terörle şekillendirdikleri coğrafyalara alışkın olan Avrupa ve Abd, artık Türkiye'yi ne terörle, ne ekonomiyle kendi güdümüne sokamıyor da ondan. Son Brexitle çok büyük ve önemli bir gücü İngiltere'yi kaybeden Avrupa kan kaybetmeye devam ediyor. Avrupa ne yazık ki ihtiraslarının, eski kuyruk acılarının kurbanı olacak. Teknolojinin, Dünya ekonomisine yön veren sektörlerin beşiği olan avrupa bütün bunları üretmek için enerjiye muhtaç. Ve yine Türkiye Avrupa için de bir köprü. Eğer akıllarını kullansalar dı yıllar önce Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne alarak yanlarına çekerler, aynı safta olurlardı. Bu da onlara enerjinin kapısını sonuna kadar açardı. Gün geçtikçe kan kaybeden Avrupa hala bu yanlışını anlamış değil. Bizi dışlayarak, içişlerimize karışarak, terörü destekleyerek bir yere varacağını sanıyor. Yeniden şekillendirilmeye çalışılan ortadoğunun da, yaşlı ve ümitsiz avrupanın da, kan ağlayan islam coğrafyasının da tek umudu Türkiye'dir. Bu süreçte Türkiye'yi yanına alan kazanır.

Bu gelişmeler ışığında bakmak gerekiyor referandum sürecine. Referandum maddelerini okumak, anlamak gerekiyor. Avrupa'nın bir çok ülkesi ve Abd, muhalefetin “tek adam olmaz” isyanına karşılık tek adamla yönetiliyor. Çok başlılık kimsenin tercihi değil, Tabiki halkın mutlak egemen olduğu, seçimlerde istedikleri kişileri seçtikleri demokratik ülkeler bunlar. Yine hepsinin meclisleri, senatoları var. Yasama, yürütme, yargı sistemleri var, tıpkı bizde olduğu gibi. Bu ülke hükümetle anlaşamayan, belki ideolojileri bir birine uymayan Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının çekişmeleriyle çok zaman kaybetti. Artık yönetimin çift başlılık olmadan, ülke menfaatleri doğrultusunda kararlılıkla götürülmesi gerekiyor.

Bu referandum gerçekten çok önemli. Herkesin katılması gereken, oy verirken de bizim her zaman kötülüğümüzü isteyen dış güçlerin “hayır” eksenin de çalışmalar yaptığını göz önünde bulundurarak oy kullanmak gerekiyor. Seçim size kalmış...