Bu maç ligin en önemli kırılma maçlarından biriydi,

Ligde kalma ya da ateşin sıcaklığını derinden hissetme,

Çakılacak bir kibritle “alev alev” yanma maçıydı,

Hakemin bitiş düdüğü çok önemliydi,

Çünkü ligin bitimine 6 maç kala matematiksel olarak olmasa da,

Mucizeler hariç, ligde kaldığımızın belgelenmesiydi,

Of spor ve Tepecik düşen ilk 2 takım olurken,

Geriye kalan ise;

Fethiye, Üsküdar ve Karagümrük için “kısa çöpü” bulan ölür, yarışmasıydı…

*****

Ligde kalma barajı, tahminen maksimum “37-38 puan” civarında olacak,

Alınacak bir galibiyet ya da 3 beraberlik ile matematiksel olarak da ligde kalınacak,

Rahatlayan, stresini atan takımın performansı da haliyle artacak,

Bundan sonra da taraftar, İnşallah “iyi futbol” seyredebilecek,

Kazara mağlup olsak ya da puan kaybetsek,

Rakipler arasında en kötü fikstür bizimdi,

Devamında ise çok sıkıntılı günler bizleri beklerdi,

Of’ la ya puf ‘la ya da olsa neticede maç bizimdi,

Galibiyet ise gelecek sezon için özgürlüğe açılan hayati bir pencereydi…

*****

Bal ligi kapasiteli görünümünde olan Of spor

Grubun en kötü takımı, puan cetveline de bulunduğu yer, doğru yansımış.

Ama şu, ama bu sebepten, kötü oynadığımız bir gerçek;

Parçaları kaybolmuş puzzle gibiyiz, bir türlü bütünlüğü sağlayamadık,

Bazılarımızın aklı, bazılarımızın ruhu, bazılarımızın da inancı yoktu,

Buna rağmen, galip gelmemiz ve mağlup olmadığımızda bir gerçek,

Pozisyona giremeden, defalarca gol atmamızda bir gerçek,

“Futbol şansımızın” fazlasıyla yanımızda olması gibi,

Direkten dönen topun dışında gol kaçırdım diyen var mı acaba?

“Gol orucu” tutanlar için, nerde o eski “Ramazan” lar diyeceğimiz geliyor,

Pozisyonlara sıkılan kurşunları, pozisyon cesetlerini hatırlayarak,

Harcanmış pozisyonları attığımız çöplüğümüzün kokusunu bile özledik,

Geçen maç olduğu gibi, sahanın iyileri ve aklımızda kalanlar ise;

Galibiyetin kokusunu getiren “emeğin rüzgârı”: “Eser”

Adam eksiltme ve dikine oynama resitalinin adı ise “Devrim” di.

*****

Yine de iddia ediyorum ki bu takım şu haliyle, ilk 5 içinde olmalıydı,

Çünkü, kapasite buna çok müsaitti,

Lider takımları da gördük, bizde ne eksikti?

“Futbol mutfağındaki” hazırlama ve pişirme problemleri bunun için tek sebepti…

Sorun, kendi takımınla oynamaktan rakiple oynamayı unutmaktı,

Ligde kalmak önemlidir, ama bu sadece gözlere çekilen bir “sürmedir”,

Bir şehir takımı için bu asla “başarı” değildir,

Şu da unutulmamalıdır; bu takım bir şahsın değil, tüm “Kahramanmaraşlı” larındır,

Her “kesimin” de bu çorbada az ya da çok “tuzu” olmalıdır…

Çünkü Futbol sektörü; kişilerin uzun süreli kaldıramayacağı,

Hem psikolojisi hem de ekonomisi çok ağır bir “yüktür”

*****

Zavallı düşüncelerin ve acze düşmüş aşağılık fikirlerin cirit attığı futbol ortamında,

Herkes ahkâm kesebilme cesaretinin “aptallığını” gösterebiliyor,

Bal arısı ile sohbet etmeye çalışan, “Eşek arılarından”,

Ya-la-ka kelimesini doğru heceleyebilenlere kadar…

Kuruşu kuruşuna hesapladığın zaman, 5 kuruş bile etmeyen,

Arkadaşına sallama tetikçiliğini üstlenen,

Ahlakın beyin ölümü gerçekleştiği, köşedeki sözde yazar,

Çözmek zordur bazılarını; maskesi düşene kadar,

Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Kime mi yazdım, al sana ipucu, çek kendine;

“Kalın sağlıcakla”…

*****