Son yayınlanan KHK ile 'Evlilik programları yasaklandı' haberi Türkiye gündemine oturdu. Sosyal medyada bu yasağa her kesimden destek geldi. Toplumun ahlaki değerleriyle oynayan bu programların sonlandırılması ile bir yanlıştan dönüldü... Olması gereken buydu... Türk toplumu kendini kaybeden bir nesile doğru gidiyordu. Reyting uğruna manevi değerlerimizi ayaklar altına alan evlilik programları ile örf ve adetlerimiz yok ediliyordu. Ben bu yayınların perde arkasında kirli hesaplar görüyorum... Türk toplumunun geleneksel aile yapısı üzerinde oyunlar vardı. Buradaki asıl hedef; Türk toplumunu ahlaki olarak çöküntüye uğratmaktı. Evlilik programları furyası 2000'li yılların başında, "Biri Bizi Gözetliyor" programıyla başlamıştı. Bu program kapsamında gelin ve damat adayları kamera karşısında birbirlerini tanıyorlardı; sonrasında damat adaylarının anneleri de programa dahil olarak oğulları için en uygun gelin adayını seçiyordu. Bu şekilde başlayan evlilik programları,zamanla televizyonların kendi aralarındaki reyting savaşlarına,sunucu kapışmalarına ve gelin - damat adaylarının birbirlerine hakaret ettiği şovlara dönüştü. Böylelikle evlilik programları arasında yaşanan reyting kavgası, izlenme hırsı evlilik gibi kutsal bir müessesenin ayaklar altına serilmesine neden oldu. Özellikle ünlü sunucular; Seda Sayan, Zuhal Topal ve Esra Erol arasında yaşanılan seviyesiz tartışmalar işin tuzu –biberi oldu... Türk insanı artık bu rezilliklerden bıkmıştı. RTÜK'e toplumun her kesiminden şikayetler yağıyordu. RTÜK, bu programlara para ve yayına ara verme cezası gibi yaptırımlar uyguluyordu. Ancak bu çözüm olmadı. RTÜK'ün aldığı önlemler bu tür programların toplum üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi önleyecek durumda değildi. Evliliklerin olmadığı evlilik programlarına son noktayı devlet koydu...Nihayet! Yeni KHK ile evlilik programları kaldırıldı... Bir yanlıştan dönüldü..