Nepal, Orta Asya'da Çin Halk Cumhuriyeti ile Hindistan arasında yer alan bağımsız bir ülkedir. Ülkenin sınırları içinde Dünya'nın en yüksek noktası olan Everest (8848 metre) yer alır. Başkenti Katmandu'dur.aklaşık olarak 29 Milyon nüfusa sahip olan Nepal’de halkın büyük bölümü tarımla uğraşmaktadır. Nepal halkını Hindistan'dan gelen Racputana asıllı Gurkal'larla Güney Hindistan'dan gelen Bhutia'lar ve Nevar'lar oluşturur. Ülke halkının %80 i (Hindu)'dur. Nepal kendini dünyanın tek hindu krallığı olarak tanıtırdı. Nepal’de çok sayıda etnik grup bulunmakta ve çok sayıda dil konuşulmaktadır. Devletin resmi dili Nepali,Sanskritçe ve Moğolca'dır. Yönetim şekli cumhuriyettir. Başkenti Katmandu olup, en gelişmiş ve büyük şehri de burasıdır. Kişi başına düşen millî geliri 240 dolar olan Nepal, dünyanın en fakir ülkeleri arasında gösterilmektedir.
Fakir bir Asya ülkesi Nepal’de 7.9 şiddetinde korkunç bir deprem oldu. Yerin sadece 10 km altında gerçekleşen depremde Salı itibariyle 3000 bin üstünde insan öldü. Türkiye  yardım için ilk koşan ülkelerden oldu. Unuttuğumuz deprem gerçeği ile Türkiye ve Kahramanmaraş  yeniden yüzleşiyor.
Ülkemizin büyük bir bölümü 1.ve 2. Derece deprem kuşağında olduğu için dünyanın herhangi bir yerinde olan bir depremi geçmişinde acılar yaşayan bir ülke olarak daha iyi anlıyoruz. Doğal afetlerin en tehlikesi olan deprem gerçeğini hiç bir zaman unutmamak gerekiyor.1999 yılı Marmara Depreminde 17 bin 480 insanımız riskli binalar yüzünden hayatını kaybetti. Türkiye ekonomisi yüzde 10 geriledi. 2011 Van depreminde 644 insanımız riskli binalar yüzünden hayatını kaybetti, şehirdeki binaların % 70’i oturulamaz hale geldi. Yaşanan facialar ve acıların izleri hala çok taze.
Amerikalı uzmanlar Haiti,Lima,Peru,Endonezya'da ,Nepal benzeri büyüklüğünde depremlerin görüldüğünü belirtiyorlar.Türkiye'de de kuzeyden geçen fat hattının da son yıllarda çok deprem yaşandığını kırılmanın giderek İstanbul'a yaklaştığını söylüyorlar.İlimiz Kahramanmaraş'ıda unutmamak gerekiyor.Türk uzmanlarda yaptıkları açıklamalarda; ''Erzincan-Karlıova arası, Karlıova - Elazığ - Pazar Gölü - Sivrice Gölü arası, Sivrice Gölü - Adıyaman ve Kahramanmaraş yöresi büyük risk altında. Çünkü bu fay uzun zamandır suskun ve büyük deprem üretmemiştir'' diye açıklamalarda bulunuyorlar.Ülkemizde ve Kahramanmaraş'ta  risk altındaki binaların yeniden sağlam yapılara dönüştürülmesi gerekiyor.Devlet,millet işbirliğiyle riskli  bina sahiplerinin ve burada oturan kiracılarının mağdur edilmeden çözüm üretilmeli ve olası depremlere hazır olunmalı. Kentsel dönüşümü, bugünün bir projesi olarak değil, Türkiye’nin geleceği olarak görmeli ve ona  desteklemeliyiz.