Ey bu topraklar için canını, malını, kanını feda etmiş aziz ecdadın yiğit evlatları. Üç günden beri şahit olduğunuz ve büyük bir dirayetle karşı koyduğunuz ve muvaffak olduğunuz adınızı altın harflerle tarihe yazdırdığınız bu istiklal mücadelesi Adem (as) den başlayıp kıyamete kadar devam edecek olan hak-batıl mücadelesinin günümüze denk düşen yansımasıdır.
Hayatımız boyunca sınandığımıza inanan müminleriz bizler. Öyle ya Allah; mallardan, canlardan, ürünlerden eksiltilerek, korku ve açlıkla deneneceğimizi bildiriyor. (Bakara-155) ve “Sabredenleri müjdele” buyurmuyor mu?
Kıyamete kadar da bu sınanmalarımız devam edecektir. Önderimiz, rehberimiz, Alemlerin Efendisi Hz.Muhammed Mustafa (sav) 63 yıllık hayatında sayısız imtihanlardan geçmiş, sınanmış, sabretmiş ve başarmıştır. İslam tarihi boyunca müminler de sayısız kere Rabbimiz tarafından imtihana tabi tutulmuşlar, ekseriyetinde başarılı olmuşlardır.    
Uhud harbine giderken ordudan ayrılan münafıkların, Ayneyn geçidini terk eden İslam askerlerinin, Hendek harbinde en kritik zamanda arkadan hançerleyen yahudilerin verdikleri sıkıntılar Alemlerin Efendisi’ni bunaltmış ama her defasında “La Ğalibe İllallah” (Allah’tan başka galip yoktur) gerçeğine sığınmış ve muzafferiyete ermiştir. Bedir harbinde bir avuç müslümanla koca müşrik ordusunu yenilgiye uğratmış, Uhud harbinde giydiği zırhını savaşmadan çıkarmamış, Hendek harbinde Beni Kurayza yahudilerinin ihanetlerini, harbin en şiddetli bölümü biter bitmez Ashab-ı Kiram silahlarını bırakmadan cezalandırmıştır.
Kardeşlerim, Allah biz aciz kullarının günahlarını dilerse affeder, dilerse cezalandırır. Lakin Allah, ihaneti asla affetmez. İhanetin cezası ölümdür. Bu FETÖ terör örgütü yıllar yılı bu aziz milleti koyun postuna bürünerek aldatmış; dinine, vatanına, milletine ihanet etmiştir. Planlı ve programlı bir şekilde sinsice uluslararası hain şebekelerle işbirliği yaparak bu milletin zekatını, sadakasını ve öz kaynaklarını, emeğini emperyalistlerle işbirliği yaptığı hıyanet kumpaslarında kullanmıştır. Bu ülkedeki en masum İslami yapılanmalara kin besleyerek fitne ve fesat çıkararak bu yapıların faaliyetlerini engellemiş, kendi hain örgütlenmesini tehdit, şantaj vs. ile tamamlamıştır.
İtiraz eden kendi müntesiplerini dahi linç etmekten çekinmeyen, illegal örgütlenmesini uluslar arası istihbarat teşkilatlarıyla dünyaya yayan bu örgüt, en son ihanetini üç gün önce sergilemiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklaline ve istikbaline kastetmiştir. Genelkurmay Başkanlarını rehin alan, TBMM’yi bombalayan, günahsız masum halka kurşun yağdıran bu gözü dönmüş örgüte artık dur demenin ve haklarından gelmenin zamanı gelmiştir. Başkomutanımız’ın emrine uymak ve terör hareketi bertaraf edilinceye, tüm kamu kurum ve kuruluşlarından müntesipleri ayıklanıncaya kadar suçlular en ağır cezaya (idam) çarptırılıncaya kadar sokaklardan çekilmemek, nefsi hazlarımızdan vazgeçerek emre itaat emek boynumuzun borcudur. Allah “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamber’e ve sizden olan idarecilere itaat edin” (Nisa,59) ayet-i kerimesinde tam da bu hususu kastetmektedir.
Kardeşlerim, tarihin bu döneminde ortaya koyduğunuz bu kıyam, mahşer yerinde hesaptan yakamızı kurtaracak, bizi Rabbimizin rızasına götürecek bir davranıştır. Bu arada darbeye Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız’dan sonra ilk tepkiyi veren sayın Devlet BAHÇELİ’yi ve ülkücü camianın yiğit evlatlarını vatan, millet ve din bahsi konusundaki bu eşsiz davranışlarından dolayı minnet ve şükranla anarım. Akif’in dediği gibi;
“Girmeden tefrika, bir millete düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”
Umarım bu birlikteliğimiz kıyamete kadar devam eder. Zira aslolan Ümmet-i Muhammed’in selametidir. Ülkemizin istiklali ve istikbalidir.
Hainlerin cezalandırılmasına gelince, dönüp kitabımız Kur’an’a bakmamız lazım. Size Enfal Suresi 67-68 ve 69. ayetlere göz atmanızı tavsiye ederim. Bedir esirlerine yapılacak muameleyi ashabıyla istişare eden Peygamberimiz, önce Hz.Ebubekir’e sormuştu esirleri ne yapalım diye. O, dedi ki: “Fidye alıp salıverelim ya Rasulallah. Zira alacağımız fidyeler kafirlere karşı bize bir kuvvet olur.”
Efendimiz Hz.Ömer’in fikrini de sordu. O da dedi ki: “ Ya Rasulallah, bu müşrikler seni yalanladılar, seninle savaştılar, Allah’ı inkar ettiler, boyunlarını vuralım. Hatta dayımı bana ver, Akil’i kardeşi Ali’ye ver, Abbas’ı kardeşi Hamza’ya ver. Herkes en yakınının boynunu vursun.”
Efendimiz (sav), Hz.Ebubekir’in görüşünü benimsedi ve fidye alarak müşrikleri salıverdi. Ama Allah Enfal suresinde Sevgili Habibi’ni ve Ashab-ı Kiram’ı şöyle uyardı: “Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıp düşmanı yere sermeden esir almak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Allah güçlüdür, yegane hikmet sahibidir.” (Enfal,67)
“Eğer daha önceden Allah’tan verilmiş bir hüküm olmasaydı aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokunurdu” (Enfal,68) daha sonra Allah Peygamberimiz’i ve ashabını affetti. Ve fidyeyi helal kıldı (Enfal,69). Ayetlerin yorumunu sizlere bırakıyorum. Lakin şunu da hatırlatmak istiyorum.
Bu hain terör örgütü hak ettiği cezayı alıncaya kadar sokaklardan çekilmememiz ve neticeler üzerinde sonuç alabilecek baskıyı kurabilmemiz için gece nöbetlerimizi bir merkezden ve herkesi kucaklayacak şekilde, halkın nabzını tutacak mükemmellikte organize etmeliyiz. Provokatif eylemlere dikkat etmeliyiz. Etrafımıza dikkatli bakmalıyız. Şüphelendiğimiz her hareketliliği yetkililere bildirmeliyiz. Gece nöbetlerimizi mutlaka sabah namazını cemaatle Ulu Camii’de kılarak tamamlamalıyız. Varsın birkaç günümüz uykusuz geçsin. Ama dünya şahit olsun ki bir daha bize, vatanımıza, milletimize, dinimize kastedecek olanlar bir kere değil üç kere düşünmelidirler. Hatta akıllarından bile geçirmemelidirler.
Unutmayın, suçlular akrabamız, arkadaşımız olabilirler. Lakin bu meselede “merhametten maraz doğar” prensibi önümüzde durmalıdır. Herkes din, vatan ve millet sevgisini her sevginin önüne koymalıdır.
Bu duygularla 15 Temmuz bağımsızlık ve istiklal savaşımızda şehit olan kardeşlerime Allah’tan rahmet, gazilere acil şifalar diler, şehit ailelerine sabr-ı cemil niyaz ederim. Bu aziz millet nice badirelerden geçerek bu günlere geldi. Kıyamete kadar da bu dinin sancaktarlığını ve bayraktarlığını yapacaktır inşallah. Gazanız mübarek olsun.
Kalın sağlıcakla.