Salı günü 1 Mayıs...Emek ve Dayanışma Günü...Emek denince önce aklımıza üretim,alınteri ve finalinde kalite gelir.Bir de emeği taçlandıran sevgi... İşte emek öyle yüce bir değer.

Emek bizde çok şey çağrıştırır...Selbi Boylum Al Yazmalım...Türk Sineması’nın kilometre taşlarından,muhteşem bir film...Ve unutulmaz bir replik: Sevgi iyilikti, sevgi emekti…Bundan güzel bir tanım olur mu?

1 Mayıs’ın dünyada yaklaşık 130 yıldır geçmişi var.İlkesi;kardeşlik,barış ve emeğin bayramı... Ama nedense son yıllara kadar 1 Mayıs günü dendi mi akla gerilim,kavga ve ölümler geldi.

Hele 1 Mayıs 1977 hiç unutulmaz ...34 kişinin hayatını kaybettiği 136 kişinin yaralandığı kanlı 1 Mayıs!..Yıllar geçti bu olay halen aydınlatılamadı.

Bir dönem 1 Mayıs meydanları; dayanışma, kardeşlik, birlik yerleri olması gerekirken, kavga-ölüm meydanları oldu. Bayram coşkuları yerini hüzne bıraktı.

Ülkemizin 1 Mayıs tarihçesine baktığımızda, Türk işçisi 1 Mayıs ile Osmanlı döneminde 1909 yılında tanıştı. İşçi haklarının korunmasına ilişkin ülkemizde ilk karar 1923 yılında İzmir İktisat kongresinde çalışma süresinin kısaltılmasıyla ilgili alındı.

1924-1925 yılları sıkıntı ile geçti. Atatürk’ün emriyle bahar bayramı olarak kutlanmaya başlansa da Atatürk’ün vefatının ardından 1 Mayıs kutlamaları diğer adıyla bahar bayramı tekrar yasaklandı.

1950’li yıllarda işçilerin bayramını kutlayan ilk başbakan olarak da merhum Menderes tarihe geçti.

1981 – 1986 yılları arası 12 Eylül askeri darbesinin yasaklar zincirinde 1 Mayıs da yerini aldı.

Bu dönemden sonra ara ara çeşitli kesintilerle 1 Mayıs kutlamaları yapıldı.

2009 yılı milat oldu... 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ülkemizde resmi tatil olarak belirlendi;herkesin bayramı oldu.