Ramazanın başı rahmettir, yâni Allah’ın acımasıdır, merhametidir, kullarına affediciliğiyle, rahmetiyle tecelli etmesidir. Çünkü oruç tuttu, teravih kıldı, gözyaşı döktü, Kur’an-ı Kerim okudu, yalvardı, yakardı. O yapılan ibadetlerin sevabı, tesiri birikti. İnşallah mağfiretine hepimiz ereriz.

Ramazan ayı insanların manevi yönden güçlenmesini, birliğin beraberliğin daha da güçlenmesi için manevi bir aydır. Bu ayda insanlar kardeşliği, dostluğu hep bir arada yaşadılar. Etrafımıza baktığımızda bu atmosferi hep gördük ve görmeye de devam edeceğiz. Bu manevi ortam insanları birbirine bağladı insanlar birbirine daha da kenetlendi.

Geçip giden Ramazan’la birlikte, çevremizdeki ihtiyaç sahiplerine daha dikkatli bakmalıyız. Zekât, sadaka ve karşılıksız iyiliği bir kere daha hatırlamanın tam zamanı. Fukaranın sahibi, koruyup gözeteni olmayacaksak neden yaşıyoruz…
Sadece kendini düşünen, kendine çalışan kişi, bir durup düşünsün. Üç beş kuruşla, bir çift ayakkabı ile bir gömlekle, bir ekmekle sevindirebileceğimiz birileri muhakkak vardır etrafımızda.
Öyle gönülsüz olmasın arayışlarımız. Aşk ile yapılmalı yapılan iyilikler. O manevi ortamı dolu dolu yaşamalı. Ve elimizden geldiği kadar bu manevi değerlerin kıymetini bilmeliyiz.