Yeni bir yıl… Yeni umutlar… Taptaze bir başlangıç…

2020’ye saatler kala, hepimizin ortak temennisidir bu güzel dilekler…

Umutsuz yaşam olmuyor.

Aristo’nun güzel bir sözü vardır: ‘Umut insanı uyandıran bir rüyadır.’

Hayal ve umut… Birbirlerinin hem sebebi hem sonucudurlar…

Düşünün; umutsuz bir insan hayal kurabilir mi?

Hayali olmayanın da gelecekten bir beklentisi olmaz.

İkisi de bir arada bulunduklarında var olurlar. Yaşamın temel kaynağıdır bu iki olgu…

Sabah yataktan kalktığımızda içimizde bu kıpırtılar varsa ne mutlu bize…

Goethe’de umudun önemini çok güzel anlatmış:’ Paranı yitirdin, hiçbir şey yitirmedin; çalışır kazanırsın. Onurunu yitirdin, çok şey yitirdin ama onu da çalışır kazanabilirsin. Fakat umudunu yitirirsen, hayattaki her şeyini yitirirsin.’

Allah korusun; bu son çaresizlik demek, insanın kendini boşlukta hissetmesi demek ve geriye dönüşü olmaz.

İntihar olaylarında maalesef bu çöküşü görürüz.

Bir de umut, inançtan beslenir; İnsanın inancını kaybetmesiyle, umudunu yitirmesi eş değerdedir.

Aslında kişiyi ayakta tutan da yaşama bağlayan da bu ilahi kudrettir.

İnançlı bir insanın içinde de her zaman bir umut vardır.

Yeni ufuklar… Yeni ümitler…

2020’ye saatler kala, yeni bir başlangıca yelken açıyoruz.

İyi-kötü anılarıyla koskoca bir 365 gün geride kalıyor ve yeni yılın ilk saatleriyle ‘yine bir yıl ’değil ‘yepyeni bir yıl’ istiyorum.

Tüm insanlık için, milletimiz- sevdiklerimiz için, sağlık, sevgi, barış ve huzurun egemen olduğu’ yeni yepyeni bir yıl ‘diliyorum.