İlçede kadın girişimci Cennet Polat’ın öncülüğünde kurulan Mutlu Besin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurulduğu günden bu güne ürettiği eşsiz ürünlerine bir yenisini daha ekledi. Kahramanmaraş denince gastronomide akla gelen ilk yiyeceklerden olan tarhanaya bir çeşit kazandıran Mutlu Besin Kooperatifi sumak ekşili tarhana ile büyük beğeni topladı. Ayıca, Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş ’un tavsiyesi üzerine sumak ekşili tarhananın patentini almanın da mutluluğunu yaşayan Kooperatif Başkanı Cennet Polat, gazetemize değerlendirmelerde bulunarak, her zaman klişeden öte, yenilikçi bir yaklaşımla yeni ürünler üreteceklerini belirtti.

SUMAK EKŞİ İLE TARHANAYI BİRLEŞTİREREK EKŞİLİ TARHANAYI ORTAYA ÇIKARDIK

Polat, “Kooperatifimizi kurduktan sonra sumak siparişi aldık, likit olarak, sumak işlemeye başladık. Bizim asıl ana ürünlerimiz sumak ekşi, Maraş cips tarhana ve kuruluk. Tarhana zaten Kahramanmaraş’ın milli yiyeceği, tarhana da klasiği dışına çıkmalıyız, bir fark yaratmamız gerek dedik. Eşim ‘sumak ekşili tarhana mı yapsak’ diye bir öneride bulundu. Ben de ‘deneriz’ dedim ve sumak ekşi ile tarhanayı birleştirerek ekşili tarhanayı ortaya çıkardık. Renk olarak koku olarak görüntü olarak çok güzel oldu. Sonra biz bunu Türkoğlu Belediye Başkanı Sayın Osman Okumuş’a sunduk, o da çok beğendi. Osman Başkan ‘dev firmalar yıllardır tarhananın farklı çeşitlerini üretmek için çabalıyorlar ama başaramıyorlar, siz bunu başarmışsınız, harika bir iş yapmışsınız’ dedi bize. Patent alma fikrini sundu, patent konusunda da bize çok yardımcı oldu patentini aldıktan sonra piyasaya sürmemizi önerdi. Bizde patentini almak için başvuru yaptık, tarım fuarına katıldık ve bu tarhana orada çok yoğun bir ilgi gördü. Sonrasında daha farklı bir ürün çıkarmamız gerektiğini düşündük, nane, tuz, pul biber sumak ekşi karışımı ile de tarhana yaptık, bunun patentini alamadık henüz. İlerleyen zamanda tabi ki bununda patentini alabilmek için uğraşacağız’’ ifadelerini kullandı.

DAHA GENİŞ BİR ALANA İHTİYACIMIZ VAR

Başkan Cennet Polat, günlük 100 kilo dövmeden 4 çeşit, normal tarhana, sumak ekşili tarhana, biberli tarhana, ekşi karışımlı naneli tarhana yaptıklarını, üretim kapasitelerinin kısıtlı olmasından dolayı siparişlere yetişemediklerini vurguladı. Başkan Polat, “Günlük 100 kilogram dövmeden tarhana yapmaya başladık. Daha geniş bir alan bulup destekler bulabilirsek daha çok üretebiliriz. Bu alan bize yetmiyor, seri üretime geçmemiz için de daha geniş bir alana ihtiyacımız var. Bizden ton ton ürün istiyorlar ama üretim kapasitemiz belli. Talepleri karşılayamadığımız zamanlar da oluyor, umarım en kısa zamanda daha geniş bir alana yerleşir ve üretim kapasitemizi arttırırız. Şuan için kendi imkânlarımızla bunu yapmamız biraz zor, sadece alan konusunda desteğe ihtiyacımız var’’ şeklinde konuştu.

FARK YARATMAM GEREKTİ

Cennet Polat, kooperatifi kurmadan önce birçok kadının ev hanımlığı dışında belirli başlı işlerle uğraştığını kendisinin fark yaratması için farklı bir şeyler yapması gerektiğini ve kooperatifi kurana kadar ki süreci anlattı. Kooperatif Başkanı Polat, “Anneyim ev hanımıyım, her şeyi çok güzel yapıyorum ama ‘ev hanımıyım diye hiçbir şey yapmadan da oturmamalıyım’ diyerek çıktım yola. Bu yoldaki ilk durağım esnaflık oldu, sonrasında çocuklarımın rahatsızlığından dolayı esnaflığı bırakmak zorunda kaldım. Antalya’daki arkadaşlarım sayesinde Mantarcılığın nasıl yapıldığını orada görmüştük, mantarcılık konusu biraz da olsa bir aşinaydık. Eşime ‘Mantarcılığı yapsak nasıl olur’ diye sordum, eşimde ‘uğraşmak istiyorsan, başlayabilirsin’ dedi. Kayınbabamın 15 metrekare bir dükkânı vardı ve orayı bize tahsis etti, o dükkânda mantar işine başladık. İlk yıl Konya’dan getirdik kompost toprakları orada denedik olmadı, 2 tane mantar çıktı. Diğer yıl eşim ile beraber Antalya’nın Korkuteli ilçesini ziyaret ettik, ‘orada yapılıyorsa burada da yapılır’ dedim. O zamanlarda bize ‘Kahramanmaraş ile mantarın ne alakası var, deli cesareti, olmayacak bir şeyi nasıl yapacaksınız, yapamazsınız’ gibi tepkiler geldi. Her kadının yaptığı gibi tuhafiye, zücaciye, manifatura gibi dükkân açıp işletmek istemedim. Ben de bir kadın olarak bir şeyler yapmak istiyorsam, bir farkım olmalıysa, olmayan bir şey üzerinden gitmeliyim ki farklı bir şeyler yapmalıyım ki fark yaratabilmeliyim, ismimi öyle duyurabilirim diye düşündüm. Korkuteli ilçesinin ziyaret ettikten bir sene sonra yeniden denedik. Yüzde 30 verim alırsınız denilen kompost topraktan biz yüzde 50 verim aldık. İlk 2-3 yıl yapamadığımız zamanlarda pes etmedik ‘2 tane 3 tane mantar çıkmışsa bir şeyleri doğru yapmışız ve daha fazla verim alabiliriz’ dedik kendimize. Zaten hiç olmayacaksa o 2 tane 3 tane mantar çıkmamalıydı, o çıkan mantarlar bizim umudumuz oldu, pes etmememiz gerektiğine dair bir işaret oldu bize. Bana cesaret verdi o mantarlar, ‘birler binlere, binler milyonlara dönüşebilir’ dedim kendime. Hiç mantar çıkmasaydı tüm umudum kırılabilirdi, pes edebilirdim. 3. Yılın sonunda çok güzel verim aldık ve şuanda 210 metrekare alanda mantar üretimi yapıyoruz. Kadınların evlerinde yapabileceği bir iş fırsatına dönüştürdük biz bunu’’ dedi.


KADINLARA ÖNCÜ OLMAK İSTEDİM

Birçok kadına öncü olmak için kooperatif kurmak istediğini belirten Başkan Cennet Polat, “Mantarcılık işinde başarıyı yakalayınca bu başarıyla yetinmek istemedim. Esnaflığa tekrardan döndüm, börekçi dükkânı açtım. Ayrıca yufka imalatı da yapmaya başladım. ‘Bu iş, erkek işi bu işi kadın yapamaz’ dediler. ‘Hamur işi kadının işidir, yaparım’ dedim, 10 saniyede bir yufka yapıp saca yetiştirmem gerekiyordu. Bir ay boyunca çok çabalayıp çırpınarak bu işi de başardım. Olmaz ve yapamazsın denilen ne varsa onu yapmaya çalıştım, çok şükür başardım ve yaptım. Doktor, ellerimdeki parmak kemiklerinde çürüme olduğunu, çok sevdiğin âşık olduğun oklava işinden uzak durmam gerektiğini söyledi ve bu işi bırakmak zorunda kaldım. 1 yıl kadar boşta kaldım, ‘Doktor bana ellerini kullanamazsın, aklını kullanamazsın’ demedi. Sen aklını kullan, elini kullanmak isteyen etrafında sana hayranlıkla bakan ‘keşke bizde yapabilsek, keşke bizde senin gibi üretebilsek’ diyen bir sürü kadın var. Ben bu kadınlara öncülük edebilirim diye düşündüm, eşime danıştım sağ olsun o da ‘ne yapmak istiyorsan, ben sonuna kadar yanındayım destekçinin’ dedi. Bunu da nasıl başarırım diye düşünürken, telefonda saçma sapan uygulamalarda zaman harcayan kadınlardan asla olmadım, ben çocuklarıma böyle bir anne olamazdım. Elimdeki telefonda zaman geçiriyorsam orada işime yarayacak bir şeyle araştırırım. Başarılı kadınların hayat hikâyelerini, sıfırdan bir yerlere gelmiş kadınlar, fark yaratan kadınlar bunları araştırırım ve kendime dersler çıkarırım. Sonrasında kooperatifçi kadınları gördüm, kooperatifçiliği araştırdım ve kooperatifçiliği yapmaya karar verdim. İmecenin ticarete dönüşmüş hali aslında kooperatifçilik, birlikte beraber ortak bir şey yapıyorsun ve kazanca çeviriyorsun, sonunda da herkes evine mutlu gidecek. Yapacağımız şey yoksa oturup kahvemizi içip, sohbet edip, bir birlerimizin dertlerine ortak oluyoruz. Zamanımızı verimli hale getirebileceğimiz bir mekâna dönüştürdük burayı” diye konuştu.

BİR YILDA ÇOK BÜYÜK İŞLERE İMZA ATTIK

Kısa zaman içerisinde büyük başarılara imza attıklarını dile getiren Kooperatif Başkanı Cennet Polat, “Biz bu bir yıllık süreçte çok başarılı işlere imza attık. Herkes emin olsun, başarılarımızın devamı gelecek. Bir yıllık süreçte en büyük şansımız ise kooperatifimizi kurduktan 6 ay sonra Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile yolumuz kesişti. Onlarda Tarım İl Müdürlüğüne, Kahramanmaraş’ta bir kooperatife fon vermek istediklerini ama istedikleri gibi bir kooperatif bulamadıklarını belirtmişler. Tarım İl Müdürüne, ‘Müdürüm o kooperatif biziz, hedefi olan kooperatif biziz, lütfen bizi tanıştırın’ dedik. Tanışmamızda da ‘bizim aradığımız kooperatif sizsiniz, aradığımız heyecanlı başkan sizsiniz’ dediler ve 125 bin liralık hibe verdiler bize. Bu parayla kooperatifimize tarhana için son teknoloji ekipmanlar aldık.”

İLHAM KAYNAĞI OLMAK İSTİYORUZ

Diğer tüm kadınlara ilham olmak istediklerini belirten Polat, “Mutlu Besin Kooperatif kadınları olarak diğer kadınlara ilham kaynağı olmak istiyoruz. Nereden nereye nasıl gelindiğini, pes etmemenin ne kadar önemli olduğunu bilsinler. Olmaz diye bir şey yok, mantar üretemezsiniz dediler ürettik, kooperatif kuramazsınız dediler kurduk. ‘Olmaz’  insanın beynindeki zehirli bir düşüncesidir. Beynimizdeki en büyük sur: olmazdır. İnsan bu suru yıkarsa, yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Kooperatifi kurma sürecinde ve bir yıllık süreçte çok zor şeyler de yaşadım kooperatifi kurduktan bir ay sonra annemi 6 ay sonra da babamı kaybettim pes edebilirdim, vazgeçebilirdim ama vazgeçmedim. Devam ettim ve bazı şeyleri başardım’’ diye sözlerini tamamladı.

Haber: Ömer Harmankaya

Editör: Mahmut Beyaz