Bozulan ekonomik yapı, bir türlü dengeye oturmayan eğitim sistemi, her kesimin ortak noktada buluştuğu üzere, son elli yılın en kötü tarım politikası, iflas etmek üzere olan hayvancılık, sürekli dillendirilen yolsuzluk, sürekli kan kaybeden, güven abidesi olması gerekirken bağımlı ve yanlı olduğuna dair şüpheler uyandıran hukuk sistemi... Açlık, yokluk, yoksulluk...

Ne yazık ki ülkenin bulunduğu durumun kısa özeti bu şekilde.

Artık herkes siyasi yönden bir şeylerin değişmesi gerektiğinin, siyasete yeni bir ses, yeni bir soluk, yeni bir heyecan gelmesi gerektiğinin farkında.

Yirmi yıldır ülkeyi yöneten mevcut iktidarın hatalarının yanlışlarının, bunca uzun sürenin verdiği imkanlar doğrultusunda ülke partisi değil, parti' ülkesi olma yolunda olduğunun herkes farkında. İktidar partisine soluksuz, sorgusuz her daim yanında olan oy verenler dahil.

Yeni bir şeyler, yeni birisi, yeni... Ana kim, ne zaman nasıl? İş bu soruya gelince bir yutkunmadır alıyor.

Sahi 80 milyonluk ülkede , layığı ile yönetecek bir lider daha yok mu? Mevcut iktidar partisi hariç diğer 50 küsür siyasi parti neden güven vermiyor? Bunca başarısızlığa, bunca kötü yönetime rağmen hiç bir isim, parti neden silip süpüremiyor? Neden o güveni vermiyor? Kendileri de bu durumun farkında olduklarından altılı masa toplantıları yapılıyor.

Gündem çoğu zaman cumhurbaşkanlığı seçimi. Aday kim olacak? Kılıçdaroğlu mu, Akşener mi, İmamoğlu mu? Bu üç ismi her gün televizyonlarda görüyor, her gün dinliyoruz. Fikirlerini, düşüncelerini, hedeflerini, programlarını, vizyonlarını biliyoruz. Ha, birisi daha var. O hiç konuşmuyor. TV de çok az görünüyor. Çok az konuşuyor. Hiç polemiğe girmiyor. Hiç kimse ile tartışmıyor. Hakkında en çok bilinen şey milliyetçi kökenden gelen CHP’li belediye başkan oluşu. Kim mi;

Mansur Yavaş

İşin garip tarafı halk nezdinde en çok rağbet gören de o. Tüm kamuoyu anketlerinde birinci sırada çıkan o.

Konu aslında tam bir, toplum sosyoloji konusu. Hiç konuşmayan hakkında halk tarafından pek az şey bilinen, proje, vizyon, dış ve iç politika, ekonomi, eğitim ve onlarca devlet yönetim alanında en ufak fikir beyan etmeyen bir insanin peşinen Cumhurbaşkanı yapmaya hazır bir halk.

Aslında bu durum, halkın hem iktidara hem muhalefete güvenmediğinin somut bir kanıtı. Aslında bu durum, halkın ne kadar yorgun, bezgin, değişime aç olduğunun somut göstergesi.