1989 yılında İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinde öğrenciyken okul takımda oynadığı futbolla dönemin 3’lig takımlarından İstanbul Feriköy Futbol Kulübünün dikkatini çeken ve sözleşme imzalayarak kendini bir anda futbolun içinde bulan Ferhat Özdemir, 14 yıl boyunca sürecek olan futbol hayatına da aslında ilk imzasını attı. Feriköy’de oynadığı sıralarda okulun bitmesinin akabinde memleketi Kahramanmaraş’a dönen ve burada zaman geçirmek adına ağabeyinin tavsiyesiyle yine dönemin amatör takımlarından PTT Spor Kulübünde yeniden futbol oynayama başlayan Özdemir, oynadığı güzel futbolla Kahramanmaraşspor’a transfer oldu. Kahramanmaraşspor’da profesyonel olarak 2 yıl top koşturan ve Beşiktaş’ta dahil olmak üzere birçok Anadolu takımından transfer teklifi alan Özdemir, imzayı Kayserispor’a attı. Sırasıyla Kahramanmaraşspor, Kayserispor, Malatyaspor, Diyarbakırspor, Kırklarelispor ve son olarak yine Kahramanmaraşspor’da düzenli olarak 14 yıl forma giyen Özdemir, 2003 yılında 35 yaşında futbola veda etti.

Futbola veda etmesinin ardından akademik anlamda bir meslek sahibi olabilmek için KSÜ Orman Fakültesine yüksek lisans başvurusu yapan, daha sonra Andırın Meslek Yüksekokulu’nda açılan öğretim görevlisi sınavını kazanan Özdemir, doktorasını tamamladıktan sonra 2012 yılında Yardımcı Doçent Doktor olarak KSÜ Orman Fakültesi’ne atandı. 2012 yılından bu yana akademik anlamda çok ciddi başarılar sağlayan ve uluslararası dergilerde yazılar yayımlayan Özdemir, hem futbolculuk hem de akademik kariyerinde yakaladığı başarıyla takdir topluyor.

İşte Ferhat Özdemir ile futbolla başlayan ve akademisyen olarak devam eden başarılarla dolu hayat hikayesi…

“FUTBOLCULUKLA HİÇ İLGİM YOKTU”
1985 yılında Kahramanmaraş Lisesi’nden mezun oldum. O zaman başarılı bir öğrenciydim. Amacım tıp fakültesi kazanmaktı ancak yarım puanla tıp fakültesini kazanamadım. Durum böyle olunca ben başka tercih yapmamıştım. Benim dayım ormancıydı. Benim tercihlerim arasına Orman Fakültesi yazmış. Tercihler açıklandığında ben İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesini kazandığımı öğrendim. Okula kayıt oldum. Tabii yine bu okulda da başarılı bir öğrenciydim. Okulumu da dereceyle bitirdim. Bu yüzden de aklımda hep akademisyenlik vardı. Benim futbolculukla hiç ilgim yoktu. Okulda Orman Fakültesinin futbol takımında oynadım. Futbol oynarken İstanbul’da olmanın avantajlarını yaşadım.

“FERİKÖY FUTBOL KULÜBÜNDEN TEKLİF ALDIM”
Okulda futbol oynarken bir sürü insan tarafından kulüplerde oynamam yönünde teklifler geldi. Ancak benim herhangi bir futbolculuk geçmişim yada mazim yoktu. Daha sonra bir arkadaşımla İstanbul Feriköy Futbol Takımının bir deneme maçına gitmiştim. Orada 2 kişiyi seçtiler. Bana 3’üncü ligde oynanamam için teklif sundular. Ben o zamanlar üniversite 4’üncü sınıftayım. Bende kabul ettim. Tabii futbolun öğrencilik yıllarımda bana maddi anlamda çok büyük bir katkısı oldu. Bu kez de okul hayatım sekteye uğramaya başladı. Devamsızlıklarım arttı. Bu nedenle ben antrenmanlara sağlıklı bir şekilde gidip gelemedim. Ama ben bu arada lig maçlarında oynuyordum.

“OKULUN BİTMESİNİN ARDINDAN FUTBOLU BIRAKMIŞTIM”
Ben futbolla okul arasında bir tercih yapmak zorunda kaldım ve okulu seçtim. Böylece futbolu bırakmış oldum. Okulu bitirdikten sonra Kahramanmaraş’a döndüm. Askere gitmek için karar aldırttım ve bir yıl sonra askere gidecektim. O esnada da Kahramanmaraş’ta hiç arkadaşım yoktu. Benim abimde o dönem PTT spor kulübünde amatör olarak futbol oynuyordu. Bana da teklif etti, askere gidene kadar burada futbol oynayabileceğimi söyledi.PTT’de oynamaya başladım. Burada toplamda 10 maç yaptık. Ben PTT sporda 17 gol attım ve bir sürü asist yaptım. Bunu gören Kahramanmaraşspor yetkilileri bizde oyna dedi. Onlar benimle profesyonel sözleşme imzaladılar. Bu kez Kahramanmaraşspor’da oynamaya başladım. Ama tabii düzenli oynayamadım. O dönem kendi kendime benden futbolcu olmaz, en iyisi askere gideyim dedim. O dönem Kahramanmaraşspor’un yardımcı antrenörü olan Mesut Çanak Hoca beni bırakmadı. Bu arada ben askerliği her 4 aya bir erteledim.

“BEŞİKTAŞ’TIN BENİ İSTEDİĞİNE DAİR HABERLER ÇIKTI”
Kahramanmaraşspor’a imza attığım o yılda son 5 maçta düzenli olarak oynayama başladım. 2’nci yılımda direkt olarak ilk 11’de oynamaya başladım. Gayrette güzel oynadım ve o sezon 15 gol attım. Bu kez her oynadığımız kulüp bana transfer teklifi yapmaya başlamıştı. Sonra lig bitmeden Kayserispor ve birkaç kulüple görüştüm. Lig bitmesinin ardından Hürriyet gazetesinde Beşiktaş’ın beni istediğine dair bir haber yapıldı.

“KAYSERİSPOR’A İMZA ATTIM”
Bunun üzerine beni isteyen kulüpler çoğaldı. Ben Beşiktaş’ta oynamak için hiçbir transfer teklifine sıcak bakmıyorum.Bu arada diğer kulüpler sürekli beni arıyorlardı, gidip görüşmeler yapıyorduk. Bir gün Kayseri’ye gittim ve beni ikna ettiler, orada da imzayı attım. Benim o şekilde Kayserispor maceram başlamış oldu. Kayserispor’da ilk yıl çok fazla oynayamadım. Ara ara oynadım. 2’nci yılda artık ilk 11’de oynamaya başladım. Daha sonra bileğim kırıldı. Bileğim kırıldıktan sonra 2’nci devrenin ortalarına kadar oynayamadım. Lig biterken oynamaya başladım.

“35 YAŞINDA FUTBOL HAYATIMI NOKTALADIM”

Daha sonra 2 yıl daha Kayseri’de kaldım ve ardından Malatyaspor’a gittim. Malatyaspor’da 2,5 yıl oynadım. Malatyaspor’un ardından bu kez imzayı Diyarbakırspor’a attım. Diyarbakırspor’la o zamanlar süper lig mücadelesi veriyorduk ve son maçta süper lige çıkma şansını kaybetmiştik. 2,5 yılda Diyarbakır’da oynadıktan sonra bir yıl Kırklareli’ne gittim. Sonra tekrar Kahramanmaraşspor’a geldim. Burada da belli bir süre oynayıp 14 yılın ardından 2003 yılında 35 yaşında futbol hayatımı noktaladım.

“ESKİ FUTBOLCU DİYE BİR MESLEK YOK”

Bir gün yolda otobüste yolculuk ederken yanımdaki bir adam bana ne iş yaptığımı sordu. Bende eski futbolcuyum dedim. Sonra içimden düşündüm futbolculuk bir meslek mi? dolayısıyla eski futbolcuyum diye bir meslek yok. Bunun üzerine ben akademisyenliği tekrar düşünmeye başladım. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi’ne gittim ve yüksek lisans için başvuru yaptım. Yüksek lisansımı yaparken Andırın Meslek Yüksekokulunda öğretim görevlisi kadrosu açıldı. O sınava girdim ve kazandım. Hem orada öğretim görevlisiydim hem de yüksek lisans ve doktora yapmaya başladım. Daha sonra doktoramı tamamladım. 2012 yılında doktorayı bitirdim. 2012 yılının yazında Orman Fakültesine yardımcı doçent olarak atandım. O günden bu yana da aynı fakültede çalışıyorum.

“FUTBOLCU OLDUĞUM İÇİN İNSANLARIN AKADEMİK BAKIŞI KÖTÜ OLUYOR”

Akademik hayatım boyunca birçok çalışmalar yaptım. Bilimsel çalışmalarımızın sayesinde doçentliğe başvurdum. Kısa bir sürede de doçentlik dosyasını teslim ettim. Dolayısıyla doçent olma olasılığımız yüksek. Akademik anlamda uluslararası dergilerde yayınlanan 14-15 tane yazım var. Bunun yanında 60-70 tane uluslararası bildirim var.Bununla beraber üniversitede akademik teşvik var. Yaptığınız çalışmalara göre tüm üniversite hocaları arasında sıralamalar oluyor. Mesela son 3 yılda Orman Fakültesinde en fazla yayın yapan kişi benim. Üniversitede de tahmin ediyorum 7’nci sıradayım. Ben buraya geldiğimde şöyle bir zorlukla karşılaştım. Futbolcu olarak görüldüğüm için akademik anlamda insanların size bakış açısı biraz olumsuz oluyor. Yani sonuçta futbolcu ne olabilir ki anlamında. Ben aslında bu çalışmalarımla bunu göstermeye çalıştım.”

(Haber: Emre Akkış)

Editör: Mahmut Beyaz