21. yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamamamıza 3 yıl kaldı. 20. Yüzyılın ortalarından başlayan teknolojik gelişmeler, 20. Yüzyılın sonlarına doğru hızlandı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, internet çağına da girmiş olduk. Önce web 1 teknolojiyle internetle tanıştık sonrasında web 2 ile kullanıcılar internet ağlarında içerik üretmeye başladı. Web 2 teknolojisinin de hızla ilerlemesiyle sosyal medya platformları da yaygınlaştı. Facebook, twitteri, instagram derken bu çarka dünyadaki insanların yarısından fazlası sosyal medya kullanıcısı ve sosyal medya tüketicisi oldu. Tabi ki onlardan birisi de benim. Sosyal medyayı ben de kullanıyorum ama elimden geldiği kadar bilinçli olmaya da çalışıyorum. Bilinçsiz kullanıcılar yüzünden sosyal medyadan soğudum…

***

Şimdi gelelim sosyal medyadan soğumamın sebeplerine… Yemek yiyor hikâye paylaşıyor, gezmeye gidiyor hikaye paylaşıyor, yen bir kıyafet alıyor hikaye paylaşıyor daha birçok örnek var ama saymayayım.  Senin yediğin yemeği yiyemeyen insanlar. Senin aldığın kıyafeti giyemeyen insanlar var. Senin gittiğin tatile gidemeyen insan var. Bir gösteriş merakı sardı herkesi. Kimse kusura bakmasın ama bu işin çivisi çıktı. Kendi kültürümüzden uzaklaştık, yozlaştık. Bazılarımız insani duygularını duygularımızı kaybetmeye başladık. Benim için en kötüsü de şu: İnsanlar ortaya bir iddia atıyor, aslı var ya da yok hiç fark etmeksizin o iddiaya inanan insanlar ortaya çıkıyor. Sosyal medyanın birçok faydası da bunu yadsımıyorum, kimse beni yanlış anlamasın. Bir Atasözümüz vardır bizim bilenler bilir; Delinin biri bir kuyuya taş atar kırk akıllı onu çıkaramaz. Ben az söylüyorum siz çok anlayın…