Yeniden Refah Partisi Onikişubat İlçe Başkanlığı 2. Olağan Kongresi Kültür Park Konferans ve Sergi Salonu’nda gerçekleşti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongre konuşmalarla devam etti. Gündemdeki maddelerin görüşülmesi sonrası seçime geçildi. Tek adaylı gidilen kongrede, Mevcut Başkan Alaaddin Aksoy güven tazeledi. Kongreye partililerin yanı sıra Yeniden Refah Partisi MKYK Üyesi Cemil Laçiner, Yeniden Refah Partisi Kahramanmaraş İl Sorumlusu Abdülsamet Orman, İl Başkanı Mehmet Dere ve diğer ilgililer katıldı. Kongrede konuşan Yeniden Rehaf Partisi MKYK Üyesi Cemil Laçiner, Milli görüşün Lideri Merhum Necmettin Erbakan’ın bu ülkeye birçok hizmeti dokunduğunu belirtti. Ülkedeki iktidarı eleştiren Laçiner, ülkenin kurtuluşu için tek çarenin milli görüşün iktidar olması olduğunu söyledi.

BİRÇOK HİZMETİN TEMELİNİ ERBAKAN HOCA ATMIŞTIR

Laçiner sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hepimiz bu toplumun içerisindeyiz. Bu ülkenin içerisindeyiz. Sıkıntıları ve sevinçleri birlikte yaşıyoruz. 20 yıl önce iktidardaki arkadaşlarımız geldiğinde 3 şeyle mücadele edeceğiz diyordu. Bunları yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar olarak sayıyorlardı. Bunlar ülkemizin önemli problemleriydi. 28 Şubat’ın acılarının yaşanan bedellerinin üzerine iktidara geldiler. Erbakan Hocamızın 40 yılının 25 yılı yasaklı geçti. Bugün ülkemizde bir takım hizmetler varsa onun attığı temellerin ürünüdür. Bu ülkeye birçok hizmeti olmuştur. Bu ülkede İHA’lar, SİHA’lar varsa merhum Necmettin Erbakan’ın attığı temeller sayesindedir. Ülkeyi bazı anlaşmalarla Dünya Ticaret Örgütü’ne, Dünya Sağlık Örgütü’ne ve Avrupa Birliği’ne teslim edersen, içeriğini incelemeden yasa yaparsan bu hale geliriz. Zaten bu durumların sonucu olarak toplumun ahlaki değerleri yozlaşır.

BİR TL’DEN SATTIĞIMIZ BUĞDAYI 4 TL’DEN GERİ ALIYORUZ

Bizi 1980 ihtilalinden sonra Dünya Ticaret Örgütü’ne soktular. Bizi tarımda esir ettiler. 1994’te ve 2005’te ek maddeler koyarak bu sözleşmeleri yenilediler. Örnek verecek olursak Türkiye 22 milyon ton buğday üretiyor. 11 milyon ton ihtiyacı var. Biz buğdayı ihraç ediyoruz. Bizi öyle bir satmışlar ki bizim ürettiğimiz buğdayı sadece 4 yabancı şirket ihraç edebiliyor. Bunların 2’si Amerika, biri Hollanda ve birisi de Fransa ve Hollanda ortaklığında olan şirketlerdir. Sertifikasyonları sadece onlara verebiliyorlar. Onlar güya Dünya’daki gıda akışını düzenleyecekler. Bir ürün ihtiyaca göre üretilecek. Türkiye dışarıya Bir TL’ye sattığı buğdayı 4 TL’ye geri alıyor. Bu şirketler ihracat yaptığı için üstüne devletten teşvik alıyor. Kendileri KDV’den muaf, vergiden muaf oluyorlar. Tüm standartları bunlara sağlamışlar. Bizde Ukrayna’dan, Kanada’dan buğday alıyoruz. Bunu bizim Genel Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Doğan Aydal Bey geçen ay maddeleriyle açıkladı. Emin olun birçok noktada buna benzer anlaşmalarımız var.

YETER Kİ MİLLİ OLALIM, BİZİ BİRİLERİ İDARE ETMESİN

54. Hükümet sürecinde Ticaret Sanayi Odası başkanıydım. Odalar birliğinin yapısını gördüm. Sanayiciyim, eğitimciyim. Türkiye’yi bizler idare etmiyoruz. Bizi yönetenler gidip parlamentoda çalışmıyorlar. Dışarıdan gelen ısmarlama bütün yasaları sadece onaylıyorlar. Tarımda olan üretimimizin 22 milyon olup, 11 milyon ihtiyacımız olmasına rağmen niçin ithalat yaptığımızı hiçbir milletvekili bilmiyor. Bizim dönemimizde memur, işçi ve emekli maaşlarında 2-3 misli artışlar sağlandı. Ülkede batmadı. Cumhuriyet tarihinin tek denk bütçesi o dönem oldu. En çok yatırım o zaman yapıldı. Hiçbir kuruş borç alınmadı. Doğu ve Güneydoğu’da tek bir insan ölmedi. Şehit vermedik. Çünkü Başbakan Erbakan’dı. Biz yeter ki milli olalım, bizi birileri idare etmesin. Biz kendi kendimize yeter hale gelelim, emin olun hepimiz mutlu oluruz.

“BANA NE AMARİKA’DAN” DİYEN ZİHNİYETE İHTİYACIMIZ VAR

Milli eğitimimizi Türk Milli Eğitimciler yönetmiyor. Çıkan müfredatta tamamen yetkiler başkalarınındır. Bir an önce uyanırsak bu ülkeyi kurtarırız. Bu ülke tamamen bitmiş durumda değildir. Enflasyona 4 dediler, 5 dediler, sonra 61’e çıktı. Biz sadece o anlaşmalardan vazgeçersek bu işi bitiririz. Bize “Bana ne Amarika’dan” diyen zihniyete ihtiyacımız var. Yasaklar konusunda sadece yandaşlara yasaklar yok. 95 puan alan kişiyi mülakatta 10 verip işe almıyorlar. Sayın Genel Başkanımızın da dediği gibi puanı, diploması olması önemli değil, dayısı olsun yeter. Böyle ülkeye Cenab-ı Hak yardım etmez. Biz Milli Görüş’ten uzaklaştığımız her dönem bu duruma düşmüşüz. Milli Görüş’e sarıldığımız her dönemde imparatorluk olmuşuz. En iyi noktalara o zaman ulaşmışız. Biz sadece namaz kılmak ve oruç tutmakla yükümlü değiliz. Biz kötülükleri kaldırmak zorundayız. Biz aç olan insanları doyurmak zorundayız. Çünkü bu bize namaz kılmak kadar mükellefiyetimizdir. Bizim kurtuluşumuzun tek çaresi Milli Görüş’ün iktidar olmasıdır.”

YENİDEN REFAH PARTİSİ ALTERNATİF DEĞİL, ÇARE OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR

Yeniden Refah Partisi Onikişubat İlçe Başkanı Alaaddin Aksoy ise Yeniden Refah Partisi’nin çare olarak görülmeye başlandığını söyledi. Onikişubat Belediyesi’nin surlarına Yeniden Refah Partisi’nin bayrağını dikeceklerini vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti: “Tüm Türkiye’de olduğu gibi ilçe kongremizde de yoğun katılımın olduğu görülmektedir. Anlaşıldığı üzere artık Yeniden Refah Partisi bir alternatif değil, bir çare olarak görülmektedir. Babası Erbakan, Hocası Erbakan olan Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan’ın önderliğinde Milli Görüş’e hizmet etmeyi bize nasip ettiği için Cenab-ı Allah’a şükrediyorum. Bizler söylemleri Hz. Ömer, eylemleri turist Ömer olanlardan olmayacağız. Bizler halkımızın bizlere gösterdiği teveccühü, inanç ve kararlılığımızın yapılacak ilk seçimlerde Onikişubat Belediyesi’nin surlarına Yeniden Refah Partisi’nin bayrağını dikeceğiz. Bütün imkânları iktidar partisinin elinde olmasına rağmen Kahramanmaraş’ın belediyelerinde yapılmayan bütün hizmetleri yapmaya, vatandaş odaklı belediyecilik anlayışıyla çalışacağımıza ve genel başkanımızın dediği gibi adaleti yeniden tesis edeceğimize söz veriyorum. Belediyelerin kapılarına rüşvet alanda, verende melundur tabelası asacağız. Çünkü kendimize güveniyoruz. Satılık adamdan Milli Görüşçü olmaz diyorum.”

“NECMETTİN ERBAKAN’IN SÖYLEDİKLERİ DOĞRU ÇIKTI”

Yeniden Refah Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Mehmet Dere ise merhum Necmettin Erbakan’ın geçmişte her söylediğinin bugün yaşandığına vurgu yaptı. Ekonomide yapılan yanlışları 5 maddede sıralayan Dere, bu yanlışların düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Dere konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Sözlerime başlarken Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle anıyorum. Her geçen gün hocamızın konuşmalarını dikkatle izlediğimizde gerçekten çok büyük bir insan olduğunu ve önümüzde liderlik ettiğini, büyük hamleler yaptığını ve milletin kurtuluşu için canı pahasına savaştığının bizzat şahidiyim. 15-20 yıl önce ne söylemişse bugün gerçekleştiğini görüyoruz. Bununla ilgili olarak bir videoda izlerken dikkatimi çeken sözlerini hatırlatmak istiyorum. İktidar partisi için şu ifadeyi kullanıyordu: “ Sen kalkıp BOP Eş Başkanıyım diyorsun. Stratejik ortak diyorsun, müttefikimiz diyorsun. Adamlar bizi parçalamak için yapmadığı numarayı bırakmıyorlar. Sınırlarımıza silahlar yığıyorlar, o yetmiyormuş gibi ekonomimizi alt üst edecek hamleler yapıyorlar. Hala kalkıp müttefikimiz ve stratejik ortağımız diye Amerika’ya veya Yahudilere peşkeş çekiyorsun” diyordu. “ Kendine gel, sen hangi milletin evladısın” diyordu. Bugünkü iktidar için “onlar çocuk o koltuğa oturmak istiyorlar. Dertleri, davaları bu ülkeyi yönetmek değil, bu ülkeye hizmet etmek değil” diyordu. Bu söylediklerinin ne kadar doğru olduğuna bugün şahit oluyoruz.

KENDİ MİLLİ KAYNAKLARIMIZI HAREKETE GEÇİRİP ÜRETİM YAPMAK GEREKİYOR

Bu ülkede vergiler toplanıyor. Bu vergiler toplandıktan sonra mutlaka bu halkın sosyal, ekonomik ihtiyaçları için gereken harcamaların yapılması gerekiyor. Ancak bunlar yapılamıyor. Bunun en büyük sebebi faizdir. Faiz mikrobu vücudumuza yapışmış keneler gibi bütün enerjimizi sömüren mikroptur. Bu mikrobu dünya gerçeği diye kabul eden iktidar bugün faiz hakkında nas var demeye başladı. Bunu derken bu ülkeden toplanan vergileri alıp faizcilerin havuzuna koydu. Bu yıl için bütçeye koydukları 240 milyar TL faiz ödenecek. Şimdiye kadar 58 milyar TL faiz ödendi. Bu faizden vazgeçmek gerekiyor. Kendi milli kaynaklarımızı harekete geçirip üretim yapmak gerekiyor.

57 HASTANE PARASINA 13 HASTANE YAPILDI

İmtiyazlı holdinglere çekilen peşkeşler bir diğer sorunumuzdur. Örneğin 57 şehir hastanesi yapılacak paraya 13 tane şehir hastanesi yapılıyor. 57 hastanenin parası 13 hastane karşılığında bu holdinglere peşkeş çekiliyor. Hastane yapılmasına karşı çıkmıyoruz. Bu peşkeşlere karşı çıkıyoruz. Bir Çanakkale Köprüsü’nü 4 Çanakkale Köprüsü parasına yapıyorsunuz. Bu imtiyazlı holdinglere bir senede 128 defa vergi affı çıkararak bu paralar aktarılıyor.

DÜNYA’DA EN ÇOK FAİZLE BORÇLANAN 2. ÜLKE OLDUK

Bir başka sorun israf ekonomisidir. İsrafın doruğa çıktığı, ülkenin geleceğinin karartıldığı, garibanın ekmeğinden kesilen vergilerle ve ürünlere konulan zamlarla canının çıkarıldığı ortamda bu israflar yapılıyor. Bu 3 madde geçmişten beri vardı. 2 madde yeni eklendi. Bunlardan bir tanesi dış imtiyazlı holdinglerdi. Bunlardan birisi Türk Telekom’un özelleştirilmesi sonucu alan Lübnanlı firmadır. Bizim bankalardan kredi verildi. Türk Telekom’u aldıktan sonra 6 milyar dolarlık Türk Telekom’a ait malları sattılar. 16 yılda her yıl 500 milyon dolar kar elde ettiler. Toplamda 8 milyar dolar ediyor. İhalenin bitmesine 2 yıl kaldı. Bir milyar 650 milyon dolara Türk Hükümeti tekrardan satın aldı. Böyle yanlışlarla ülkenin ekonomisi çöktü. Şimdi de Avrupa’dan kredi aranıyor. Avrupa’da devletlerarası reel faiz yüzde 0.01’dir. Türkiye’ye sağladıkları kredinin faizi ise 8,2’dir. Arnavutluk’tan sonra Dünya’da en çok faizle borçlanan ülke olduk.

KUR KORUMALI MEVDUAT SİSTEMİNİN ZARARINA 2 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ YAPILIR

Son yanlış ise kur korumalı mevduat oldu. Herhangi nedenle alınacak faiz döviz kuru nedeniyle alaşağı olursa devlet ödeyecek. Bunun garantisini veriyorlar. Zengini daha fazla zengin yapmak istiyorlar. Kur korumalı mevduat nedeniyle bu yıl 74 milyar TL faiz ödenecek. 74 milyar TL ile 2 tane Çanakkale Köprüsü yapılır. Osmangazi Köprüsü’nden 3 tane yapabiliyorsunuz. 4 tane de Avrasya Tüneli yapabiliyorsunuz. Bu kadar israfla bu memleket bir yere gitmez. Bu 5 yanlıştan kurtulmak gerekiyor.”

Editör: Mahmut Beyaz