Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından Çamlıca Restoranda düzenlenen Kahvaltı programında iş adamlarıyla bir araya geldi. Programda Kültür ve Turizm eski Bakanı Mahir Ünal, TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, TÜMSİAD Kahramanmaraş Şube Başkanı Adnan Toprak ile Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Serdar Zabun’un konuşmasının ardından anayasa değişikliği ve kalıcı istikrara ilişiklin açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, STK’ların önemine de değindi. STK’ların yapacak çok şeyi olduğunu anlatan Kaynak, çok hummalı bir çalışmanın içerisinde olduklarını vurguladı. 14 yıldır iktidar olduklarını belirten Kaynak, aradan geçen 14 yıllık süre zarfında önemli krizlerin yaşandığına dikkat çekti. Türkiye’nin rejim krizi olmadığını, Türkiye’nin bir sistem krizinin olduğunu vurgulayan Kaynak, AK Parti’ye mensup olan hiç kimsenin rejimle ilgili bir probleminin olmadığını söyledi. İstikrarsızlığın, krizlerin Türkiye’ye hiçbir fayda getirmediğini kaydeden Kaynak, 14 yıllık AK Parti hükümetinin sürekli krizlerle karşılaştığını ifade etti. “Eğer istikrarlı bir hükümet olmasaydı, millet iradesine dayanmayan, milletin kendisinden yetki almamış olan, milletten başka hiç kimseye hesap vermek zorunda olmayan bir hükümet olmasaydı, bu krizlerin altından kimse kalkamazdı” diyen Kaynak, Türkiye’nin bütün bunlar olurken büyümesine devam ettiğini söyledi.

ÇOK HUMMALI BİR FAALİYET İÇERİSİNDEYİZ’

Önemli ve tarihi bir süreçten geçtiklerini ifade eden Kaynak, çok hummalı bir çalışmanın içinde olduklarını söyledi. Kaynak, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Gerçekten çok önemli ve tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bu süreç içerisinde neyi ne için yaptığımızı, yâda neyi ne için yapmaya gayret ettiğimizi iyi bilmemiz gerekiyor. Çok önemli STK’larımız var. Bu kuruluşlarımızdan bir tanesi de TÜMSİAD’tır. Çok hummalı bir faaliyet içerisindeyiz. STK’larımızın yapacağı çok şey var. Biz de STK’lar bu çalışmaları yaparken hep özellikle şunun üzerinde durmaya çalışıyorum. 14 yıldan beri iktidarız. İnşallah bu çok daha uzun sürer ve millete hizmet etme şansına sahip oluruz. Ancak gördük ki bu 14 yılda önemli krizler yaşandı. Türkiye’nin bir sistem krizi var. Türkiye’nin bir rejim krizi yok. Bu rejimi bizim ecdadımız kurtuluş harbinden sonra kurdu ve o rejimin temel parametrelerini ortaya koydu. O temel parametreler demokrasi, laiklik, hukuk ve sosyal devlettir. AK Parti’nin ve AK Parti’ye mensup olan hiç kimsenin bu değerlerle asla bir problemi yoktur. Ancak sistem içinde problemler var. Bu sistemin, bu demokrasinin dayanağının bir tek şey olması gerekiyor ve oda milli egemenlik, milli hâkimiyettir. Öyle bir sistem inşa edilmiş ki millete bu iş bırakılamaz. İşte 1961 anayasasını yapmışlar. Aslında Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete ihanet edenler Atatürk adına bu suçları işleyenlerdir.”

5 NİSAN 1994 AĞIR EKONOMİK BUNALIMINI YAŞADIK’

Koalisyon hükümeti döneminde 5 Nisan 1994’te ağır bir ekonomik bunalım yaşadıklarını kaydeden Kaynak, ülkede kalıcı istikrarın önemine vurgu yaptı. Kaynak, “Dün başbakanımız bir programda anlattı. 1961’den sonra Türkiye 1965’e kadar sürekli krizler yaşadı. Türkiye 1973’ten 1980’e kadar önemli ekonomik krizler yaşadı, yokluklar yaşadı. Bu salonda bulunan pek çok kişide aslında yaşadı. Türkiye bütün krizlerde önce ekonomik kriz olarak sonra sosyal kriz olarak yaşadı. 1991-95 arasını hatırlayın. Bir koalisyon dönemiydi ve davulla zurnayla kutlanan bir koalisyondu. Türkiye’nin 2 asır partisi sağın en büyük partisi Doğru Yol ile solun en büyük partisi Sosyal Demokrat Halkçı Parti hükümet kurdular. Neticede de 5 Nisan 1994 ağır ekonomik bunalımını yaşadık. İstikrarsızlığın, krizlerin hiçbiri bize fayda sağlamadı. Biz 14 yıldan bu yana tek başına iktidar olmamıza rağmen aslında bizde sürekli krizlerle karşı karşıya kaldık. Ama kriz yönetimini milletimizin temsilcileri, millet adına milletin işlerini göremeye çalışanlar bazen sabreder, bazen içleri kan ağlayarak, bunları bastırmaya çalışırlar. En sonda hep beraber 2016’da 15 Temmuz hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık” şeklinde konuştu.

TAKSİM’DE Kİ 3-5-10 AĞAÇ İÇİN KIYAMET OLDU’

Bazılarının Taksimde 3-5-10 ağaç için kıyamet kopardığını söyleyen Kaynak, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Şöyle geçtiğimiz 3 yılı bir hatırlayın. 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidanı gözaltına alma gayretinde bulundular. Neden? Türkiye’nin doğusunda güneydoğusunda 30 yıldan beri dökülen kan dursun diye bir çalışma yapılıyormuş. O çalışmayı yaparken demek ki birilerinden izin alması gerekiyordu. Demek ki talimat alması gereken Türkiye’yi yöneten cumhurbaşkanı o tarihte Abdullah Gül, Türkiye’yi yöneten başbakan Recep Tayyip Erdoğan değil, Türkiye’nin askeri sivil bürokrasisi demek ki bunları dışında başka yerlerden de izin alması gerekiyormuş ki “Sen ne haddine gel bakalım” dediler. Arkasına hep beraber gezi olaylarını yaşadık. Taksim’de ki 3-5-10 ağaç için kıyamet oldu. Adını söylemek istemediğim bir kalkışmaya kışkırttılar. 6-7 Ekimde bir Kurban Bayramı’nda bu defa Güneydoğu’da başka bir kalkışma kışkırtıldı. Kurban eti dağıtmak için giden bir yavrumuzu Diyarbakır’da bir binanın 6. Katından aşağıya atıp yetinmeyip kafasının tekmelendiğini şahit olduk. Süreç 17-15 Aralıkla devam etti. Daha sonra ise 15 Temmuz. Eğer istikrarlı bir hükümet olmasaydı, hiçbir devlet bunun altından kalkamazdı. Millet iradesine dayanmayan, milletin kendisinden yetki almamış olan, milletten başka hiç kimseye hesap vermek zorunda olmayan bir hükümet olmasaydı, bu krizlerin altından kimse kalkamazdı. Türkiye tüm bunlar olurken kalkınma hamlesine devam etti. Marmaray hizmete açıldı. Bu arada 3. Köprü hizmete açıldı. Bu arada Osmangazi köprüsü hizmete açıldı. Bu arada ilk çift katlı tünel olan Avrasya Tüneli yapılıyor. Bu arada dünyanın en büyük havalimanı 3. Havalimanı inşa ediliyor. Bu arada Türkiye ilk mobil elektrik santraline kavuştu.”

YALAN BİR PARLAMENTER SİSTEM VAR’

Mevcut Parlamenter Sistemin yalan bir sistem olduğunu belirten Kaynak, “Meclis hükümetin arka bahçesi bile değildir” dedi. Kaynak, “Şimdi bir düşünün ne kadar çoğaltabiliriz ve bu arada Türkiye 2016 yılında bir yandan terörle mücadelesini yaparken bir yandan ülkemizin güneyinde Suriye’den gelen terör tehdidine karşı da Fırat Kalkanı Operasyonu’nu başlattı. Bütün bunların neticesinde de Türkiye 2016 yılında büyümesini sürdürdü. Bugün TÜİK açıkladı. Türkiye 2016 yılında bütün bu işlerin yanında yüzde 2,9 büyümüştür. Türkiye küçülmemiştir. Biz o küçülme yıllarını hatırlıyoruz. Millet iradesine dayanan bir yönetim olursa istikrar olur. AK Parti bütün Türkiye’yi yönetiyor, AK Parti bütün Türkiye’yi yönetmekle de kalmıyor. Nerede açlık, yok gibi insani bir şey varsa oralarda da oluyor. Millet egemenliği, iradesi üzerine hiçbir şey olmaz. Çünkü bizim milletimiz basiretlidir, bizim milletimiz yanlış yapmaz. Azıcık yanlış yaptığı zaman hemen düzeltir. Başkasına fırsat vermez. İşte 1999’da rahmetli Ecevit’i birinci parti yaptı ve hemen 3 yıl sonra yüzde birin altına düşürdü. Millet kendi yanlışını kendisi düzeltir. Milletin seçtiklerinin dışında ülkemizi kimse yönetmesin. Kimse yönetmeye kalkışmasın. Anayasanın temel esası budur. Yargının önüne çıkabilecek, meclise hesap verecek, millete hesap verecek bir Cumhurbaşkanlığı Sistemi diktatör üretir mi? Meclis hükümetin arka bahçesi bile değildir. Yalan bir parlamenter sistem var. İktidar partisinin grup başkan vekili görüşülmesini istemediği hiçbir kanun mecliste görüşülmez. Ondan kaçsa aşağı da genel kurul da bir bakan olmazsa görüşülmez. Getirmeye çalıştığımız tek adamlığın zıttına güçlü bir meclis, o yasalarını kendisi yapacak. Tamamen yürütme organından ayrılmış olacak ve denetleyecek” diye konuştu.

AKŞAM BAŞKA YALANLA SABAH BAŞKA YALANLA UĞRAŞIYORUZ’
Akşam başka yalanla sabah başka yalanla uğraştıklarına dikkat çeken Kaynak, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bugünlerin modası tek adam meclisi feshedecek. Cumhurbaşkanımız açıkça iddialı bir laf söyledi, 'Meclisi fesih yetkisini ispat edersen ben Cumhurbaşkanlığından istifa edip siyaset sahnesinden çekileceğim' dedi. Hukuki bir tabirdir fesih ve meclisin seçimlerinin yenilenmesi de hukuki bir tabirdir. Feshettiğiniz anda, o anda meclisin görevi biter. Yani bir sözleşme düşünün, işçiyle yaptığınız sözleşmeyi düşünün ona dediniz 'Ben sizinle olan sözleşmeyi feshettim.' O anda biter ve herkes alacak vereceğinin hesabını yapar. Ama dediniz ki, 'Ben bu sözleşmeyi 2 ay sonra yenilemek istiyorum.' 2 ay içerisinde o sözleşmenin hükümleri icra etmeye devam etmez mi? Meclisi Cumhurbaşkanımız seçimlere götürme kararı aldı, daha doğrusu seçimi yenilenmesi kararını aldı. Seçimlerin yenilenmesi kararı alınıp seçim tarihi 1 Kasım olarak belirlendikten sonra milletvekillerimiz bir yurt dışı asker tezkeresi çıkardılar. Demek ki meclis feshedilmemiş, seçimin yenilenmesine karar verilmiş ama meclis görevde, ayakta ve faaliyette. Fesih ile yenileme arasında olağanüstü bir fark var. Meclisi kim feshedebilir? Meclis, Yunan ordusu Polatlı'ya kadar geldiği halde feshedilmemiş. Meclisi alçak FETÖ'nün hain pilotları alçakça uçarak meclisi bombaladıkları halde kapattıramamışlar. Bu meclisi feshetmek demek, milleti feshetmek demektir. Buna da zaten Allah'tan başka kimsenin gücü yetmez.”

16 NİSAN SÜRECİNİ EN İYİ ŞEKİLDE GEÇİRMEK İSTİYORUZ’

Programda konuşan TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan ise şunları söyledi: “Başbakanımızın başlatmış olduğu 2 milyon istihdam seferberliği ile beraber vermiş olduğu desteği 16 Nisan ve öncesinde de piyasalarda ki durgunluğu ve bu durgunluğa rağmen de özveriyle cesaretle ilerlemeye devam eden arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Önümüzde bir referandum süreci var ve darbeyle, terörle bir takım ekonomik yaptırımlarla bizi bükemedikleri, yaptıkları terör odaklı çalışmalarla bizi yıkamadıklarını hep beraber gördük. İnşallah önümüzdeki bu süreçte biz TÜMSİAD olarak bu tarz programlarda üretmeye devam etmek ve iş adamlarının önünün bir an önce açılması anlamında, koalisyonlardan artık yapısı bozuk oluşumlardan kurtulmak anlamında da 16 Nisan sürecini inşallah en iyi bir şekilde geçirmek istiyoruz. Biz istikrarın ve bürokrasinin devam etmesini istiyoruz. İnşallah iş adamlarının önünün açılacağı üretimin birliğin beraberliğin yeniden tahsis edileceği, güzel bir ortamın olacağı bir referandum olur.”

KALICI İSTİKRAR İÇİN EVET DİYECEĞİZ’

TÜMSİAD Şube Başkanı Adnan Toprak, 16 Nisan’daki referandumda kalıcı istikrar için, daha güçlü bir Türkiye için evet diyeceklerini ifade etti. Toprak, “TÜMSİAD Kahramanmaraş Şubemizin kurumsal yapısı içerisinde yer alan 6 ana sektörden birisi olan inşaat sektöründe şu an beraberiz. Önümüzde ki dönemde diğer 5 sektörle de toplantılarımız devam edecek. Biz inşaat sektörünü 2 sebepten dolayı çok önemsiyoruz. Birincisi yaklaşık 250 sektörü hareket ettiren lokomotif bir sektör olmasından dolayı, 2’ncisi ise istihdama çok ciddi katkı sağladığı içindir. Son 2 yıldır yükselen arsa fiyatları var olan piyasalarla beraber zor bir süreçten geçtiğini görüyoruz. Bununla beraber sektöre sonradan giren ve sektöre kısa vadede yatırım gözüyle bakan yatırımcılarla beraber sektörün hormonunun da büyüdüğünü söyleyebiliriz. Ama önümüzde ki günlerden biz umutluyuz. Hükümetimizin açıkladığı SSK pirim desteği, damga vergisi, KDV indirimi ve konut kredi faizlerinin düşmesiyle beraber sektör yeniden ivme kazanıp, hak ettiği yere gelecektir. Bu süreçte sektöre sonradan dâhil olan kısa vadeli yatırım gözüyle bakan firmaları da sektör tasfiye edecektir. Zor bir 2016 yılını geride bıraktık. 15 Temmuz hain darbe girişiminden TÜMSİAD tavır geliştirip, pozisyonunu belirlemiş, milletimizin ve devletimizin yanında yer almış, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu omurgalı bir STK örneğini de göstermiştir. Yaşadığımız tüm bu olumsuzluklara rağmen bizler 2023 yılı hedeflerimizden vazgeçmedik. Önümüzde ki dönemde daha aktif olacağız. Ülkede siyasi istikrar sağlandığında Türkiye ekonomisinin sıçrama yaptığını ve daha neler yapabileceğini bize göstermektedir. Bu sebeplerden dolayı 16 Nisan’daki referandumda kalıcı istikrar için, daha güçlü Türkiye için evet diyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

STRATEJİK KARARLARIMIZI BERABERCE HAYATA GEÇİRMELİYİZ’

iş dünyasının global konjonktürü çok iyi okuması gerektiğine vurgu yapan KMTSO Başkanı Serdar Zabun, ise şöyle konuştu: “Bu global konjonktür içerisinde, bizler de Kahramanmaraş’ın iş ve siyaset temsilcileri olarak geleceğimizi konuşmak, birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek stratejik kararlarımızı hep beraber hayata geçirmek durumundayız.”

İSTİKRAR FIRSATINI KALKINMA HAMLESİNE DÖNÜŞTÜRDÜK’

Kahramanmaraş’ın milli mücadelenin kahramanı olarak anıldığını ve yokluk yıllarından dev sanayi işletmelerine uzanan büyük bir başarı hikâyesi yazdığını söyleyen Zabun, “Kahramanmaraş 2002 yılından buyana, Hükümetimizin sunduğu istikrar fırsatını kalkınma hamlesi olarak değerlendirmeyi başarmıştır. Bu dönemde, ekonomisini 6 kat büyüten, istihdamını 4 kat artıran, ihracatını 6 kat büyüterek 120 ülkeye ihracat yapan Kahramanmaraş, son 10 yıl içerisinde en büyük ekonomik başarıyı büyük şirketler oluşturabilme kabiliyeti ile göstermiştir. En büyük 1000 sanayi kuruluşu içerisindeki şirket sayısını 2,5 kat artırarak 22’ye yükseltmiştir.” dedi.

BU İVMEYİ DEVAM ETTİRMEMİZ GEREK’

Bundan sonra ise bu ivmeyi devam ettirerek çok daha büyük adımlar atmamız gerekiyor diyen Zabun şöyle devam etti: “İş dünyasının atacağı her yeni ve büyük adım, yapacağı her yatırım ekonomik büyüme ve siyasal güçlenme adına ülkemizi ileriye taşıyacaktır. Hükümetimizin yeni yatırım ve istihdam destekleriyle, stratejik yatırımlara yönelik süper teşviklerle, inanıyorum ki, Kahramanmaraş ekonomide yeni ve büyük bir hamle gerçekleştirecek ve yep yeni başarıla imza atacaktır. Bugün, siyasette çok güçlü şekilde temsil edilen şehrimiz, bu motivasyon ile daha çok üreterek, ‘küresel güç Türkiye’ yolunda aktif rol oynayacaktır.”

İNŞAAT, EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ OLMAYA DEVAM EDECEK’

İnşaat sektörünün lokomotif sektör olarak büyümeye katkısının devam edeceğine değinen Zabun, “Kendisine bağlı 250’ye yakın alt sektörün ve ülkemiz ekonomisinin lokomotifi inşaat sektörü ise hem ilimizde hem ülkemizde büyümenin de lokomotifi olmaya devam edecek; ülkemiz insanına iş ve aş sağlamayı sürdürecektir. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını dileyerek organizasyonu yaparak bizleri bugün bir araya getiren TÜMSİAD Şube Başkanı Adnan Toprak ve ekibine teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Programa, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri, Mehmet İlker Çitil, İmran Kılıç, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, AK Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir, ilçe belediye başkanları ve iş adamları katıldı.  Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’a 16 Türk Devleti’nin simgesinin bulunduğu bir tablo hediye edildi.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz