Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren 40 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) İsrail asker ve polisinin Kudüs’te İslam Âleminin ilk kıblesi olarak kabul edilen Mescid-i Aksa’da ki kısıtlamalarını protesto etmek için Cuma namazı çıkışında ortak bir basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Uğur Dilipak’ta katıldı. Ulu Camii Meydanında gerçekleştirilen basın açıklaması öncesi şehitler için Gıyabi cenaze namazı kılındı. Namazın ardından kısa bir konuşma yapan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Dilipak, bugün ümmetin, Mescid-i Aksa’nın hüzünlü olduğunu söyledi. İslam ümmetinin her yıl çıkartılan yeni bir terör örgütü ile yıpratılmaya çalıştığının altını çizen Dilipak, güçlü oldukları takdirde Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Mescid-i Haram’a onlara bir tek mermi bile sıkmadan huzur içerisinde yürüyeceklerini vurguladı. Ayrıca Dilipak, konuşması esnasında duygu dolu anlar yaşadı. Dilipak’ın ardından STK’lar adına konuşma yapan Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Kahramanmaraş İl Temsilcisi Ahmet Asım Demirdöğen ise, “Filistin'deki Müslüman kardeşlerimiz, annelerimiz, babalarımız, bilsinler ki duamızla ve gönlümüzle sonuna kadar onların yanındayız. Allah'ın izniyle bütün bu zulümler bitecektir. İşgalci İsrail bir gün perişan olacaktır” ifadelerini kullandı.

HİÇ HANS’IN, JOHN’UN ÖLDÜĞÜNÜ DUYDUNUZ MU?”
Dilipak, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Bugün Mescidi Aksa hüzünlü. Bugün ümmetin birinci kıblesi hüzünlü. Ümmetin içerisinde hep ölenler Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma’dır. Hiç Hans’ın, John’un öldüğünü duydunuz mu? İslam ümmetinde her gün yeni bir terör örgütü çıkartıyorlar. İşte DEAŞ, ellerinde füzeleri var. Güya “İslam devleti kurduk” diye bas bas bağırıyorlar. Ey kardeşim sen Hans’ın, John’un kuklası değilsen, neden İsrail’e daha bir tane saldırın olmadı? Bunu İslam ümmetinin iyi bilmesi lazım. PKK’sı da, DEAŞ’ı da, YPG’si de aynı kukladır ve diğerleri de aynı kukladır. 15 Temmuz’da bu ümmetin göz bebeği olan Türkiye’mize de kast etmek istediler. Ama başaramadılar ve başaramayacaklar. İşte biz İslam ümmeti ile birlikte hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz takdirde Mescidi Aksa’nın boynunu büken insanlara en güzel cevabımızı vereceğiz. Cevabımız Atak helikopterimizdir. Kendi savaş uçaklarımızı yapmaktır. Geliyoruz ümmet dayan az kaldı, geliyoruz inşallah. Kudüs’e birlikte yürüyeceğiz. Birliğimizi bozmak isteyenlere karşı hep birlikte 2019’u, 2023’ü gördüğümüzde tefrikaya düşmeden hep birlikte Kudüs’e de yürüyeceğiz, Mescidi Aksa’ya da yürüyeceğiz, Mescidi Haram’a da yürüyeceğiz. Selam içerisinde, huzur içerisinde o topraklara, oralara tek bir mermi sıkmadan yürüyeceğiz. Çünkü o zaman güçlü olacağız.”

MESCİD-İ AKSA MÜMİNLERİN DİRENİŞ KALESİDİR”
40 STK adına ortak basın bildirisini okuyan Ahmet Asım Demirdöğen, şöyle konuştu: “Mescid-i Aksa, alınların secdeyle buluştuğu, gönüllerin Rab ile buluştuğu ilk kıblemiz... Mescid-i Aksa, Müminlerin haykırışı, Müminlerin niyazı, müminlerin direniş kalesi... Mescid-i Aksa biz Müslümanlar için büyük değer taşıyan mukaddesatımız. Yarım asırdır işgal altında bulunan Kudüs’te İsrail, bu sefer gözlerini tekrar Mescid-i Aksa 'ya dikti. Acımasızca canına kıyılan masum çocukların, sivil insanların kanı İsrail için yeterli olmayıp, alınların secdeye varmasına da engel olmaktalar! Müslüman Müslümanın Kardeşidir! Kardeşlerimize ve İslam' a yapılan zulme Hep birlikte bütün Müslümanlar olarak karşı çıkmak bizim yegane görevimizdir. Ortaya atılan bir bahaneyle Mescid-i Aksa 'ya müdahale edilmiş ve İsrail güçleri tarafından kapıları kapatılmıştır. Üç gün kapalı kaldıktan sonra İsrail polisinin kontrolü ve kapıya konulan metal arama detektörleriyle sınırlı şekilde ziyarete açılmıştır. Her zaman olduğu gibi, vicdanları körelmiş Batı Dünyası yine bizi yanıltmayarak sessizliğini korumuştur.”

BATIL İLE MÜCADELEDE VE CİHAT ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Batıl ile mücadele ve cihat etmeye devam edeceklerinin altını çizen Demirdöğen, “Kudüs' e 1948 den beri yapılan işgaller bir yurtta değil, bizatihi İslam a karşı yapılan bir saldırıdır. Artık öyle bir boyut almıştır ki ilk kıblemiz de ezan-ı Muhammediye yi yasaklayacak kadar alçaklaşmalardır. Bunlara karşı durmak namus borcu olmuştur. Dik duruşumuzu Allah izin verirse eşkıyalıklar son bulup, zalimler kaçacak delik arayana kadar sürdüreceğiz. Burada bu bildiriyle biz Müslümanlar Zulüm ile mücadele anlamında görevlerimizden sadece birini yapıyor ve dille uyarıyoruz. Ve şunu iyi biliyoruz ki lanet okumak zulmü önlemeye yetmez. Bu sebeple öncelikle Hak Batıl mücadelesinde Hak tan yana tavır alacak nesiller yetiştireceğiz, baş zalim İsrail mallarını her zaman olduğu gibi yine boykot edeceğiz. İsrail uşağı olan basın ve yayın organlarına asla teveccüh göstermeyeceğiz ve büyük bir inançla bu uğurda batıl ile mücadelede cihat etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

ZULÜM DEVAM EDERSE, ZALİMLERE KÂBUS OLURUZ”

Zulmün devam ermesi durumunda zalimlerin kâbusu olacaklarını söyleyen Demirdöğen, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Fakat şunu unutmasınlar ki bizim dilimiz gönüllerde dialarla bir olup Allah'ın izniyle zalimlere lanet olarak yağar. Anlamamakta direniyorlar: Biz Allah tan başka kimseden korkmayız! Bu zulüm devam ederse güçlenmeye devam edip zalimlere kâbus oluruz. Kardeşlerimizin canını yakanlar ve İslam düşmanlığı yapanlar her daim enselerinde bizim nefesimizi hissederek korku solurlar. Bizler ki Hz. Muhammed'i son peygamber kabul etmiş, kayıtsız şartsız Allah'a teslim olmuş, ordusunun ayak sesleriyle tüm dünyaya korkular salmış Osmanlı İmparatorluğunun torunlarıyız. Alçakların kulaklarında her daim bu sözler yankılanacaktır: Bir gece ansızın gelebiliriz! Gün olmuş karadan gemiler yürütmüşüz, gün gelecek bu dünyayı da zalimlere dar edeceğiz inşallah. Bu sözler İşgallerine devam eden zalimlerin ve üst akılların akıllarına iyice kazınsın: 'Susturmaya çalışsa da yedi âlem; bu ümmetin Bilalleri bitmeyecek. Ve yükselecek göğe her haneden tekbirler Allah u Ekber! Allah u Ekber!”

Haber: Emre AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz