BBP Kahramanmaraş İl Başkanlığını son günlerde gündemden düşürmeyen olaylar zinciri şöyle gerçekleşti: BBP Genel Merkezi, 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumunda hangi yönde oy kullanacakları konusunda teşkilatlarla yapılacak istişareler sonrasında karar verileceğini açıkladı. Geçen günlerde bu kararın ‘Evet’ olacağı yönündeki açıklamaların ardından buna tepki gösteren BBP İl Başkanı Hasan Kızıldağ, Genel Merkezin ‘Evet’ kararını tanımadıklarını, yapılan istişarelerde ‘Hayır’ oyu kullanılmasının çıktığını ve referandumda ‘Hayır’ oyu vereceklerini duyurdu. Hasan Kızıldağ’ın görevden alındığı şeklindeki haberlerin basında çıkması üzerine Genel Merkez tarafından yapılan bilgilendirme açıklamasında böyle bir durumun söz konusu olmadığına vurgu yapılarak, Hasan Kızıldağ’ın gerekli süre içerisinde kongre evraklarını İl Dernekler Müdürlüğü’ne teslim etmemesi nedeni ile hükümsüz kaldığına dikkat çekildi. Kızıldağ ise; “Madem ben hükümsüz isem kongre sonrasında Ankara’daki tüzük kurultayında ben ve arkadaşlarım oy kullandı o zaman o kongre de hükümsüzdür” şeklinde restini çekti. Kızıldağ bu arada gerekli kongre evraklarını ise İl Dernekler Müdürlüğü’ne teslim ederek ‘Alındı Belgesi’ni kamuoyu ile paylaştı. Yine aynı gün bir başka önemli gelişme daha yaşanırken, mevcut il yönetiminin feshedilerek BBP Kahramanmaraş İl Başkanlığına Bilal Odunkıran’ın atandığı haberi gündeme düştü. Yaşanan bu gelişmeler kamuoyunda İl Başkanının kim olduğu yönünde ikilemlere sebep oldu.

1 NİSAN’DA NELER YAŞANDI?
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır ve Kahramanmaraş İl Başkanlığına atandığı duyurulan Bilal Odunkıran birlikte basın toplantısı düzenledi. Bilal Odunkıran yaptığı açıklamada; “27 Mart 2017 tarihinde BBP Kahramanmaraş İl Başkanlığına Genel Merkez tarafından atanmış bulunmaktayım. (Ben kongremi yaptım, mazbatamı aldım) demekle olmuyor bu işler. Kurumsallık gereği herkes görevini yapacak, yoksa sonuçlarına katlanacak. Hasan Kızıldağ arkadaşımız evraklarını vermediği için münfesih duruma düşmüştür. Şöyle ki 29 Ocak 2017 tarihinde kendisinin de katıldığı tüzük kurultayında değişen maddelerin içindeki 34. maddede yer alan duruma göre münfesih duruma düşme sebebidir.” dedi.

Remzi Çayır ise; “Bizde şöyle, Yüksek İstişare Kurulu görüşünü söyler, il başkanları görüşünü söyler, kadın kolları görüşünü söyler, Alperen Ocakları görüşlerini bildirir. Bizim karar verme mekanizmamız Merkez Karar Yönetim Kurulu’dur. Ama sen şunu der misin, bir partinin Genel Başkanına? O kendini bağlar, böyle bir laf olur mu? Sen çocuk musun? Şu olabilir, ben sizin kararınızı beğenmiyorum, ben bu mecliste yokum, burada yokum. Bu temel hakkın, bunu söyleyebilirsin. Ama hakaret eder gibi bir Genel Başkan’a söylenir mi, böyle saçmalık olur mu?” diye konuştu.

KIZILDAĞ CEPHESİ DE BASIN ÖNÜNDEYDİ
Çayır ile Odunkıran 1 Nisan Cumartesi sabah saat 10.00’da basın toplantısı yaparken, İl Başkanı olarak göreve devam ettiğini açıklayan Hasan Kızıldağ ile kendisine destek veren ilçe başkanları da saat 14.00’da basın toplantısı yapacaklarını duyurdu. Belirtilen saatte BBP binasına giden Kızıldağ ile ilçe başkanları, parti kapısının kilidinin değiştirilmesi nedeni ile içeriye giremediler. Bu arada Çevik Kuvvet ekiplerinin ise bina önünde güvenlik önlemleri aldığı görüldü.

HAKSIZLIKLARI VE ATANAN İSMİ KABUL ETMİYORUZ”
Tüm ilçe başkanları adına açıklama yaptığını beyan eden Dulkadiroğlu Teşkilat Başkanı Fatih Elmas, Genel Merkez tarafından il başkanlığının düştüğü duyurulan Hasan Kızıldağ’a sahip çıktıklarını belirterek şunları kaydetti: “Değerli dava arkadaşlarım, il ilçe yöneticilerim, ilçe başkanlarım, saygıdeğer Kahramanmaraşlılar ve basınımızın güzide mensupları. Malumunuz olduğu üzere güzel Türkiye’miz sistem değişikliği adına bir referandum sürecine girmiş, demokratik ve bayram havasında geçmesini istediğimiz bu süreç daha şimdiden insanlarımızı kutuplara bölmüş, yakışıksız suçlamalara neden olmuştur. Bu ülkenin vatandaşlarını evet ya da hayır kalıbına sıkıştırmak aslında hiç demokratik olmadığı gibi hayır ya da evet diyecek olanlara ‘terörist’, ‘vatan haini’ gibi ithamlarda bulunmakta antidemokratik bir süreç yaşadığımızın göstergesidir. Tabi ki bu süreçte bizimde bir söz hakkımız vardır ve biz bu söz hakkımızı yaklaşık iki aylık süreçte istişarelerle Kahramanmaraş teşkilatları olarak il başkanımız aracılığıyla genel merkezimize bildirdik. Aldığımız karar tıpkı diğer il teşkilatlarında olduğu gibi ‘Hayır’ yönündeydi, ancak sebebini bilmediğimiz şekilde genel merkezimiz teşkilatların aksine ‘Evet’ kararı açıklamış ve bir sürü kargaşaya neden olmuştur.

GENEL MERKEZİN BU KARARI BİZİ TEMSİL ETMEMİŞ, EDEMEMİŞTİR”
Elmas, sözlerine şu şekilde devam etti: “Biz Kahramanmaraş teşkilatları olarak buradaki istişare sonucunu açıklaması ve bizi temsil etmesi konusunda il başkanımız Hasan Kızıldağ’a tüm yetkiyi verdik, o da bizi hem yerel de hem de ulusal basında temsil etti, kendisine teşekkür ediyoruz. Ancak il başkanımızın genel merkezin aksine açıklama yapması ve hatta istişare sonucunu açıklaması genel merkez tarafından tepkiyle karşılanmakla beraber bazı yaptırımlar uygulayabilmek adına girişimlerde bulunulmuş, bazı basın organlarında ‘görevden alındı’ haberi yapılmış sonrada yalanlanmıştır. Ancak devamında evraklarını il dernekler masasına zamanında teslim etmediği gerekçesiyle ‘hükümsüzdür’ açıklaması yapılmıştır; buna göre kongreyle seçilen bir il başkanı ve delegeleri 29. 01. 2017 tarihinde Ankara’da yapılan tüzük ve program kurultayında nasıl oy kullanabilmiştir?  Değerli arkadaşlar bu açıklamanın hemen akabinde 27.03.2017 tarihinde üstelik gerekli evrakların il dernekler masasına teslim edilmesine rağmen, hangi prosedüre sığdığını anlayamadığımız bir şekilde yeni il başkanı atanmıştır.”

BİZLERİ NASIL YOK SAYABİLİYORSUNUZ?”
Elmas, “Şimdi buradan teşkilatımız adına genel merkeze soruyoruz; eğer ki Hasan Kızıldağ sizin evet kararınıza âmin deseydi aynı şeyi yine yapacak mıydınız? Biz teşkilat olarak Hasan Kızıldağ başkanımıza yapılan haksızlıkları ve de yerine atanan herhangi bir ismi kabul etmiyoruz. Her platformda istişare meşveret ve demokrasiden dem vuran genel merkez yöneticilerimiz ve genel başkanımız neden bu tür şeylere başvuruyor anlamış değiliz. Oysaki bizler dik duran eğilmeyen bükülmeyen satın alınamayan şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun emaneti olan bu davanın neferleri değil miyiz, bizleri nasıl yok sayabiliyorsunuz? Saygıdeğer dava arkadaşlarım ve sayın basın mensupları bütün bu olanlardan sonra buradan tekrar referandumla alakalı teşkilatlarımızın kararını açıklıyoruz; biz teşkilat olarak hükümetimizin ve devletimizin yanındayız. Büyük Ortadoğu projesinin bir parçası olduğuna inandığımız bu referanduma Hayır diyoruz, tekrardan bayram havasında ve demokratik ortamda geçmesini dileyerek Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi "Bu seçimde gelir-geçer. Sel gider, kum kalır. Seçim bitince birbirinize selam verecek kadar aranızda bir nezaket bırakın" sözlerini bütün vatandaşlarımıza siz basın mensuplarımız aracılığıyla tekrar hatırlatıyor çıkacak sonucun ülkemize ve milletimize güzel kazanımlar getirmesini temenni ediyoruz.”

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM”
Basın açıklaması sonrasında görüşlerini aldığımız Hasan Kızıldağ ise kendisine verilen desteğe çok teşekkür ederek; “Burada mesele koltuk meselesi değil, haksızlıklara ve dayatmalara boyun eğmemektir. Başkanlık benim için olmaz ise olmaz değildir. Biz kutlu bir davanın bayrak taşıyıcılarıyız. İster başkan olalım isterse nefer, bu şanlı bayrağı yere düşürmemek adına mücadele veriyoruz. Ama son yaşananlar kamuoyunda büyük şaşkınlıklara yol açmıştır. Merhum Yazıcıoğlu’nun bize emanet ettiği partimizde bu tür nahoş olayların yaşanmasından son derece üzgünüz. İlgili resmi makamlarla görüştüm, il başkanlığımın kanunen devam ettiği bana ifade edildi. Parti binamızda kapı kilidinin değiştirilmesi olayı ile ilgili olarak ta adli makamlara hafta başında suç duyurusunda bulunacağım. Mücadeleme sonuna kadar devam edeceğim” diye konuştu.

 LÜTFİ YIKAN

Editör: Mahmut Beyaz