Her hafta birbirinden önemli konukları ‘Fresh Gündem’ programı ile misafir ederek gündeme dair önemli bilgiler veren Radyo Fresh, referanduma sayılı günler kala bu haftaya özel programları ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine dair halkın kafasında oluşan soruları kent siyasetinin kilit isimlerini konuk ederek yanıtlıyor. Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay’ın konuk edildiği Radyo Fresh’te, Pazar günü gerçekleştirilecek olan referandum süreci ve sahadaki vatandaşların durumu değerlendirildi. Programda Radyo Fresh Genel Müdürü Serdar Salma ve dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Okay, Türkiye için cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin neden gerekli olduğunu anlattı.
İşte röportajın ayrıntıları:
Sahadaki durum hakkında ki düşünceleriniz nelerdir?
Yaklaşık 50 günden bu yana sahadayız ve referandum süreci ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Geçmiş seçim süreçlerine benzer bir manzara ile karşı karşıyayız. Hatta daha önceki seçim süreçlerinden biraz daha farklı bir yapı ile karşı karşıyayız. Geçmişte ki gerek 1 Kasım seçimleri, 7 Haziran seçimleri gerekse diğer seçimlere baktığımız zaman diğer seçimlerden çok daha iyi bir durumda olduğumuzu söyleyebilirim Kahramanmaraş için. Bu durumu özellikle Dulkadiroğlu ilçemizin tüm çarşılarında, kırsal mahallerinde ve küçük sanayi içerisinde edindiğimiz izlenimler bize şu anda ki referandum sürecinin Kahramanmaraş’ta çok yüksek bir evet rakamı ile neticeleneceği ile ilgi bulguları bize veriyor. Önceki seçimlerle kıyaslandığı zaman ise en iyi potansiyeli şu anki seçimde görüyoruz.
Sahada en çok konuşulan konular nelerdir?
Biz referandum süreci ile alakalı geziyoruz ama vatandaşın gündemi zaman zaman farklıdır. Hem belediyecilik hizmetleri ile ilgili hem merkezi hükümetin hizmetleri ile alakalı sorun öneri ve problemleri de vatandaşlarımızla görüşüyoruz. Genel olarak büyükşehir yapısından sonra sahada vatandaşların en çok işi belediye başkanlarıyla oluyor. Bizde referandum süreci ile ilgili sahayı yoğun bir şekilde taradık ve kendimizi de test etme imkanı bulduk. Çeşitli bilgi ve bulguları yerinde görme imkanı bulduk. Ziyaret ettiğimiz vatandaşlarımızdan da “Biz kararımızı verdik, kararımız belli siz başka yere gidin” tarzında vatandaşlarımızdan yoğun bir tezahüratta gördük. Bu da AK Parti’nin seçim disiplinini bir kez daha gösterdi. Kahramanmaraş çok yüksek bir oy yakalamış görünüyor.
Hayır diyen bir vatandaşa Evet’in gerekliliğini nasıl anlatıyorsunuz? Ve sizlere en çok soru yöneltilen konu nedir?
Hayır diyenlerin kafasına takılan sorulara açıklık getiriyoruz ve doğruları anlatıyoruz Maddelerin içerisinde 4-5 madde kamuoyunu biraz daha meşgul ediyor. Özellikle muhalefet partilerin bu konularda toplumu yanıltacak çeşitli söylemlerde bulunmalarıdır. Tek adamlık diye bir şey tutturmuşlar ama bu yöntemin tek adamlıkla alakası yoktur. Halbuki bu sistem söylemlerin tam tersini getirecek bir sistemdir. Şu anda ki mevcut yapı ile cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu hesap verilebilirliği kesinlikle yok. Bu anayasa 12 Eylül’de Kenan Evren’i korumak için yapılmış maddeleri olan bir anayasadır. Onun içinde işe de yaradı ama yeni cumhurbaşkanlığı sisteminde hem vatandaşın en az yüzde 51 oyunu alacak kişi alacak olan bu ülkeyi ancak yönetebilir. Öyle geçmişte ki gibi yüzde 10, yüzde 20 oy alan birinin bu ülkeyi yönetmesi mümkün değildir. Bundan sonraki süreçte de vatandaşların çoğunluğu şarttır. Dolayısıyla bu ülkeyi yönetmeye talip olan kişi uzlaşmacı ve çok geniş katmanlara hitap eden onların sorun ve problemlerini çözme iradesi verebilecek bir donanımın olması gerekir.
Parlamenter sistemde milletvekillerinin meclise kanun önergesi vermesi mümkün değildi, peki bu durum Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde nasıl olacak?
Yeni sistemde kesinlikle milletvekilinin görevi, kanun yapmak sahasında net bir şekilde yoğun bir şekilde dolaşıp onların sorun ve problemlerini tespit edip bu sorun ve problemlere yönelik kanun maddesini getirip mecliste diğer vekiller ile paylaşıp gündeme getirip çoğunluğu sağlayıp meclisten çıkarmasına yönelik yoğun bir çalışma yapmaları gerekiyor. Yani yeni sistemde milletvekillerini de çok yoğun bir çalışma bekliyor. Milletvekilleri sahadan aldıkları bilgileri çözmeye yönelik kanun iradesini mecliste yapmaya yönelik yoğun bir çalışma içerisine girecek cumhurbaşkanımızda bundan sonra meclisin net bir şekilde denetimi altında olacak. Bundan sonraki süreçte meclis ile cumhurbaşkanı anlaşmak zorundadır. Anlaşamadığını farz edersek te cumhurbaşkanının meclisi seçime götürme yetkisi var ve aynı zamanda bu seçime kendisini de götürmüş olacak. Cumhurbaşkanı yanlış bir şey yaptığında kendisi de vatandaşın huzuruna çıkacağı için bunun hesabını 45 gün sonra yapılacak olan seçimde verecektir. Yeni sistemin en önemli özelliklerinden bir tanesi de artık koalisyon dönemini tarihe gömecek bir organizasyondur. Bu bile ülkemizin daha hızlı karar almasını sağlayacak, daha da geliştirecek bir yoldur. Bu koalisyon süreçlerinin sona ermesi de milletimiz için çok hayırlı bir madde diye düşünüyorum. Yeni sistemin diğer bir güzelliği ise en fazla iki dönem liderlik yapabilme hakkıdır.
Tek adam olacak diyorlar sizde bunun olmayacağını vatandaşa ısrarla anlatıyorsunuz hala bunun olmayacağına inanmayan var mı? İkna olmayan kişi ya da kişiler neyi bahane ediyor?
Genelde vatandaşların yüzde 80’lik kısmı ikna oluyor. Diğer yüzde 20’lik kısım ise ideolojik düşünüyor. Bundan dolayı da o yüzde 20’lik kısmında ikna olması biraz zor diye düşünüyorum ama bu vatandaşlarımıza bunlar ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı takdirde net bir şekilde ikna oluyor. Bu 18 madde ise hakikaten güzel hazırlanmış vatandaşlara çok güzellikler kazandıracak ve ülkemizin önünü açacak. Bizim hükümet olarak taahhütlerimiz var biz fert başına düşen geliri 11 bin dolarda 3 yıldır tutuyoruz. Sebebi ise mevcut müdahaleye açık sisteme sürekli dışarıdan müdahaleler söz konusu. Bu müdahalelerin şekli şemalı bazen gezi, bazen 17-25 bazen bizzat darbe girişimi oluyor ama bu olayların tamamı vatandaşı 10 bin dolarda 11 bin dolarda yerinde sayma olarak yansıyor. Belki bunlar olmasaydı şu anda 15-20 bin doları bulmuştuk. Bizim 2023 gibi hedeflerimiz var fert bayına düşen bütçeyi 25 bin dolara çıkaracağız dedik. Bu hedeflerimize ulaşabilmemiz içinde bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ihtiyacımız var. Sistem vatandaşın onayından da geçtikten sonra hızlı bir gelişim ve hızlı hizmetler sunacağız. Toplumda 3-4 yıldır yerinde sayan verilerin artık hızlı bir şekilde vatandaşları rahatlatacak konuma getirecektir.
15 yıllık AK Parti yönetimine baktığımız zaman neden bu aksayan noktalar bugüne bırakıldı?
Bizim ülkemizde ki 2002 yılı verilerine baktığımızda ve şimdiki verilere baktığımız zaman bizim çok şey kazandığımızı görebiliriz. Bunu özellikle gençlere söylüyorum ve gençler bu durumu yeterince bilmiyor. 15 yıl önceki Türkiye’nin ve şartlarının ne olduğunu bilmiyorlar. Böyle gelmiş böyle gider zannediyorlar yani bu sağlık standardının bu asgari ücretin satın alma gücünün, yolların, imar faaliyetlerinin gücünü bilemezler. En basitinden 15 yıl önce uçağa kimse binemezdi bunlar kendiliğinden olmuş şeyler değil, aslında bu mevcut yapımızı kuvvetlendirmezsek kazanımlarımızı kaybetmekle de karşı karşı kalırız. İnşallah biz fert başına düşen geliri 2 binden 10 bine çıkardık ama bize 25 bin lazım. Bunların yapılması ise mevcut yapı ile mümkün değil. Geçmişten bu yana Adnan Menderes, Turgut Özal zamanında AK Parti iktidarları zamanında ülke bir yerlerden bir yerlere gelmiş fakat arkasından gelen koalisyon dönemlerinde hemen 2-3 yıl içerisinde tekrar bu kazanımların tamamı kaybedilmiş. Şu anda bu referandum süreci aynı zamanda AK Parti iktidarlarının 15 yıllık kazanımlarının sağlama alınması bundan sonrada bunun üstüne ne yapabilirizin önünü açacak. Bundan sonrada inşallah bizler bu 20-25 bin doları elde gedebilmek için bize bu şekilde bir sistem gerekiyor. Mevcut sistemde 2013 yılından beri yerimizde sayıyoruz. Vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri gerçekleştirmemiz için bize yeni bir yol yöntem lazım ve bu yol yöntemde inşallah Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Bu sistem ile bu hedeflerimize çok daha rahat bir şekilde ulaşma imkânımız olacak. Mevcut Parlamenter sistemin arızalarını başbakan olarak kendisi yaşadı.
Haber: Kübra Dilbirliği
