Geçtiğimiz günlerde önce Almanya’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybeci’nin vatandaşlara hitap edeceği salonda toplantı iptal edilmiş ve Almanya bu kararıyla bir skandala imza atmıştı. Bu olayın hemen birkaç gün sonrasında ise bu kez Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Hollanda’da Türkiye Cumhuriyeti toprakları sayılan konsolosluğa sokulmamıştı ve Avrupa ülkesi olan Hollanda bu tutumuyla yine skandal bir karar vermişti. AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç ise Avrupa’nın Türkiye’ye karşı sergilediği bu tutumu gazetemize değerlendirdi. Bu olanların hiçbir kabul edilebilir yanı olmadığına dikkat çeken Güvenç, bu kararların batı medeniyetinin 150-200 yıllık mübdesebatının inkârı anlamına geldiğini söyledi. Avrupa’nın Türkiye’den bu kadar korkmalarını henüz anlayamadıklarını ifade eden Güvenç, Avrupa Birliği’nin şu anda bir akıl tutulması yaşadığını kaydetti. Bugün gelinen noktada hükümetin ve vatandaşın buna karşı demokratik tepkileri vereceğini belirten Güvenç, “Bu olayın başka bir boyutu da 16 Nisan halk oylamasının yeni anaysa reformumuzun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Belli ki AB referandumla yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurulmasından rahatsız” ifadelerine yer verdi. Çok yakın zamanda AB ülkelerinin yaptıkları bu işin kendilerine yakışmadığını ve bunu dünyaya izah edemeyeceklerini dile getiren Güvenç, vatandaşlara düşen şeyin sağduyulu bir şekilde demokratik tepkilerini göstermeleri olduğunu kaydetti. Referandum sürecinde Kahramanmaraş’ta ki çalışmalar hakkında da bilgi veren Güvenç, “Benim kahraman hemşerilerim kararını vermiş. Yani herhangi bir bilgi kirliliği kalmamış, bilgi eksiliği gitmiş. Kahramanmaraş halk oylamasına hazır ve evet diyecek” dedi.

AVRUPA BİRLİĞİ AKIL TUTULMASI YAŞIYOR’
Avrupa Birliği’nin son olaylardan sonra bir akıl tutulması yaşadığına dikkat çeken Güvenç, seçilmiş kadın bir bakanın konsolosluğa sokulmamasının faşist bir karar olduğuna vurgu yaptı. Güvenç, “Bu olan şeyler siyasi krizinde ötesi Avrupa Birliği’nin (AB) kendi kendini inkârı anlamına gelen kararlardır. Almanya’da da olsun, Hollanda da olsun bugün İsveç’te alınan kararlar tamamıyla batı medeniyetinin 150-200 yıllık Mübdesebatını inkâr anlamına geliyor. Şimdi siz dünyaya demokrasiden bahsedeceksiniz, insan haklarından bahsedeceksiniz, hukuk devletinden, düşünce özgürlüğünden bahsedeceksiniz ama AB ile müzakere halinde olan bir ülkenin kadın bir bakanını hiç olmayacak bir şekilde deport edeceksiniz. Bunun kabul edilebilir yanı yok. Avrupa Birliği şu anda akıl tutulması yaşıyor. Türkiye’den bu kadar ürkmelerini, bu kadar rahatsız olmalarını da anlayabilmiş değiliz. Çünkü Türkiye yönü belli olan demokratik bir ülke ve AB ile de bugüne kadar iyi ilişkiler kurmaya özen gösteren AB’de çok sayıda vatandaşı yaşayan bir ülkedir. Dolayısıyla bugüne kadar tüm yanlışlıklara rağmen ilişkileri iyi tutmaya, oradaki vatandaşlarımızın hukukunu korumaya özen gösterdik. Avrupa Birliği intihar ediyor. Bu olaylar Avrupa Birliği’nin bir intiharıdır. Kendisini inkârıdır ve bunun adı faşizmdir. Sizin bir salonda seçilmiş bir hükümetin bakanını konuşturmamanız, konsolosluğa 30 metre mesafede olan bir kadın bakanı konsolosluğa sokmamanız tamamıyla düşünce hürriyetine, özgürlüklere karşı yapılan bir faşist karardır. Bu gerçekten AB adına çok üzüntü verici bir olay. Biz bunları Türkiye olarak elbette değerlendireceğiz. Önümüze bakacağız” şeklinde konuştu.

16 NİSAN’IN ÖNEMİNİ MİLLETE KANITLAMIŞ OLDULAR’
Son olayların ardından Avrupa’nın 16 Nisan’ın önemini millete kanıtladığını söyleyen Güvenç, bu milletin bu tür baskılara hiçbir zaman pabuç bırakmadığının altını çizdi. Güvenç, “Türkiye zaten AK Parti hükümetleri dönemlerinde bir yandan AB ile ilişkilerini iyi sürdürmeye çalışırken, diğer yandan alternatif pazarlar, alternatif ittifaklar arayışında olan bir ülkedir. Gerek Afrika olsun, gerek Rusya olsun gerek Türki Cumhuriyetler ilişkilerini, ticareti geliştirmeye çalışan bir ülkedir. Bugün gelinen noktada elbette buna karşı demokratik tepkilerimizi hükümetimiz ve vatandaşlarımız verecektir. Ama soğukkanlı bir şekilde de bunu değerlendireceğiz. Bu olayın başka bir boyutu da 16 Nisan halk oylamasının yeni anaysa reformumuzun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Belli ki AB referandumla yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurulmasından rahatsız. Rahatsızlıklarının nedeni de şudur; ülkeyi yönetecek insanın doğrudan halka dayanması, halk tarafından seçilmesi ve bu güçle de ülke menfaatine rahat kararlar verebilmesidir. Bizim belki de tüm kampanya boyunca mitinglerde, konferanslarda anlatamayacağımız şekilde 16 Nisan’ın önemini millete kanıtlamış oldular. Bu millet bu tür baskılara, bu tür saldırılara hiçbir zaman pabuç bırakmadı. Şu andan itibaren benim inancım odur ki halk oylaması sürecinde halkımızın kararı çok daha netleşmiştir” diye konuştu.

BU HAZMEDİLECEK BİR DURUM DEĞİL’
Bunun hazmedilecek bir durum olmadığını belirten Güvenç, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Bu ülkenin sağduyu sahibi CHP’lileri de, MHP’lileri de hatta HDP’ye oy veren sağduyu sahibi vatandaşlarımızda göreceksiniz bu faşist uygulamalara karşı halk oylamasında rengini çok daha net bir şekilde ortaya koyacaktır. Milletimiz hükümetine sahip çıkacaktır. Bizim hep söylediğimiz şey şudur; Biz dünyayla iyi geçinmeye çalışacağız ama biliyoruz ki bizim bizden başkada dostumuz yoktur. Kenetlenmemiz lazım, safları sıklaştırmamamız lazım, bir olmamız, iri olmamız, güçlü olmamız, 80 milyonla büyük bir Türkiye olmamız lazım. Bunun ayak seslerinin Avrupa’yı bu kadar rahatsız ettiğini herhalde bu olaylardan başka hiçbir şey izah edemezdi. Hiçbir izaha gerek kalmayacak şekilde büyük ülkelerin bu kararları bunu gösterdi. Pişman olacaklar. Şu anda da Hollanda’nın eski bir Dış İşleri Bakanı açıklama yaptı. “Bu yanlış oldu. Böyle bir şey olamaz, bunu anlamakta zorlanıyorum” dedi. Çok yakın zamanda AB ülkeleri bu yaptıkları işin kendilerine yakışmadığını ve bunu dünyaya izah edemeyeceklerini anlayacaklar. Soğukkanlı bir şekilde millet olarak takip edeceğiz ve demokratik tepkilerimizi göstereceğiz. Onun ötesinde de biz 16 Nisan’ın inşallah hep beraber yapıp, ülkemizin demokrasimizin önünü açacağız diye düşünüyorum.”

TÜRKİYE TARAFINDAN GEREKLİ ADIMLAR ATILACAKTIR’
Diplomaside karşılıklılık ilkesinin esas olduğunu hatırlatan Güvenç, Türkiye tarafından gerekli adımların hükümet ve cumhurbaşkanı tarafından en kısa zaman içinde atılacağını kaydetti. Güvenç, “Diplomaside karşılıklılık esastır. Bu konuda Türkiye tarafından gerekli adımlar elbette atılacaktır. Millet olarak olayları sağduyuyla, soğukkanlılıkla beklemek gerekir. Elbette kendimizi ezdirmeyiz. Ama onun ötesindeki adımları da değerlendirdikten sonra hükümetimiz, cumhurbaşkanımız tarafından atılacaktır. Kimse kaygılanmasın. Vatandaşlarımıza düşen sağduyu ile demokratik tepkilerini göstermeleridir” dedi.

KAHRAMANMARAŞ HALK OYLAMASINA HAZIR VE EVET DİYECEK’
Kahramanmaraş’ın referanduma hazır olduğunu söyleyen Güvenç, şöyle konuştu: “Geçen hafta Çağlayancerit ve Dumlupınar Mahallelerimizde vatandaşlarımızla beraber bir araya geldim. Bu hafta da dün Türkoğlu’nda ve Abdulhamit Mahallemizde temaslarda bulundum. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim; Benim kahraman hemşerilerim kararını vermiş. Yani herhangi bir bilgi kirliliği kalmamış, bilgi eksiliği gitmiş. Kahramanmaraş halk oylamasına hazır ve evet diyecek. Kahramanmaraşlı her zamanki gibi sağduyu ile kararını belli etmeye başladı. İnşallah Türkiye’de rekor kırarız. Bu bizim elimizi güçlendirir. Türkiye genelinde de meseleyi anlattıkça, bilgi kirliliğini, bilgi eksikliğini giderdikçe evet oylarının yükseldiğini görüyorum. Türkiye’yi yönetecek kadroların halka dayanması çok önemlidir.”

EVET ÇIKMASI DEMEK GÜVEN ORTAMININ SÜRMESİ DEMEKTİR’
Sandıktan evet çıkması halinde güven ortamının süreceğini, hayır çıkması halinde de bir güven bunalımının olacağını ifade eden Güvenç, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Evet çıkması demek Türkiye’de istikrarın güçlü AK Parti hükümetinin Tayyip Erdoğan’ın halkla olan büyük dayanışmasına devam ettiği anlamına gelir. Bu güven ortamının sürmesi demektir. İç ve dış yatırımcılar, iş dünyası zaten bunun üzerine hesap yapıyor. Bu güven olayı da hiç şüphe yok ki yatırımların önünü açacaktır. Bizde inşallah 17 Nisan’dan itibaren yeni düzene yönelik mecliste hukuki düzenlemeleri kanun düzenlemelerini, meclis iç tüzüğünü çıkartmak için çalışmalara başlayacağız. Ama Allah korusun hayır çıkarsa elbette dünyanın sonu olmaz. Ama bir güven bunalımı olur. Muhalefet çok mülayim davranıyor. Çok insanlara hayırda çıksa bir şey olmaz diyor ama öyle bir şey olsa daha 16 Nisan akşamı tüm şer güçler Kandil’inden FETÖ’süne, Pensilvanya’dan diğer yabancı merkezlerine kadar hepsi artık hükümet güvenini yitirdi. Derhal seçime gidilsin, cumhurbaşkanı istifa etsin diye Türkiye’de bir kaos ve bunalımlı dönemi başlatmak isteyeceklerdir. Ama böyle bir şey inşallah olmayacak. Olsa bile AK Parti kadroları milletle bütünleşen biz pes etmeyiz ve halkımızın kararına saygı duyarız. Bu ülkeyi de hiçbir şekilde yerli ve milli olmayanlara da bırakmadık, bırakmayız.”

HABER: EMRE AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz