"(CHP'nin yürüyüşü) Şunu net olarak söyleyelim ki Gezi'de nasıl ki mesele ağaç değilse, 17-25 Aralık'ta mesele hukuk değilse, bugün de maalesef mesele adalet değil". "(15 Temmuz) O gecenin kahramanlığına dönük CHP'nin kullandığı ifadeler hepimizi incitiyor, kanatıyor. Bu milletin her bir ferdini kanatıyor. Bu ifadeleri kullanan CHP sözcülerinin yerli yerine koymak anlamında, adaletten ne anladıklarını da bir kez daha gözden geçirmelerini talep ediyorum". AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, AK Parti tarafından MHP'ye bir iç tüzük paketinin sunulduğunu hatırlatarak, "11 Temmuz günü de Anayasa Komisyonunda iç tüzük görüşülmeye başlanacak" dedi. 
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı telefon görüşmesi için MKYK toplantısının başkanlığını Başbakan Binali Yıldırım'a bıraktığını belirten Ünal, Trump'la olan görüşmenin sona erdiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birazdan Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşeceğini söyledi. Toplantının gündemine değinen Ünal, "MKYK toplantısında teşkilat başkanlığımızın sunumu, 15 Temmuz Milli Birlik Günü şehitlerimizi anma faaliyetlerinin partimizle ilgili, etkinlikleriyle ilgili değerlendirme yaptık. TBMM parti grubu çalışmaları ve gündemin değerlendirilmesi ile ilgili görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Partimiz, 2017 yılı sonuna kadar bütün ilçe teşkilatlarımızın kongrelerinin tamamlanması ve teşkilatlarımızla ilgili genel bir gözden geçirme çalışması yürütecektir. Hükümetimiz de 180 günlük eylem planı çerçevesinde 6 aylık çalışma yürütecek. Diğer taraftan hükümetimizin 6 aylık çalışmaları ile ilgili, yürütülen çalışmayla eş zamanlı olarak belediyelerimizle ilgili 2019 yılına dönük hem performans değerlendirme hem de yerel yönetimler başkanlığımızın yapacağı çalışmalar konusunda genel başkanımızı ve parti kurullarımızı bilgilendirmesi söz konusu oldu. İç siyasi gelişmelerin değerlendirilmesi çerçevesinde şu anda devam eden CHP yürüyüşü ve buna ilişkin hususlar da bu çerçevede ele alındı" ifadelerini kullandı.

Almanya'nın G-20 öncesi takındığı tutum


Ünal, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hamburg'taki G-20 Zirvesi sırasında Almanya'da vatandaşlarla bir araya gelme isteğine Berlin yönetiminin verdiği olumsuz mesajı sorması üzerine Ünal, "Bu konuda hem Dışişleri Bakanımız, hem AB Bakanımız, hem partimizin Dış İlişkiler Başkanlığı gerekli açıklamaları yaptı. Almanya'nın özellikle son bir yılda Türkiye'ye karşı takındığı tutuma ilişkin son derece üzücü ve kabul edilemez olduğunu ifade ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın orada daha önce de orada yaşayan vatandaşlarımızın bir toplantısına canlı yayınla bağlanmasına Almanya izin vermemişti ama maalesef aynı Almanya terör destekçilerinin programında terör elebaşısının Murat Karayılan'ın canlı yayınla bağlanmasına müsaade etmişti. Biz, Almanya ile olan ilişkilerimizi uluslararası ölçekte normal, olağan ve yürütülebilir bir diplomasi düzeyinde devam ettirmek istiyoruz. 15 Temmuz'dan sonra Almanya'nın FETÖ'cülere dönük tutumu, hem PKK terör örgütünün Almanya içindeki faaliyetine dönük tutumu hem de Almanya'nın Cumhurbaşkanımıza dönük bu tutumu kabul edilebilir değil. Cumhurbaşkanımız 7-8 Temmuz'da Hamburg'da G-20 Zirvesi'ne katılacak, 9 Temmuz'da Cumhurbaşkanımız vatandaşlarımızla bir araya gelmek istedi. Bu konuda temaslarımız devam ediyor. Bu temaslarla ilgili sizleri bilgilendireceğiz" şeklinde konuştu.

CHP'nin yürüyüşü


CHP'nin yürüyüşünün sorulması üzerine Ünal, "CHP'nin bu yürüyüşü, MKYK toplantısında özel olarak ele alınmamıştır. Bu yürüyüş iç ve dış siyasi gelişmeler çerçevesinde ele alınmıştır. CHP sözcülerinin son dönemde ifade ettiği açıklamalar açıkçası beni de şaşırtıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun hangi dönemde millet hassasiyetiyle hareket ettiği araştırılsa herhalde bununla ilgili çok şeye rastlayamayız. Şunu net olarak söyleyelim ki Gezi'de nasıl ki mesele ağaç değilse, 17-25 Aralık'ta mesele hukuk değilse, bugün de maalesef mesele adalet değil. Bizim adaletten anladığımız her şeyin yerli yerine konulmasıdır. Adalet yerli yerine koymak anlamına da gelir. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının, uygulamalarına, siyasi pozisyonlarına ve söylemlerine baktığımızda eğer bu ülkenin savcısı Selim Kiraz şehit edildiğinde savcıyı şehit edenlerin savunuculuğuna soyunuyorsa, eğer bazı CHP milletvekilleri Türkiye için Avrupa'dan yaptırım talebinde bulunuyorsa, aynı CHP bu dönemde Türkiye'nin 17-25 Aralık'ta yaşadığı süreçte bizim genel başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın paralel devlet yapılanması ve terör örgütü olarak nitelendirdiği FETÖ'ye kalkan olacak birtakım davranışlarda bulunuyorlarsa ve bunlara dönük hukuki süreçler başlatıldığında gidip orada bunların korunuculuğuna soyunuyorsa, YPG ve PYD ile ilgili terör örgütü değildir denebiliyorsa, aynı şekilde PKK için 'arkadaşlar' ifadesi kullanılabiliyorsa, burada adaleti nerede arayacağız? CHP'li sözcüler bu yürüyüş esnasında korkmadan cesaretle yürüdüklerini söylüyorlar. Devletimiz gerekli güvenliği sağladığı için tabii ki güven içinde yürüyecekler. Biz orada yürüyen her bir vatandaşımızın hükümet olarak güvenliğinden tabii ki sorumluyuz" açıklamasında bulundu.
Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
"Mesele, CHP'nin kontrollü darbe dediği, 15 Temmuz gecesi devletin uçağını, tankını ele geçiren teröristlerin olduğu gece yürümekti, cesaretle yürümekti mesele. O gecenin kahramanlığına dönük CHP'nin kullandığı ifadeler hepimizi incitiyor, kanatıyor. Bu milletin her bir ferdini kanatıyor. Bu ifadeleri kullanan CHP sözcülerinin yerli yerine koymak anlamında adaletten ne anladıklarını da bir kez daha gözden geçirmelerini talep ediyorum. Cesaretten bahsedeceksek cesaret 15 Temmuz gecesi bu millet tarafından ortaya konan şeydir."

Kamp Ağustos-Eylül ayı gibi gündeme alınacak


AK Parti'nin istişare kampına ilişkin soru üzerine Ünal, "Öncelikle ilgili kampla ilgili yarın il başkanları toplantımız var, bugün MKYK toplantımızda da konu toplantının sonlarında ele alınacak. Yarın il başkanları toplantımızda da bu konu ele alınacaktır. Kamp kısa sürede düşünülen bir şey değil. Partimizin Ağustos-Eylül ayı gibi gündemine almayı planladığı ve AK Parti'nin geleneksel hale gelen ve yılda iki defa tekrarladığı bir istişare değerlendirmesi toplantısı" diye konuştu. İç tüzük konusuna ilişkin soruya Ünal, "AK Parti tarafından MHP'ye bir iç tüzük paketi sunuldu. 11 Temmuz günü de Anayasa Komisyonunda iç tüzük görüşülmeye başlanacak" karşılığını verdi. MHP ile yapılan görüşmeleri de Meclis grubunun sürdürdüğüne dikkati çeken Ünal, bu görüşmelerin nihayetinde Meclis grubunun iç tüzüğü gündemine alacağını açıkladığını ifade etti. 15 Temmuz anma törenlerinin yaklaştığını belirten Ünal, "Benim içimi kanatan Türkiye'nin 15 Temmuz gibi kırılma süreci yaşadıktan sonra Türkiye bu travmayı üzerinden atmaya, bunun sonuçları üzerinden de siyasetçisi, sivil toplumu, iş adamıyla el ele vererek Türkiye normalleşmeye çalışıyor. Türkiye bunu yaparken, CHP'nin siyasi sorumluluk örneğine sığmayacak yaklaşımları, MİT tırları operasyonu üzerinden sonuçlanan davayı gerekçe göstererek adalet adına yürüyüşe kalkışması, burada AK Parti'den beklenen yargıya müdahale midir? Sonuçta, bu bağımsız ve tarafsız yargının verdiği karardır. 15 Temmuz yaklaşırken CHP'nin tutumu da içler acısı bir görüntü sergiliyor. Bu törenler, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilecek resmi devlet törenleri. Biz de AK Parti olarak 00.13'te salaların okunmasıyla birlikte diğer vatandaşlarımız gibi sivil toplum örgütleriyle 81 ilde daha önce demokrasi nöbeti tuttuğumuz yerlerde yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz. Belediyelerimizin aynı şekilde 11-15 Temmuz arası yapacağı anma törenleri olacak" dedi. 

İHA

Editör: Mahmut Beyaz