Diyetisyen Doktor Gülşah Erşan, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla gazetemize diyabet hastalığıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

İnsülini bularak milyonlarca diyabet hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig'in doğum yıl dönümü anısına her yıl 14 Kasım'da Dünya Diyabet Günü düzenleniyor. Diyabet Günü dolayısıyla Manşet Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Diyetisyen Gülşah Ersan, “Diyabet çocukluk çağında ki insülinin hiçbir şekilde salgılanmamasıyla oluşur. Ama yetişkin bireyde ki stres buna etkili olabilir. Obezite, kolesterol gibi hastalıklar gibi hastalıklar diyabete neden olabilir. Diyabetten korunmak için özellikle beslenme alışkanlığımızı düzeltmemiz gerekiyor” dedi.

DİYABET NEDİR?
Diyabet hastalığına sebep olan nedenleri söyleyen Erşan, diyabetin genellikle çocuk yaşlarda düzensiz beslenmeyle başladığını belirtti. Erşan, “Diyabet, halk dilinde şeker hastalığı olarak bilinen bir rahatsızlıktır. Bu bazı hastalıklarda hiç insülin salgılanmaması, bazılarında insülinin yetersiz salgılanmasıyla ve bazılarında da hiç salgılanmaması şekliyle olur. Bunlar tip1 dediğimiz olaylardır. Kan şekerinin sürekli fazla olması ve düşük olması da hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) ve hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) yine buda diyabete giriyor. Çocukluk çağında ki diyabet tip1 dediğimiz olayda insülin hiçbir şekilde salgılanmıyor ve onlara dışarıdan insülin enjekte edilmesiyle şeker sağlanıyor. Bazı bireylerde de beslenmelerinin, genetik faktörler ve obezite gibi bunların kombinesiyle meydana gelen bir hastalıktır” şeklinde konuştu.

‘BESLENME ALIŞKANLIĞI ÖNEMLİ’
Diyabetin çocuklarda insülinin salgılanmaması, yetişkinlerde ise strese bağlı oluşabileceğini söyleyen Erşan, diyabetten korunmanın en önemli yolu düzenle beslenme olduğu belirtti. Erşan, “Diyabet çocukluk çağında ki insülinin hiçbir şekilde salgılanmamasıyla oluşur. Ama yetişkin bireyde ki stres buna etkili olabilir. Obezite, kolesterol gibi hastalıklar gibi hastalıklar diyabete neden olabilir. Diyabetten korunmak için özellikle beslenme alışkanlığımızı düzeltmemiz gerekiyor. Doğru beslenmeyi öğrenmemiz gerek. Her şeyi ölçüsünde yemeliyiz. Şekeri olabildiğince hayatımızdan çıkartmamız lazım. İçeriğini bilmediğimiz hiçbir şekerli gıdaları tüketmemiz lazım. Yani diyabetten korunmak için bütün bunların çocukluk çağlarında alıştırılması lazım. Anneler çocuklarını gönderiyor markete ve çocuklar ne isterse alıyor. Bu şekilde çocuklar daha küçük yaşta düzensiz beslenmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.

‘PROTEİN, ŞEKERİN ANİ YÜKSELİŞ VE DÜŞÜŞÜNÜ ENGELLER’
Diyabet hastalığının 2 çeşit tedavi yönteminin olduğunu söyleyen Erşan, biri beslenme tedavisi diğerinin ise ilaç tedavisi olduğunu belirtti. Erşan, “Diyabet hastalığının 2 çeşit tedavi yöntemi var. Biri beslenmeyle tedavi yöntemi diğeri de ilaçla tedavi yöntemi. Biz genelde beslenme tedavisi uyguluyoruz. Bireylerin Az az ve sık sık beslenmesini öneriyoruz. En az 2-3 saat aralıklarla vücuda besin göndererek kan şekerinin belli bir seviyede kalıp ani düşme ya da yükselmelerin önlenmesi için. Şeker hastalarında genellikle uyguladığımız yöntemlerden bir tanesi olan meyvelerin yâda şekerli besinlerin yanında her zaman protein içeriği olan süt, yoğurt yâda peynir gruplarının daha sık tüketilmesidir. Çünkü protein kaynakları şekerin ani yükseliş ve düşüşlerini önler. Buna bağlı olarak her zaman kombineli şekilde tüketmelerini öneriyoruz. İlaç tedavisini de genellikle dâhiliye uzmanlarımız uyguluyor. Kişinin şeker durumuna göre çeşitli anti diyabetik ilaçlar var. İnsülin tedavisi var. İlaçla bu şekilde tedavi yöntemi uygulanıyor” dedi.

‘45 YAŞINDAN SONRA SIK GÖRÜLÜYOR’
Diyabet hastalığının özellikle 45 yaşından sonra görülmeye başlandığını belirten Erşan, bunun sebebinin ise değişen
hayat koşulları ve stresten ileri geldiğini söyledi. Erşan, “Diyabet hastalığında önceden çocuk yaştaki diyabet bu kadar yaygın değildi. Artık beslenme düzeninin olmaması ve çocukların genellikle dışarıdan beslenmesi tip1 diyabet oranını çok arttırmaya başladı. En çok görülen yaş gruplarda 45 yaşından sonra ki bireylerde oluyor. Çünkü insanların hayat koşulları değişiyor. Stres artıyor ve artık hareket etmekten vazgeçiyoruz belli bir dönemden sonra. Egzersiz diyabetin önlenmesine çok faydası var” ifadelerini kullandı.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz