Otizm genellikle ilk 3 yaşta başlayan ve hayat boyu devam eden, kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması şeklinde ifade edebileceğimiz gelişimsel bir bozukluktur. Günümüzde basit testler ile tanısı erken konulabilmektedir. Erken tanı ve uygun rehabilitasyon programı bu vakaların hayata kazandırılmasında büyük rol oynamaktadır.

Otizmin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülür. Otizmlilerin yüzde 70'inde zeka geriliği vardır. Yüzde 10’ unda ise üstün zeka görülebilir. Otizm ile birlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygu durum bozuklukları ve epilepsi görülebilir.

Otizmi bir eksiklik olarak değil farklı bir yetenek olarak bakmaya çalışın. Farkındayım farkında olun.

Beni değiştirmeye çalışma. Çünkü ben bir ömür boyu otizm ile birlikte yaşayacağım. Yalnızca kabul et, bu benim farkım.

Bir çocuk bizim öğrettiğimiz yoldan öğrenmiyorsa, belki de biz onun öğrendiği yoldan öğretmeliyiz.

Öfke nöbetlerinin otizmin bir göstergesi olduğuna değil, otizmi anlamada başarısız olduğumuzun bir göstergesi olduğuna inanıyorum.

Uzmanlar otizm hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirler fakat kendi çocuğunuzun uzmanı sizsiniz.

Frakında olmanız için otizmli bir yakınınızın olması gerekmiyor. Toplumsal bilinçlenme ile otizmli bireylere karşı anlayışlı olmalı ve onları ayırmadan yanlarında durmalıyız.

Otizmli bir beyin eşsizdir. Otizm bir eksiklik olarak algılanır, çünkü çocuk zamanla diğer insanlar gibi iletişim kuramaz, etrafındaki dünyayı anlayamaz ama fırsat verirseniz büyük bir yeteneği doğurabilecek bir eksikliktir bu!

Her çocuk öğrenir. Bazen aynı anda, bazen faklı anda, bazen aynı yolla, bazen farklı yolla. Otizme bir eksiklik olarak değil farklı bir yetenek olarak bakmaya çalışın. Otizm şu anda, bütün dünyada salgın hastalık gibi yayılıyor. Veba gibi… Sorumlusu hepimiziz. Dünyayı kirletenler.