Tuhaf bir soru değil mi?

Ama önce yazıyı okuyun, sonra hüküm verin, yorum yapın! Yapınca da bana hak vereceğinize inanıyorum. Sonra bu yazı, Bağdat Müftülüğünce de kaleme alınmadı, bizzat bendenize ait!

*

Dersine çalışan öğrenci başarılı olur. Araştırır, sorar, sorgular, sınava öyle çıkar. Tembel, mızmız, uyuşuk ve çalışmayan öğrencilerin başarı olduğuna dair hikâyeler yazılmadı daha.

Akıllı sürücü, uzak bir yere giderken, aracını önce sanayiye götürür, teknik bakımını yaptırır, yakıtını alır, ne olur ne olmaz düşüncesiyle de yanına bisküvi falan alır. Tedbir amaçlı, tehennili olmak adına…

Zeki, iğnenin deliğinden Bağdat’ı görebilen insanlar, geleceğe dair umutlarını ertelemek bir yana, hedefi 12’den vurabilmek için gez, göz ve arpacık kurallarına riayet eder, attığını vurur, tam isabet…

Bir yerel yönetici düşünün, seçildikten sonra kurumun envanterini çıkartır önce. Kurumun bilançosunu inceler öncelikle. Varlıkları, borçları, alacakları ve yapılacak işleri öncelik sırasına koyar, vatandaşın taleplerini, ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur, sırayla bunları hayata geçirir.

Ve başarılı olur.

*

Neden bahsediyorum bilin bakalım. Biraz daha ipucu vereyim de, kimden söz ettiğime gelsin sıra.

O gün Aksu Tv’deki canlı yayına giderken, yanında 18 sayfalık hizmetleri anlatan notları vardı. Bir belediye başkanı 3 yıllık süre içinde 18 sayfadan oluşan hangi hizmetleri başarmış olur?

Akıl, havsala alacak gibi değil.

İşin garip tarafı çıktığı canlı yayında, belki tuhafınıza gidecek ama gerçek, 18 sayfalık hizmet ve projeleri anlatan notlardan sadece bir sayfasını anlatmaya yetiyor zamanı.

Yaklaşık bir saat içinde üstelik.

*

Tabi ki bildiniz, Osman Okumuş’tan, Türkoğlu ilçemizin acar, proje üretebilen, kaynak yaratabilen, teknik ve sosyal belediyeciliğin kitabını yazan yerel yöneticiden söz ediyorum.

Bu kaçıncı yazı onun için yazdığım?

Değerli meslektaşım Neşe Yıldızhan ile makamına gittiğimde, 18 sayfadan oluşan dosyayı incelerken, bırakın okumayı, sayfaları çevirmekten ve göz gezdirmekten yoruldum.

Sevgili Osman Başkanın 18 sayfaya sığdırdığı hizmetlerini ben bir köşe yazısına nasıl sığdırırım diye kara kara düşünürken, ilçeye girişte ve çıkıştaki çalışmaları görünce, ‘tamam…’ dedim. ‘Osman Başkan hidayete ermiş!’

Hidayet derken, hizmette ilçeyi doyurmuş, ama O artık kendisine bir gömlek değil, birkaç gömlek dar geldiğine inandığı ilçesine, mahalle farkı gözetmeden öyle projeler geliştiriyor ki, bırakın kendi çapındaki ilçeleri, birçok büyükşehirde bile olmayan projeleri ile parmak ısıttırıyor, kıskandırıyor milleti.

Çatlatırcasına…

*

Bazen düşünüyor ve kendi kendime soruyorum; ‘Yahu, bu adamın elinde sihirli değnek mi var, nereye dokunsa abad ediyor, ihya ediyor!’

Kendisi ziraat mühendisi. Yeteneğini projelere ortak edince, insan odaklı hareket edip, yüreğinde de insan biriktirince, elinde sihirli değneği olması da, ilçesine, insanlarına olan sevgisi, partisine olan sadakati ve hizmet etme aşkı, onu her geçen gün zirveye çıkartırken, 18 sayfadan oluşan projelerinden birkaçını yazıya konu edeyim dedim, baktım hepsi de ayağı yere basan, elle tutulur, gözle görülür projeler, yatırımlar.

Vazgeçtim. Çünkü bir yanı eksik kalacaktı.

*

Gülen, gülümseyen insandan zarar gelmez. Haa, gülmek, gülümsemek de her insana yakışmaz. Yine diyorum, gülmek, gülümsemek bir Hanefi Mahçiçek Başkanıma, bir Osman Okumuş Başkanıma, bir de değerli meslektaşım, KAGİD Başkanı Neşe Yıldızhan’a yakışıyor.

Hani Emel Sayın söylüyor ya şarkısında, ‘gülmek sana yakışıyor’ ondan işte.

Yazıyı uzatmak, sizi sıkmak istemiyorum. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözünden hareketle, Başkanım Okumuş yatsın kalksın sevgili eşine, Funda Hanıma dua etsin!

Sayın Osman Okumuş’u anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır. O’nu yaşamak lazım!