Bu bir Barış Yarkadaş yazısı. Sürekli okur, takip ederim. Eleştirilerine çoğu kez katılmasam da, bazen tutarlı yazıları oluyor, her ne kadar ulusal bir yazı olsa da, benim gibi yerel ağırlıklı yazılar yazan birinin arada sırada kaçamak yapıp, böyle ulusal yazılara yer vermesini yadırgamayın, ne olur!

Tek kelime, tek cümle eklemeden, çıkartmadan aynen veriyorum.

*

Millet İttifakı’nı oluşturan CHP, İYİ Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin genel başkanları siyaseti halktan tamamen soyutladılar. Artık altı partinin genel başkanı da ‘’Halksız siyaset’’ yapıyor. Onların masasında ‘’halk’’ yok. Halkın ne düşündüğü, hangi konuda hangi tepkiyi vereceği ya da ne istediği onları hiç ilgilendirmiyor. Çünkü altı genel başkan da ‘’her şeyin en iyisini kendilerinin bildiği ve en doğru kararları kendilerinin vereceği’’ni düşünüyor.

Bu kanaate nereden mi vardım?

Tabii ki Millet İttifakı genel başkanlarının ‘’Cumhurbaşkanı adayınız kim olacak?’’ sorusuna verdikleri yanıtları okudukça, gördükçe ve duydukça…

Zira altı partinin genel başkanı da ‘’Adayımız ya da adayınız kim olacak?’’ sorularına “Niye merak ediyorsunuz?’’ gibi akla hayale gelmeyecek cevaplar veriyorlar. Sanırım seçim günü sadece kendilerinin oy kullanacaklarını düşünüyor ve bu yüzden halka ‘’Bu sizi ilgilendirmez’’ diyorlar!

İttifak liderlerinin bu tutumu, ittifaka oy vermeyi düşünen seçmeni hayli yordu ve bıktırdı. Çünkü bu cevaplar “güven vermiyor.’’ Aksine, ‘’büyük bir belirsizlik’’ yaratıyor. Ayrıca halkın tamamen dışlanması, soru sorunların susturulması, dostane bir şekilde uyaran ve ‘‘Geç kalıyorsunuz’’ diyenlerin hemen ‘’Saray’ın adamı’’ ilan edilmesi de kabak tadı verdi.

*

Siyaset boşluk kaldırmaz… Sizin yarattığınız boşluğu, hiç istemediğiniz aktörler gelir ve doldurur…

Tarih bunun sayısız örnekleriyle dolu…

Halk her şeyi görüyor

Millet İttifakı liderleri siyaseti altılı ve yuvarla masaya sıkıştırıp halkı bu sürecin tamamen dışına itseler bile, halk kendi kaderini ‘’siyasi elit’’lere bırakmamaya kararlı…

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu seçeneklerini altılı liderler yok saysa da işte bu yüzden gündemden hiç düşmüyorlar. Altı partinin genel başkanı bu isimlerin halktaki karşılığını görmezden gelmeye ve kafalarındaki adayı dayatmaya çalışsa da yapılan tüm kamuoyu araştırmaları, bu iki ismin seçimin favorisi olduğunu gösteriyor.

*

Devam edelim…

Yavaş ve İmamoğlu ismi neyi ifade ediyor?

Önceki günlerde, CHP’ye de araştırmalar yapan bir şirketin sahibine bu gözlemimi anlattım. Araştırma şirketi sahibi dostum, ‘’Gözlemlerin çok doğru. Bu zaten araştırmalarımızda da çıkıyor’’ dedi. Ardından ise elindeki ‘’bilimsel veri’’yi paylaştı.

Yapılan tüm araştırmalarda “Mansur Yavaş = Güven’’ , “Ekrem İmamoğlu = Enerji yumağı ve cesaret’’ sonucu çıkıyormuş…

Halk, hangi konuda ne düşündüğünü tam olarak bilmese de Mansur Yavaş’a güvendiğini söylüyor. Ekrem İmamoğlu ise gittiği her yerde bir ‘’enerji yumağı’’ oluşturuyor. Bu da kamuoyuna ‘’heyecan, enerji ve sinerji’’ olarak yansıyor.

Gerçek bu…

*

Siyaseti altılı masaya hapseden ve ne yazık ki halktan kopan genel başkanlar ise bu gerçeği bir türlü görmüyor, göremiyor ya da görmek istemiyor.

Siyasetçi, halkla iç içe olmalı ve halkın ne düşündüğünü ciddiye almalıdır. Halkı ‘Altılı Masa’ya masaya oturtmadan, fikrini almadan, fikirlerine değer vermeden, duygularını analiz etmeden, onu önemsemeden siyasi mühendislik yapmaya çalışmak hiçbir sonuç vermez!

Şu basit gerçeği görün artık…

Adayın açıklanma süreci uzadıkça belirsizlik ortamı artıyor ve halk kendi liderini arıyor. Ümit Özdağ’ın tek bir açıklamayla Millet İttifakı’nı sarsabilmesinin sebebi de bu zaten… Özdağ, ‘’Adayımız Mansur Yavaş’ır’’ demiş ve ‘’dalganın üzerinde sörf yaparak’’ halkın duymak istediğini söylemiştir.

Özdağ’ın açıklamasına yönelik olağanüstü destek, tabii ki herkesin Mansur Yavaş’ı istediği şeklinde yorumlanamaz. Özdağ, yaptığı açıklama ile ‘’aday belirsizliğine’’ son vermiştir. Sadece 4 bin üyesi olan Zafer Partisi’nin genel başkanı, bu çıkışı hangi amaçla yapmış olursa olsun, aynı zamanda Millet İttifakı’nın siyasetsizliğini de göstermiştir.

*

Seçmen AKP’den neden kopmuyor?

Yukarıdaki satırlarda “Siyaset boşluk kaldırmaz’’ demiştim. Millet İttifakı’nın genel başkanları belki farkında değil ama siyasette boşluk kadar tehlikeli olan başka bir durum da ‘’belirsizlik’’tir. Ve Millet İttifakı ne yazık ki; şu an bir ‘’belirsizlik’’ görüntüsü vermektedir.

Bu görüntü ise AKP ve MHP’den kopmak isteyen geniş kesimlere güven vermemektedir. AKP ve MHP’den yorulan seçmenler, ‘’belirsizliğe yelken açmak’’ yerine ‘’bildiği liman’’da kalmayı tercih etmektedir.  Millet İttifakı liderleri ise ‘’Acelemiz yok, adayımızı Şubat ayında açıklayacağız’’ kararı alarak, siyaseti okuyamadıklarını göstermektedir.