Böyle bir tüfek yapma fikri EXPO’nun Kahramanmaraş’a verildiği ilk zamanlarda ortaya çıktığını söyleyen Antikacı Cahit Altıgöz, böyle otantik bir eser ürettiği için sevinçli olduğunu belirtti. Tüfeğin yapım sürecini anlatan Altıgöz, ‘’Kahramanmaraş’ımızın zeytin acarı tüfeği var ve bu tüfeğimizi yaklaşık 300 yıldır kendimiz üretiyoruz. Milli mücadelede de bu tüfek kullanılmıştı yani bu tüfek Kahramanmaraş ile özdeşleşmiş bir tüfek. Bu tüfeğin birçok modeli elimizdeydi, bizlere ulaşıyordu bizde bize gelen tüfeklerin bakımını yapıp restore edip kurtarıyorduk. Türkiye’de en çok ilgi gören ve çok sevilen tüfek, bu kadar bilinmesini ve tüfeğin popülerliğini fırsata çevirmek istedik. Kahraman ve istiklal madalyalı şehrimize de EXPO gibi devasa bir platformda böyle sansasyonel bir tüfek olmalıdır, dedik.  Araştırdık ve bizden önce dünyadaki en uzun tüfek 2 metre 10 santimetre imiş. Bizde, bizi taklit edemeyecekleri şekilde, pandemi sürecini de değerlendirerek yaklaşık bir buçuk yıllık süreçte, ilmek ilmek işleyerek 3 metrelik dünyanın en uzun bu tüfeğini ürettik. Kahramanmaraş’ımıza Onikişubat ilçemize ve de EXPO’muza yakışır bir eser olduğu kanaatindeyim. Böyle otantik bir eseri meydana getirdiğimiz için sevinçliyiz.’’ Cahit Altıgöz ayrıca, Dünyadaki EXPO’nun gönüllü üyelerinden olduğunu ve kendi işyerinin de Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan EXPO’nun tek tanıtım ofisi olduğunu da sözlerine ekledi.

EXPO’YA ŞEHİR OLARAK SAHİP ÇIKMALIYIZ

Cahit Altıgöz, EXPO gibi Dünya çapındaki bir organizasyona Kahramanmaraşlı olan herkesin sahip çıkması gerektiğini savundu.  Altıgöz, ‘’Ben, EXPO’nun bu şehre ne kadar artı değer katacağını bilen bir vatandaşım. Bu organizasyon için sadece belediyelerden veya devletin diğer kurumlarının değil bu şehirdeki her ferdin bu devasa organizasyona emek vermesi gerekiyor, herkes bu taşın altına elini koymalı. EXPO’yu Dünya’da ilçe olarak ev sahipliği yapacak ilk ilçe biziz. Bu Onikişubat için çok değerlidir, EXPO için Kahramanmaraş’ın son 400 yılını yaşatacak, Osmanlı’dan Cumhuriyete, sergi ve müze salonu inşa ediyoruz. Bu yüzden Kahramanmaraş’a ait değerli ve eski eşyaları satmıyoruz. Kahramanmaraş’a ait, Kahramanmaraş’a özgü, Kahramanmaraş’ın yaşam tarzını yansıtan bu zamana kadar görülmemiş, gün yüzüne çıkmamış ve hikâyesi olan birçok eseri, hatta kurtuluş savaşı zamanında işgal kuvvetleri tarafından kalan birçok eseri EXPO’da açacağımız müzede sergilemek için bekletiyoruz. Burada görmüş olduğunuz eserler, eserlerimizin yüzde 1’i. Asıl büyük sergimiz EXPO fuarında olacak. Şuan EXPO fuarında bize verilen 135 metrekarelik bir alanımız orası bile eserlerimizin tamamını sergilemek için yeterli olmayacak. Umarım daha büyük bir alanımız olur ve de tüm eserlerimizi sergileme fırsatımız olur.  Bizim asıl amacımız Kahramanmaraş’ımızı orada EXPO fuarında en iyi ve en güzel şekilde gelecek olan misafirlerimize ve Dünya’ya tanıtmak için elimizden geleni yapacağız’’ dedi. Yerli ya da yabancı turistlerin Kahramanmaraş ve milli mücadele kültürümüzü yansıtan antika eserlere ilgi duyduğunu, bu kültürün sadece bu şehirde olduğunu söyledi.

BU İŞİ SEVEREK YAPIYORUM

Asıl mesleğinin Elektronik kontrol teknisyenliği olduğunu 12 yıl öncesine kadar da Antikacılık işini hobi olarak yaptığını, asıl mesleğinden istifa edip son 12 yıldır sadece sevdiği işi Antikacılığı yaptığını dile getiren Altıgöz, ‘’Ya sevdiğin işi yapacaksın ya da yaptığın işi seveceksin, ben de çok şükür sevdiğim işi yapıyorum.’’

İşyerini bir nevi minik bir müzeye çevirdiğini ve Kahramanmaraş kültürünü korumak için Kahramanmaraş’a özgü eserleri satmadığını dile getiren Altıgöz, “Sosyal medya, satışlarımızı olumlu etkiliyor; dünyanın birçok yerinden eserlerimize talip çıkıyor. Ancak Kahramanmaraş’a özgü eserleri diğer şehirlere satmıyorum, Kahramanmaraş’ın kültürünü korumak için elimden geleni yapıyorum, yapmaya da devam edeceğim’’ ifadelerini kullandı.

Haber: Ömer Harmanakaya

Editör: Mahmut Beyaz