Sevgili hemşehrilerim; depremin ardından başlayan hasar tespit çalışmalarının ikinci ayağında sona gelindi. Yapılan ilk incelemelerde; konutuna veya iş yerine beklediği sonucu alamayan mülk sahipleri, hasar tespit raporlarına itiraz etti. İtirazların ardından ikinci kez incelemeler yapıldı ve nihai olarak raporlar düzenlendi.

Kimimiz; hasarsız raporu verilmesinden rahatsızız, kimimiz ağır hasarlı raporu verilmesinden rahatsızız kimimiz ise orta hasarlı raporu verilmesinden rahatsızız. Hasarsız raporu verilenler; hane başı destek ödemesi alamadığı için veyahut DASK’tan ödeme alamadıkları için sonuçtan memnun değil. Ağır hasarlı raporu verilenler ise binaları yıkılmak zorunda kalacağı için… Peki bu raporlara karşı bir şey yapılamaz mı? İtirazlardan sonra verilen kararlar kesin midir?

                Hasar tespit raporları bir nevi idari işlem mahiyetindedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda bu tür idari işlemlere karşı başvurulabilecek hukuki yol düzenlenmiştir. İtirazlarınız sonucu verilen nihai raporlara karşı İdare Mahkemesinde “İdari İşlemin İptali” davası açabilirsiniz. Bir idari işlemin, konumuz özelinde hasar tespit raporunun hukuka uygun kabul edilebilmesi için; kanunda belirtilen yetkili merci tarafından düzenlenmesi; kanunda belirtilen şekle uygun olarak düzenlenmesi, kanunda belirtilen sebebe uygun olarak düzenlenmesi ve fiili durumun kanunda gösterilen sonucunu doğru olarak yansıtması gerekmektedir.

                Bu koşullardan birini sağlamayan idari işlem(hasar tespit raporu) hukuka aykırıdır ve mahkemece iptal edilebilecektir. Hasar tespit raporlarında karşımıza en sık çıkabilecek hukuka aykırılıklar sebep ve konu unsurlarına ilişkin olacaktır. Konu unsurunu örnekle açıklamak gerekirse; örneğin evinizde sıva çatlakları var, kiriş ve kolonlarda herhangi bir sorun olmamasına rağmen duvarlarda çatlaklar var ancak hasar tespit raporunda eviniz “hasarsız” olarak gösterilmiş. Bu fiili durumun karşılığında kanun “az hasarlı” şeklinde rapor düzenlenmesi gerektiğini ifade etmekte. İşte burada, evinizdeki çatlaklara karşılık verilmesi gereken “az hasarlı” raporu; işlemin konu unsurunu oluşturmakta. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü; idari işlemin(hasar tespit raporunun) konu unsurunda hukuka aykırılık yapmıştır. Bu sebeple bu rapor iptal edilebilecektir.

                Öte yandan; evinize ağır hasarlı raporu verildiğini varsayalım. Bu raporun verilmesine sebep olan fiili durum ise işlemin “sebep” unsurunu teşkil etmektedir. Evinizin kolonlarında; binanın taşıyıcı özelliğini tamamen kaybetmeyecek derecede, güçlendirmeyle giderilebilecek düzeyde hasar olduğunu varsayalım. Bu durumda Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri tarafından evinize orta hasarlı raporu verilmesi gerekirdi ancak ağır hasarlı raporu verilmişse yine idari işlemin hem konu unsurunda hem de sebep unsurunda hukuka aykırılık bulunmaktadır. Bu durumda mahkemeye başvurularak rapor iptal edilebilecektir.

                Bu davada davalı taraf; Kahramanmaraş Valiliği olacaktır. Yetkili mahkeme ise Kahramanmaraş İdare Mahkemesidir.

                Ayrıca belirtmek gerekir ki; bu tür iptal davaları, kiracı tarafından da açılabilir. Dava kiracı tarafından açıldığında; mahkeme davayı ev sahibine ihbar etmeli ve ev sahibinin de davaya katılımını sağlamalıdır.

                İptal davalarında dava açma süresi; kesin hasar tespit sonucunun size bildirilmesinden itibaren 60 gündür. Hak kaybına uğramamanız için bu süre içerisinde dava açmanız gerekmektedir. Son olarak; ağır hasarlı binalar için her an yıkım emri verilme riski olduğundan bir an önce iptal davası açılarak yürütmenin durdurulmasının istenmesi gerekmektedir. Sağlıcakla kalın…