Gün içerisinde o kadar şeyle boğuşuyoruz ki kendimizi unutuyoruz. Çocuktu ev işleriydi hele birde çalışıyorsanız işte o zaman yandınız. Günlük rutinlere koşturmaktan insan kendini unutuyor. Kendiyle vakit geçirmeyi unutuyor. Böylede olunca mutsuzluk, stres tak gelip seni buluyor. Bir hayat yaşıyoruz ama ne kadar doğru yaşıyoruz? Bu hayat bizim mi yoksa biz mi hayatız. Kıralım zincirleri bu hayat bizim! Rabbim bize bir ömür biçiyor dünyaya geldiğimizde. Tabi Allah’ın izni ile önce kendimiz için sonra başkaları için yaşamalıyız bu hayatı. Tabi rabbimin yolundan onun bize çizdiği haritayı aşmadan. Mutlu edelim kendimizi gülelim eğlenelim. Vakit ayıralım kendimize. İş dursun bir köşede olumsuzlukları geride bırakın Allah’a şükredin ve sonra bakın önünüze ve kendinizi mutlu edin. Geleceğe güzel bakın.

Biraz da sizlere kendinizi mutlu etmenin ipuçlarını vereyim: Kendinizi iyice tanıyın, önce kendinizi sevmeyi öğrenin ondan sonra karşınızdakini şeklinde liste uzar da uzar. İşin gerçeği şudur ki kendinizi sevmek için şefkat duygusuna ihtiyacınız var öncelikle. Ancak bu şekilde başkalarını da düşünebilir ve takdir edebilirsiniz.

Kendi içinize yapacağınız bu yolculuk sırasında keşfetmeniz gereken, size destek sağlayacak bazı gerçekler var.

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin. Her insanın başarısı ve başarısızlığı farklıdır.

Düşündüğünüz kadar şişman değilsiniz. Ayrıca vücudunuzdaki yağ oranı sizin iyi ya da kötü bir insan olup olmadığınızı belirlemiyor.

Egzersiz yapın; çünkü egzersiz yapmak sadece görünüşünüze değil ruhunuza da iyi gelecek. Yapabildikleri için vücudunuzu takdir edin; eleştirmekten vazgeçin. Çünkü hiç kimse mükemmel değil.

Gerçekten iyi olduğunuz ve ilerleyebileceğiniz bir alan bulun. Belki de çocuklarla çok iyi anlaşıyorsunuz ve mükemmel bir öğretmen olacaksınız; ama henüz bunu bilmiyorsunuz.

Arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirin. İlişkiler bazen gelip geçici olabilirken arkadaşlıklar her zaman kalıcıdır.

Tek başınıza zaman geçirmeyi de ihmal etmeyin. Cumartesi akşamı evde kalmak istiyorsanız, güzel bir filmle ödüllendirin kendinizi mesela.

Dışarıya çıkın; yeni yerler keşfedin ya da yürüyüş yapın. Hiç olmadı güneşin tadını çıkarın.

Bol bol fotoğraf çekin. Sadece hafıza kartınızdan bırakmayıp bastırın fotoğraflarınızı.

Geçmişi arkanızda bırakın. Sizi üzen insanları affedin ve yolunuza devam edin. Çünkü öfkeniz sadece size zarar verir.

Liseden, üniversiteden ya da daha da geçmişinizden arkadaşlarınızla bir araya gelin. İnsanlar büyür ve farklı yollara giderler; fakat bu görüşmeyeceğiniz anlamına gelmez.

Arkadaşlarınızı ve ailenizi daha sık arayın; sadece sosyal medyadan takip etmeyin.

Ailenizle olan problemlerinizi çözün. Onları sevdiğinizi belli edin ve ailenizle bir araya gelmeye özen gösterin.

Vitamin alarak sağlığınıza dikkat edin. Gün içinde huysuz ve uyuşuk olmaktan kaçınmak için yeterli miktarda demir alın.

Kendinize gerçekten istediğiniz fakat ihtiyacınızın olmadığı bir şey gibi davranın. Bu uzun zamandır istediğiniz bir çanta da olabilir, hayalinizdeki yere gitmek için bir uçak bileti de. Tasarruf ve yaşam arasındaki çizginin ne kadar ince olduğunu unutmayın.