İnsanların Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşüncesi, inanç, din ve mezhep farklılığı ile kutuplaşmasından, ayrımcılığa maruz kalmasından artık toplum olarak çok yorulduk. Milletvekili olarak seçilen kişiler bir zümre ya da bir grubu temsil etmediğini ülkeyi temsil ettiğini ne yazık ki unutuyor.

 Biri çıkıyor ve bir genel başkanın mezhebi üzerinden eleştirip kendince kimin Müslüman olduğuna karar veriyor ve aday olmasının endişelendirdiğini söylüyor. Açıkça söylemek gerek ki bu ülke zaten yıllarca bu ayrılıklar yüzünden birçok olay yaşatılmış. Üzülerek hatırladığımız Maraş olayları ve Sivas olayları gibi bir tarihe leke sürenlere meydan bırakılmayacaktır bu halk. Bu konuda Meral Akşener’in hızlıca özür dilemesi ve disiplin kuruluna göndermesi takdire değer ve olması gereken olduğunu düşündüğüm hareketlerdi.

  Tabi bu sırada Recep Tayip Erdoğan adaylığını ilk kez kendi ağzı ile açıkladı AK Parti ve MHP’den adaylığı hep söyleniyordu ama kendi söylememişti. Erken seçim haberi olmasa bile bir seçim hazırlığı olduğunun ilanıdır bu. Buna karşı Kemal Kılıçdaroğlu adaylığı da gündemde iken kendimce düşünüyorum da Cumhurbaşkanı nasıl olmalı? Gazeteci büyüğümüz Mehmet Fiskeci benim liderlik anlayışıma Sayın Erdoğan uyuyor demişti bir yazısında. Bence artık Türkiye’ye nasıl bir yönetici lazım deme vakti. Kendini gösteren aşırı hırslı olmayan ben yaptım değil biz diyebilen biri olmalı. Dürüst, Adalet peşinde ve liyakat sahibi olmalı mezhebi vb. değil önemli olan kişiliği olmalı açıkçası.