Yaz aylarında ayakları serin tutan ve Osmanlı çarıkları olarak da bilinen, yüzde yüz deri ile yapılan, kimyasal madde içermeyen, insan sağlığı açısından da son derece faydalı olan ve yaz aylarında yoğun bir ilgi gören yemeni ayakkabılarının Anadolu topraklarında ilk olarak Kahramanmaraş’ta yapılmaya başlandı. Halep'ten Türkiye'ye giriş yaptığı rivayet edilen Yemeninin, Kahramanmaraş ve çevresindeki illerde üretimi sürmektedir. Dondurmasından baharatına, demirciliğinden, bakır işlemeciliğine birçok değere sahip olan Kahramanmaraş’ın, yemeninin anavatanı olduğunu ve yemeninin Anadolu’da ilk kez Kahramanmaraş’ta yapıldığını dile getiren Ali Kutluksaman,  şunları ifade etti: “45 senedir bu işi yapıyorum. Bu iş benim Baba mesleğim, 8-9 yaşlarından itibaren bu zanaatın içerisindeyim. Hatta onun öncesinde de ben daha okula gitmeden babam beni dükkâna getirirdi. Çok küçük yaşlarda bu meslekle tanıştım. Yemenin Anadolu topraklarında ilk yapıldığı yer Kahramanmaraş’tır. Çok eski ustalarımız var, dedelerimiz babalarımız bu işi yapardı. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, yemeninin anavatanı Kahramanmaraş. Anadolu topraklarında yemeninin ilk yapıldığı yer burasıdır. Bizden sonra Gaziantep’te, Adana gibi çevre illerde de yapılmaya başlandı.’’

KAHRAMANMARAŞ İÇİN BÜYÜK BİR AYIP!

Yemeninin Kahramanmaraş’ta yapıldığını kimsenin bilmediğini, belediyelerin tanıtım konusunda kendilerine yardımcı olmadıklarını vurgulayan Kutluksaman, “Bize belediyelerin hiçbir yardımı olmuyor. Bir reklam olsun, fuarlara götürmek olsun, bu tarz hiçbir şeyleri olmadı. Bunlar bu mesleğin tanıtımı için yapılmış olsa iyi olurdu. Yemeninin Kahramanmaraş’ta yapıldığını kimse bilmiyor. Türkiye genelinde reklam yapılmış olsa, fuarlara gidilmiş olsa bunu herkes bilir. 81 ilimizde hatta yurtdışında bunun reklamı yapılsa çok iyi olur. Yemenicilikle uğraşan esnafların yüzü güler. Bir dizide veya bir filmde Kahramanmaraş yemenisinin ismi geçse, buradan tanıtımı yapılmış olunsa Kahramanmaraş kazınır. Daha önce bazı yapımlara buradan yemeni gitti. Bazı ustalarımız yaptı. O filmlerde yemenilerin Kahramanmaraş’ta yapıldığına dair bir şey görmedim. Senaryo gereği bir yerde geçse iyi olur. Başka illerden insanlar tanıyorum. Fuarlara gidip, yemeni tanıtıyor ama yemeni ile alakası yok. Biz bu işin içerisinde yetiştik. Doğdum doğalı bu işin içerisindeyim ama ne bir fuar gördüm ne de başka fuara benzer başka bir şey. Adamın yemeni ile alakası yok İstanbul’a fuarlara gidiyor. Bu nasıl oluyor? Kaymakamlık ve belediyenin yardımlarıyla oluyor. Kahramanmaraş için çok büyük bir ayıp” dedi.

YEMENİ YAPIM SÜRECİ

Yemeni ayakkabısının yapım sürecinden bahseden Ali Kutluksaman, “Yemeninin yapım sürecinde; öncelikle gelen deri kesilir. Yüzü ve tabanı oluşturulur. Dikiş dikilecek yerleri belirlenir. En son olarak da tamamlayıcı dikiş dikilir. Tabi bu, ıslak yapıldığı için kalıba atılır ve bir gün kalıpta kurur. Ondan sonra giyilmeye hazır olur. Deri kesildikten sonra üzerine desenler yapılabilir” şeklinde konuştu.

YEMENİ VÜCUTTAKİ ELEKTRİĞİ DIŞARIYA ATIYOR

Yemenin sağlık açısından önemine dikkat çeken Ali Kutluksaman, “Yemeninin sağlık açısından en büyük faydası, yemeni doğal, yüzde yüz deri olduğu için vücuttaki elektriği ayağındaki ayakkabıdan dışarıya atıyor. Toprakta yalın ayak geziyormuşsun hissi verir insana. Bir yere dokunduğunda aniden elektrik çarpması olur, yemeni ayakkabısı giydiğin zaman böyle bir şey yaşanmaz. Vücuttaki elektriği yere veriyor. Yemeni de hiçbir şekilde kimyasal madde yok ve bu yüzden de yemeni ayakta koku yapmaz. Herkesin giydiği normal ayakkabılar, insan vücudunu zeminden toprak ayırıyor. Yemeni de böyle bir şey söz konusu değil” diye konuştu.

TANITIMIMIZI MÜŞTERİLERİMİZ YAPIYOR

Yemeninin, müşterilerin memnuniyetiyle tanınmaya başladığının altını çizen Kutluksaman, “Daha önceden yemeni çok fazla bilinmiyordu. Son yıllarda tanınmaya başlandı, geçmişe göre rağbet biraz daha arttı. Yurt dışından ve yurtiçinden gelen turistler oluyor. Bu dönemde zaten gurbetçilerin geldiği bir dönem, gurbetçilerden birçok müşterimiz var. Gurbetçi ya da turist bu sene gelir alır, önümüzdeki sene gelir bir de komşularına, eş, dost, akrabalarına arkadaşlarına alır. Yemeniyi alanın memnun kalması da çok önemli, çoğu müşterimizde yemenilerden memnun kalıyor. Asıl tanımımızı müşterimiz yapıyor” ifadelerini kullandı.

SERİ ÜRETİME GEÇİLMEZSE MESLEK BİTECEK!

Meslekte çırak yetişmediğini, mesleği öğrenmek isteyenlerin olmadığını ve seri üretime geçilmediği takdirde mesleğin biteceğini vurgulayan Ali Kutluksaman, “Şuan seri üretimimiz olmadığı için iç pazara da dış pazara da açılamıyoruz. Odun Ambarları civarında 3 dönümlük bir alana fabrika kurulacak ve fabrikanın yanında da Show Room olacak. Orada daha geniş ve daha nezih bir ortamda kendimizi tanıtacağız. Fabrikanın kurulmasıyla da seri üretime geçeceğiz. Hem yurt içi hem de yurt dışına ihracatlarımız başlayacak. Yemeni üretiminde makineleşmeye geçmedik, üretimimiz insan eliyle yapılıyor. Bu meslekte usta yetişmiyor makineleşmeye geçilmezse bu meslek bitecek. Artık çırak gelmiyor. Birkaç kez gelenler oldu, onlara ‘Gel öğreteyim’ dedim, işi beğenmediler. Çünkü rahatlar, kendilerinden ekmek isteyen yok. Aş isteyen yok. Kendi çocuklarım bile yapmıyor, bu işe sıcak bakmıyorlar’’ diyerek sözlerini tamamladı.

Haber: Ömer Harmankaya

Editör: Mahmut Beyaz