Kabuğu soyulmuş dövmenin pilav şeklinde pişirilip soğutulmasının ardından yoğurtla karıştırılıp "Çiğ" adı verilen özel sergilerde kurutulmasından elde edilen ve dayanıklı olması dolayısıyla dört mevsim tüketilebilen "Maraş tarhanası"na talep her geçen gün artıyor.

Artan talebi karşılamak amacıyla modern tesisler ile evlerde oluşturulan alanlarda geleneksel yöntemlerle üretilen ve çeşitli türleriyle dört mevsim tüketilebilen tarhana, paketlenmiş çerez halinde çeşitli ülkelere de ihraç ediliyor.

Firik, çerez ve çorbalık olarak kendine has tadı ve aromasıyla damaklarda ayrı bir lezzet bırakan tarhana, tok tutma ve organik olmasıyla da her kesimin damak zevkine hitap ediyor.

Tarhana Üreticiler ve Sanayiciler Derneği Başkanı Halit Yeninar, AA muhabirine, Kahramanmaraş tarhanasının yurt içi ve dışından yoğun talep gördüğünü söyledi.

Yeninar, tescilli ürünlerinin son yıllarda yurt içinin yanı sıra başta Almanya, Fransa, Suudi Arabistan olmak üzere birçok ülkeye ihraç edildiğini dile getirdi.

Maraş tarhanasının açlık ve susuzluğu gidermesi ve uzun süreli tok tutma özelliği dolayısıyla Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinde ordusunun besin kaynağı olarak kullanıldığını belirten Yeninar, "Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi laboratuvarında analizini yaptırdık. Kalsiyum, protein ve enerjisi çok yüksek. Türkiye'nin birçok yerinde tarhana çeşitleri var ama bizim Maraş tarhanası yaprak şeklinde olduğundan dolayı hem çerez hem de çorba olarak tüketiliyor." diye konuştu.

Kahramanmaraş tarhanasının uzun süre bozulmayan bir ürün olduğunu ve yeterince tanıtılması durumunda dünya pazarında yerini alacağına inandığını ifade eden Yeninar, "İçerisinde koruyucu madde yok, ondan dolayı çok değerli. Eskiden tarhana Kahramanmaraş dışına çıkmazdı bugün Avrupa ve Asya ülkelerinin birçok yerinde." dedi.

- "Mahalleli tarhanayla geçimini sağlıyor"

Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Osmanbey Mahallesi'nde tarhana üretimi yapan Mevlana Simsar da yaklaşık 22 yıldır ailesinden öğrendiği yöntemlerle sektörde faaliyet gösterdiğini belirtti.

Tarhanaya ilginin her geçen daha da arttığını anlatan Simsar, "20 kilogram ile başladığımız bu ürünü şu anda günlük 300 kilogram olarak yapmaya devam ediyoruz. Bu ürün sadece Kahramanmaraş'a değil, Türkiye'nin ve hatta dünyanın birçok ülkesine gurbetçilerimiz vasıtasıyla gidiyor. Mahallemizin çoğu tarhana ile geçimini sağlıyor. 300 hanenin en az 80'inde tarhana üretimi yapılıyor. Müşterilerimiz gelip buradan tarhanalarını alıp gidiyor." ifadelerini kullandı.

Üretici Sevgi Simsar da anne babasından öğrendiği yöntemlerle başladıkları tarhana üretiminde yeri geldikçe yeni teknolojileri de kullanarak üretim yaptıklarını söyledi.

Tarhananın dövmesinden, yoğurdun mayalanmasına kadar her işi yaptıklarını vurgulayan Simsar, her evresinin özenle yapıldığını dile getirdi.

Simsar, tarhananın lezzetini güneşten aldığını hatırlatarak, "Tarhanayı güneşte beklettikçe daha lezzetli olur güneş olmazsa lezzetini alamazsınız. Tarhanamıza lezzet veren güneş, tarhanacılar güneşi bekler, güneş olmazsa tarhana olmaz. Sıcaklık bizim için çok önemli." diye konuştu.

Editör: Mahmut Beyaz