Anadolu topraklarının kadim mesleklerinden biri olan Kalaycılık, gün geçtikçe unutuluyor. Kalaycı Ustası Bünyamin Özdek, teknolojinin her geçen gün ilerlemesiyle rağbetin azaldığı kalaycılık mesleğinin yok olmak üzere olduğunu belirterek, mesleğin yok olmaması için yetkililer çağrıda bulundu. Bünyamin Özdek, “Devletin bizi koruma altına almasını, bizlere bakmasını ve bu mesleği çoğaltmasını istiyorum. Çünkü bu meslek bitmek üzere, bu mesleği yaşatmamız lazım. Türkiye genelinde parmakla sayılacak kadar kalaycı kaldı. Her geçen gün sayımız azalıyor. Bu meslek çok kadim bir meslek Anadolu’da Osmanlı zamanından süregelen bir mazisi var. Devletimizin bu mesleği koruması gerekiyor. Yoksa bu meslek yok olacak, biz bu mesleğin yok olmasını istemiyoruz, bu meslek yok olmasın” dedi.

KALAYCILIĞIN NE OLDUĞUNU BİLMEYENLER VAR

Kalaycılığı bilmeyen insanların olduğunu dile getiren Özdek, “Bazı yabancı turistler geliyor, bazı yerli turistler geliyor. Ne iş yaptığımı kavrayamıyor. Hala Türkiye’de kalaycılığın ne olduğunu bilmeyen insanlar var. Yabancı bilmeyebilir, ona sözüm yok. Ancak yerli turistin bilmesi gerekiyor. Buraya gelip, “Usta sen ne yapıyorsun” diyen çok oluyor. Tanıtımımız da yapılmıyor, tanımımızın yapılmasını geçtim. Bu meslek bitmesin bu mesleği devam ettirelim, gelecek nesillere aktaralım bu bize yeter. Şuan AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili olan Sayın Mahir Ünal Bey’in Kültür ve Turizm Bakanlığını icra ettiği dönemde bu mesleğin koruma altına alınmasını kendisine bizzat söyledim. Bir çalışma yapıldı mı yapılmadı mı bilmiyorum. Bu konuyu tekrardan yine gündeme getireceğim” ifadelerini kullandı.  

MESLEKTE 4 YA DA TANE 5 USTA KALDI!

Özdek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kahramanmaraş’ta kalaycı ustalarından 4 ya da 5 tane usta kaldı onlardan birisi de benim. Kalaycı ustalarının birçoğu SGK primlerimizi yatıramaz hale geldik. 6 ayda 7 ayda hammaddelerimize yüzde 80-90 zam geldi. Biz diyoruz ki; “Acaba devlet bizim için ne yapabilir?” Şu anda sigorta primimi yatıramaz hale geldim. Çocuklarımın rızkını çıkarabilirsem evime ekmek götürebilirsem 'ne ala’ diyorum.”

EKONOMİK KRİZ BİZİ DE ETKİLEDİ

Dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin kendilerini de etkilediğinin vurgulayan Bünyamin Özdek, “Yeri geliyor, sabahtan akşama kadar çalışıyorum. Bir ustanın yevmiyesi 200 TL’yi 300 TL’yi bulmuyor. Aldığımız malzemeler dolara endeksli. 700-800-1000 TL arasında değişiyor. Sadece kalayla bitmiyor. Bunun tüpü var, pamuğu var, tuz ruhu var, elektriği var, emeği var. Kar edemiyoruz. Zaten iş yok bir de her şeye zam geliyor. Devlet bugün beni emekli etse, bugün işi bırakırım. Çünkü artık kazanmıyorum. Evimizin bir ihtiyacını karşılarsak ne mutlu bize.  Emekliliğime 4-5 yıl var. Son 3 yıldan bu yana sigortamı yatıramıyorum” şeklinde konuştu.

KALAY HER TÜRLÜ BAKIR ÜRÜNLERE YAPILIR

Kalayın her türlü bakır envantere yapılabileceğinin altını çizen Özdek, “Kalay, bakır tencerelere, bakır sahanlara, bakır satırlara, bakır sürahilere, bakır kazanlara yapılır. Bu ürünlerin kullanımı, Kahramanmaraş’ta her evde 3 tane 5 tane tencere var. Kahramanmaraş’ta daha çok yaşlı kesim bakır ürünleri kullanıyor. Yaşlı kesim bakırın ve kalayın daha sağlıklı olduğunun bilincinde ve hala da kullanıyorlar. Yeni nesilde bu bilinç yok, Atalarından gördüklerini uygulamaya çalışıyorlar ama bakırı ve kalayı benimsemiyorlar, modern olmadığını düşünüyorlar. Günümüzdeki kullanılan teflon tava, düdüklü tencere gibi mutfak ürünlerinden vazgeçemiyorlar. Çünkü bu ürünler, onlara daha gösterişli ve şatafatlı geliyor. Bu ürünler arıza verdiği zaman, tamirat daha bakır ürünlere göre daha masraflı oluyor” diye konuştu.

KALAY NASIL YAPILIR

Kalayın yapılışı sürecini anlatan Bünyamin Özdek, “Bakır bize geldiği zaman onu iyi bir ısıtırız. Bakterilerini kırmaya çalışırız. Sonra iyi bir yıkarız. Sonra kırıklarına ve yamuklarına bakarız. En sona kalay yapılır. Sonrasında aralarına çizilmemesi için kâğıt koyarız. Temiz su, ilaçlı su, tuz ruhu bunlardan tek tek geçiriyoruz. En son temiz su da tekrar duruluyoruz. İlaç derken tuzruhundan bahsediyoruz” dedi.

PORSELEN TABAK KULLANIMI

Yemek yenilirken porselen tabak kullanımını da değinen Kalaycı Ustası Özdek, “Porselen tabak kullanımına anlam verebiliyorum. Porselen tabaklar sadece yemek yenilirken kullanılıyor ve porselen tabaklar, yemeğin kalitesini düşürmez. Porselen tabakta yemeğin lezzeti kaybolmuyor. Kalaylı Bakır tencere de olan tencerelerde pişen yemeklerin ayrı bir lezzeti vardır. Bakır tencerelerde pişen yemeklerin çok lezzetli olmasının nedenlerinden biri, bakırın iletkenliğinin yüksek olması ve bu sebeple yemeğin kısık ateşte pişmesidir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Haber: Ömer Harmankaya

Editör: Mahmut Beyaz