Türklerin en eski zanaatlarından birisi olan demircilik, 20. Yüzyıldan itibaren teknolojinin hızla ilerlemesi demircilik mesleğini bitirdiğini, teknolojinin gelişmesi ve alternatif ürünleri ortaya çıkmasıyla demircilerin ürettiği ürünlere talebin azaldığını dile getiren Mehmet Kökcü, “Teknolojinin ilerlemesi alternatif ürünler çıkardı. Bu konuya biraz açıklık getirecek olursak; Kahramanmaraş tarım şehri, mısır ekiliyor, buğday ekiliyor, tahıl ekiliyor. Kahramanmaraş’ın tarım anlamında geniş bir ürün yelpazesine sahip. Çiftçilerimiz ot ile mücadele ediyorlardı. Ot ile mücadele çapa ile yapılırdı. Makineleşme ile beraber, insan gücüne pek fazla gerek kalmadı, tarlayı çapama işi artık traktörün arkasına takılan aletleriyle yapılmaya başlandı ve çapaya ihtiyaç kalmadı. Demircilik zanaatı teknolojiye yenildi. Bu çapa aletlerini, teknoloji ilerlemeden ve makineleşme olmadan önce biz kendi elimiz ile üretiyorduk. Şimdi bizim ürettiğimiz ürünlere gerek kalmadı. Teknolojinin ilerlemesi bizim zanaatımızın işlevini yüzde 90 azalttı, yüzde 90 iş kaybımız var. Teknoloji aynı zamanda pazarımızı da bitirdi. Biz burada 10 tane balta yerine 100 tane üretsek satamayacağız, talep yok. Teknoloji pazarımızı da yok etti. Teknolojinin ilerlemesi bizim ürettiğimiz ürünlere talebi de bitirdi” dedi. 

KAHRAMANMARAŞ DEMİRCİLİĞİN BAŞKENTİYDİ

Teknolojinin ilerlemesinden ve demirciliğin teknolojiye yenilmesinden önce Kahramanmaraş’ın demircilerin başkenti olduğunu vurgulayan Kökcü, “Teknoloji ilerlemeden ve teknoloji bu mesleği yok etmeden önce Ferforje dediğimiz demir süsleme sanatında dünyada en iyi olan Sırplardır. Türkiye’de de Kahramanmaraş’ın bu sanatta çok ileri düzeyde olduğu hep söyleniyor, bunu dedemizden ve babamızdan çokça duymuştuk. Gerek ferforje sanatında, gerekse demircilik zanaatında Kahramanmaraş, Türkiye’de demircilik anlamında çok ileride olduğu en iyi demirci zanaatkârlarının Kahramanmaraş’ta olduğu kabul edilirdi. Bundan 50 yıl öncesinde, Kahramanmaraş çevre vilayetleri demir konusunda; balta olsun, çapa olsun, besliyordu. Burada üretilen ürünler çevre illere satılıyordu. Kahramanmaraş şehri Demircilerin başkentiydi.  Şuan da tabi ki teknolojinin ilerlemesiyle bu ortadan kalktı. Meslek yok oldu. Tarihi Demirciler Çarşısı, bir ucundan bir ucuna kadar demirci esnafıydı, demir ile ilgili iş yapan esnaflarla doluydu. Çarşıda başka bir dükkânının olması istisnaydı, bakkal, lokanta ve demirciliği besleyen köşkerler, ağaç tornacıları varmış vardı. Büyük çoğunluğu demirci esnafıydı” şeklinde konuştu.

EN ESKİ DEMİRCİ BİZİZ

Kahramanmaraş’ta çok az sayıda demirci ustası kaldığı ve en eskisi demirci ustalarının kendilerinin olduğunun altını çizen Kökcü, “Kahramanmaraş Demircilik mesleğinin bilfiil 20 senedir yapıyorum, ancak demircilik mesleği bizde dede ve baba zanaatı olduğu için çocukluğumdan beri demircilik zanaatının içerisindeyim. Aile olarak diğer erkek kardeşlerim dâhil 3 kuşaktır bu işi yapıyoruz, biz 3.kuşağız. Şuanda Türkiye’de de Kahramanmaraş’ta da demirci zanaatkârı kalmadı, yok denecek kadar az. Kahramanmaraş’ta saysak 4 ya da 5’tir. Bunlardan birisi de biziz ve en eskisi biziz” diye konuştu.

MESLEK ARTIK TATMİN ETMİYOR

Demircilik mesleğinin cazibesinin kalmadığını belirten Mehmet Kökcü, “Meslek tatmin etmiyor, kazanç azaldı. Son dönemlerde ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar diğer meslek gruplarını nasıl etkilediyse bizi de haliyle etkiledi. Teknolojiye yenilmemizin yanında bu ekonomik krizde olayın tuzu biberi oldu. Fırsat bulsam bu mesleği bırakacağım, bırakmak için fırsat kolluyorum arayış içerisindeyim. Bu yaştan sonra başka bir iş yapamaz mıyım diye düşünüyorum.  Bu meslek gelişmez, dünya tersine dönmez, insanlar da geriye gitmez. Teknolojiye yenildik şuanda da sürünüyoruz. Zor bir zanaat, bu meslek bitmiş, hükmünü yitirmiş” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Haber: Ömer Harmankaya

Editör: Mahmut Beyaz