KAHRAMANMARAŞ AHİLİK HAREKETİ HAFTALIK KÜLTÜR-SANAT  EKİDİR

-AHİce-

Sayı 12

E posta: [email protected]

AHİLİK KURUMU ETRAFINDA “ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ” KAVRAMI

Ahi kelimesi günümüzde terim anlamının dışında kullanılan bir kelime olmadığı için Ahilik kurumunu anlamak amacıyla ilk olarak etimolojik kökenine ve neden böyle bir isimlendirmenin tercih edildiğine bakmak bu kurumu ve özelliklerini daha iyi anlama fırsatı sunacaktır. Ahi kelimesinin etimolojisi ile ilgili literatürde kabul gören iki temel varsayım vardır: İlk varsayım ahi sözcüğünün Arapça “kardeşim” kelimesinin karşılığı olarak kullanıldığı yolundadır. Fuat Köprülü’nün de paylaştığı ikinci görüşe göre ise ahi kelimesi Türkçe kökenli olup; yiğit, cömert, eli açık anlamlarına gelen “akı” kelimesinin zaman içerisinde değişime uğramış halidir. Türkçe’nin kaynak eserlerinden olan Divânu Lügati’tTürk’te de ahi kelimesinin kökeni ikinci görüşe uygun olarak açıklanmıştır. Terim olarak ise XIII. Yüzyılda Anadolu, Balkanlar ve Kırım’da Türkler tarafından kurulan esnaf, sanatkâr ve üretici birlikleri ile bu birliklerin uyguladıkları ahlâkî, iktisadi ve felsefi prensipleri ifâde eder.

Ahiliğin sosyal ve siyasi hayattaki ağırlığı değişse de, Anadolu’da XIII. Yüzyıldan XX. Yüzyılın başlarına kadar şehir ve kaza gibi yerleşim yerlerindeki esnaf ve sanatkârların eleman ihtiyacını karşılama ve denetimini yapma gibi misyonları ifa eden bir örgüt olduğu bilinmektedir. Ahilik aynı zamanda göçebelikten yerleşik hayata geçip Anadolu’ya yerleşen Türkmenler’in sosyal-iktisâdî teşkilatlanma ve dayanışma modeli olup; debbağlık ve tıp ilimleri ile uğraşan Nasıreddin El Hoyi (Ahi Evran) tarafından kurulan bir sosyal değer olarak görülmelidir. “Şehirlerde oturan esnafın aralarında birleşerek kurdukları, dini iktisadi bir özellik taşıyan, kendi kendine işleyen bir denetim mekanizmasına sahip, sanatta mükemmellik, yaşayışta dürüstlük, toplum ve insana hizmette olgunluk ve fazileti esas alan bir örgüt” olarak ifade edilmiştir. Erbaşı, Ahi Teşkilatı’nın örgüt yapısına teşkilatın genel yapısı ve teşkilatta yer alan işletmelerin yapısı olarak iki ana başlıkta bakılması gerektiğini belirtmiştir. Buna göre teşkilatın başında Kırşehir’de bulunan Ahi Şeyhi vardı. Ahi Şeyhi’ne bağlı olarak ise her şehirde çeşitli meslek gruplarına ait tüm Ahilerin lideri olan Ahi Baba yer almaktaydı (Kayseri Ahi Babası, Konya Ahi Babası gibi). Bunların tüm atanma ve azil işlemleri Kırşehir’deki Şeyh-ül Meşayih (Ahi Şeyhi) tarafından yapılmaktaydı. Ahi Baba’ya bağlı ise her meslek grubunun başında bir Ahi bulunurdu. Ahi’nin yardımcısı ve esnafla arasındaki inzibatı sağlayan görevliye ise yiğitbaşı (server) denilirdi. Ahi Teşkilatı içerisindeki kişiler ise alt kademeden üste doğru hiyerarşik olarak şu şekilde idi: yiğit, yamak, çırak, kalfa, usta, nakip, halife, şeyh, şeyh-ül meşayih Literatürde teşkilatın organizasyon yapısı hakkında genel hatlarıyla bir ittifak söz konusudur. Ancak bazen farklı yazarlar tarafından bazı farklı kademe ve yapılardan da söz edilmektedir.

Ahiliğin Amaç ve Temel İlkeleri

Ahilik sadece ekonomik faaliyetlerle alakalı bir örgüt değildir. Tarihsel süreç içerisinde Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde görüldüğü üzere siyasi misyonlar yüklendiği gibi, sosyal düzenin kurulmasında ve düzenlenmesinde ve teşkilat içerisindeki bireylerin manevi hayatlarında da etkili olan bir örgüttür. İslam inancına uygun olarak hayatı dünya ve ahiret işleri diye net çizgilerle birbirinden ayırmamış, ikisinin birlikte götürülmesi esasına dayalı bir düzeni vaz’ etmiştir. Ahi kültüründe insan iki kürekli bir kayığa benzetilmiş; bir kürek üretim, ticaret, ekonomi, sanat gibi işleri temsil ederken, diğer kürek insan ilişkileri ve ahlakı temsil etmiştir. Kayığın düzgün ilerlemesi için de iki küreğin de uyumlu bir şekilde ve aynı güçle çekilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda ahiliğin asıl amacı insanların dünya ve ahiret mutluluğunu yakalamasına yardımcı olacak bir düzenin ortaya konulmasıdır. Bunun için de dünyaya dair faaliyetlerle ahlâk birbirinin tamamlayıcısı olan iki önemli unsur olarak Ahilik Kültürü’nü şekillendirmişlerdir. Ahiliğin diğer amaçlarına bakacak olursak, ilk olarak Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türkmenler’in arasındaki çok sayıda sanatkâra iş bulunmasını söylenebilir. İkinci olarak ise bu sanatkârların yerli Bizans sanatkârları ile rekabet edebilmesini sağlamak sayılabilir. Üçüncü amaç olarak da pazarlarda tutunabilmek ve müşteriye karşı haksızlık yapmamak amacıyla ürünlerin kalitesini korumak gelmektedir. Bunların yanında üretimi ihtiyaca göre ayarlamak, sanatkârlar arasında sanat ahlâkını yerleştirmek, Türk halkını ekonomik olarak bağımsız hale getirmek, ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmak, ülkeye yapılan saldırılarda ülke savunmasına yardımcı olmak ve yerleştikleri yerlerde Türk-İslam Kültürü’nü yaymak Ahiliğin amaçları arasında sayılabilir. Ahiliğin temel ilkeleri ise yine üzerinde bir mutabakatın olmadığı ancak ana hatları ile birkaç başlık altında toplanabilecek konulardır.

Burada Solak’ın da belirttiği üzere fütüvvetnâmelerde en çok vurgulanan sosyal dayanışma ve hizmet, samîmiyet, cömertlik, Allah’tan başkasına kul olmama, insan sevgisi, iyi niyet, irâde, bencillikten ve kibirden uzaklaşma, hürriyet ve kanaat, dürüstlük, sürekli gelişme ve yenilenme, tevâzu, geçimli olma, hürmet, merhamet, dürüstlük ve iyi kalpliliği daha toparlayıcı başlıklar altında ele alınacaktır.

Ahilik Kültürü ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki bağın sağlıklı bir şekilde araştırılabilmesi için öncelikle Ahilik Kültürü ile motivasyon, iş tatmini, örgüt kültürü gibi örgütsel vatandaşlıkla ne oranda ilişkili olduğu çeşitli araştırmalara konu olmuş olan birçok değişkenin arasındaki bağın net bir şekilde ortaya konulmuş olmasının gerekli olduğu bilinmelidir. Her biri farklı bir çalışmanın konusu olacak bu araştırmalar, alanda bu yönde ciddi bir boşluk olduğunu da göstermektedir. Gelecekte bu konularla ilgili araştırmaların yapılması burada ele alınan konunun da daha sağlıklı bir şekilde anlaşılmasını ve değerlendirilmesini sağlayacaktır. Bu bağlamda, derleme çalışmasında yapılmak istenen literatür verileri düzeyinde örgütsel vatandaşlığın boyutları ile Ahilik Kültürü’nün prensiplerinin bağlantılarını ve benzerliklerini ortaya koyma çabasıdır. Bunun yanısıra örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde etkili olduğu ortaya konan kişisel özellikler, işin özellikleri, örgütün özellikleri ve liderlik davranışları faktörleriyle Ahilik Kültürü arasındaki bağın da çalışılması önemli olacaktır.

Örgütsel Davranış Metotları

Diğergamlık/Özgecilik ve Ahilik Kültürü İlişkisi

Diğergamlık daha önce örgüt içerisindeki paydaşlara ve özellikle de çalışma arkadaşlarına gönüllü olarak yardımcı olmak, onlara yol göstermek şeklinde tanımlanmıştı. Ahilik Kültürü’ndeki mesleki eğitimin en önemli bileşenlerinden biri de bu davranış olarak gösterilmiştir. İşe yeni başlayan birine, o işle ilgili iyi yetişebilmesi için zorunluluk olmadan yardımcı olmak, yol göstermek örgütsel vatandaşlık davranışının bu boyutu ile birebir örtüşmektedir. Ayrıca Türk ve İslam kültürlerindeki kolektif yapı da iş hayatında ve sosyal hayatta bu türlü yardımlaşmaları ve diğergamlığı insanların kişisel bir özellik ve içlerinde bir kültür olarak yaşatmalarını gerektirmektedir. Ahilik Kültürü hem Ahi Teşkilatı bağlamında hem de bu teşkilatı oluşturan ayrı ayrı işletmeler bağlamında değerlendirilebilir. Toplumda sıkça anlatılan siftah eden esnafın sonraki müşteriyi siftah etmeyen komşusuna göndermesi davranışı da işletme içi olmasa da Ahilik Teşkilatı içi diğergamlık örneği olarak kabul edilebilir.

2. Vicdanlılık/Dürüstlük ve Ahilik Kültürü İlişkisi

Vicdanlılık kendisinden beklenen asgarî rol davranışının üzerine çıkmak, dakiklik ve örgüt kaynaklarının etkili ve verimli kullanılması; denetim dışı zamanlarda da bu özelliklere dikkat edilmesi yani kısaca örgüte karşı dürüst ve vicdanlı davranılması olarak tanımlanmıştı. Ahilik bahsinde de genel çerçeveyi çizmek ve Ahilik Kültürü’nü anlamak için vurgulandığı üzere Ahilik ile İslam esaslarını birbirinden ayrı düşünmek mümkün değildir. İslam inancında da her bireyin yalnız olduğunda dahi her şeyi gören ve bilen bir yaratıcı tarafından izlendiği ve davranışlarından sorumlu olduğu düşünüldüğünde işyerinde de dürüst ve vicdanlı davranılmaması gibi bir durumdan söz edilememektedir. Ayrıca fütüvvetnamelerde Ahiliğin temel ilkelerinden sayılan samimiyet, iyi niyet ve dürüstlük ilkeleri de yine örgütsel vatandaşlığın vicdanlılık ilkesi ile Ahiliğin birebir örtüşen bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.

3.Nezaket ve Ahilik Kültürü İlişkisi

Örgütsel vatandaşlık davranışının bir boyutu olarak nezâket, çalışanların örgüt içerisindeki uygulamalarından ve diğer çalışanları da etkileyecek kararlarından onları haberdar etme, bilgi paylaşımı ve etkileşim kültürü olarak değerlendirilmektedir. Ahiliğin temel prensiplerinden olan dayanışma, paylaşımcı ruh, iyi niyet gibi kavramlar örgüt içi nezâketle yakından ilgilidir. Zira dayanışma içerisinde olan örgüt çalışanları karşılarındakinin durumunu da etkileyecek bir karar aldığında onların zarar görmemesi ya da hazırlıklı olması için bu kararla ilgili bilgilendirme yapacaktır. Bununla birlikte bu davranışı gönüllü olarak sergileyebilmenin en önemli ön şartı da yine iyi niyet prensibidir. Ahiliğin temel prensiplerinden olan bu kavramların yanında yine İslam Kültürü’nün önemli özelliklerinden biri olan istişare kültürü de örgüt içi bilgi paylaşımı ve danışma faaliyetlerinin kurumsallaşmış halidir. Zira istişare konusunda da çoğu zaman bir zorunluluk olmamasına rağmen, yapılacak işlerde istişare edilmesi yani ilgili kişilere danışılması her zaman önerilen davranışlardan olmuştur.

4.Sivil Erdem/Örgütsel Katılım ve Ahilik Kültürü İlişkisi

Örgütün karar alma süreçlerinde aktif olarak yer almayı ve katılımı esas alan sivil erdem aynı zamanda örgüt içindeki işleyişe de duyarsız kalmamayı gerektirmektedir. Örgüt toplantılarına katılım, burada alınan kararların uygulanmasında kolaylaştırıcı rol oynamak da yine yapıcılığı, sosyalliği gerektiren davranışlardır. Ahi Kültürü’nün esaslarından olan sorumluluk sahibi olma, iyilikseverlik gibi hasletler sivil erdem boyutuyla yakından ilgili olan esaslardır. Bunun dışında teşkilat içerisindeki derin saygıya dayalı ilişkiler, sivil erdem boyutunda değerlendirilmesi gereken örgüt içi kararlara uyma ve bunlara uyulmasına teşvik konularında da kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir.

5. Centilmenlik ve Ahilik Kültürü İlişkisi

İşle ilgili konularda otaya çıkması muhtemel sorunları kabule edip, bunların üstesinden gelmeye çalışmayı, bunlardan şikâyet etmemeyi ve yapıcı bir tutum takınmayı gerektiren centilmenlik boyutu Ahiliğin fedakârlık, iyi huylu olma gibi temel esasları ile mümkün olabilecek bir davranış biçimidir. Ahilikte de bireyler çıkan sorunlardan şikâyet eden değil o sorunu çözen, bunun için gerekirse fedakârlık yapabilen kişiler olmak durumundadırlar. Bu da yine kaçınılmaz olarak örgütsel vatandaşlık davranışının bu boyutu ile Ahilik Kültürü’nün kesiştiğini göstermektedir. Sonuç olarak hem Ahilik Kültürü’nün esasları hem de Ahiliğin dayanmış olduğu Türk-İslam Kültür esasları örgütsel vatandaşlık davranışını ait özellikleri ihtiva etmekte, asırlar öncesinden günümüze ışık tutmaktadır. İyi bir insan, iyi bir müslüman, iyi bir tüccar, üretici ya da çalışan olmak zorunda olan Ahiler kaçınılmaz olarak örgütsel vatandaşlık davranışı sergilemektedir. Bu derleme çalışması sonrasında, araştırmacılar ve akademisyenler için, literatürdeki boşlukların doldurulması ve örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde etkili olacağı öngörülen, psikolojik sözleşme, duygusal emek, örgütsel maneviyat, etik değerler vb. kavramlarla Ahilik Kültürü’nün karşılaştırılacağı çalışmaların yapılması önerilir.

KAYNAKÇA Akgemci T. ve Özgener Ş. (1998). Türkiye'de İş Ahlakının Tarihsel Gelişimi. Selçuk Üniversitesi Konya İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, s.45-59. Basım,

H. N. ve Şeşen, H. (2006). Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeği Uyarlama ve Karşılaştırma Çalışması. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 61 (4): 83-102.

Bateman, T. S., and Organ, D. W. (1983).Job satisfaction and the good soldier: The relationship between affect and employee “citizenship.” Academy of Management Journal, 26: 587–595.

Bıyık, Y. ve Aydoğan, E. (2014). Duygusal Emek ile Örgütsel Vatandaşlık Davranışı İilişkisi: Bir Araştırma. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 16/3 159-180

Bingöl, D., Naktiyok, A., İşcan Ö. F. (2003). Dönüştürücü Liderliğin Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Üzerine Etkisi, 11. Ulusal Yönetim Organizasyon Kongresi, 22-24 Mayıs 2003,

Afyon Borman, W. C. and Motowidlo, S. J. (1997). Task Performance and Contextual Performance: The Meaning for Personnel Selection Research. Human Performance,  

Çelik M. (2007). Örgüt Kültürü ve Örgütsel Vatandaşlık DavranışıBir Uygulama Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı.

Editör: Mahmut Beyaz