Kısa bir süre önce kalp krizi geçiren ve yoğun bakıma alınarak tedavi gören Zekeriya Bitmiş, tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. 65 yaşında hayatını kaybeden Zekeriya Bitmiş’e Allah’tan rahmet diliyoruz. Bitmiş'in taziyeleri Bahtiyar Yokuşundaki Küçükarık Taziye evinde kabul ediliyor.

Bugüne kadar kente yaptığı hizmetlerle adından sıkça söz ettiren, 65 yıllık ömrüne onlarca başarı sığdıran Bitmiş, bir dönem gazetemize Kahramanmaraş’ın tarihi ile ilgili çok önemli bilgiler vermiş ve yazılar yazmıştı. Özellikle hayatından kesitleri paylaşan, Kapalı Çarşı’nın yıllar önceki durumunu anlatan Bitmiş, güzel haberler imza atmıştı.

İşte Zekeriya Bitmiş’in gazetemizle paylaştığı yazıların haber kesitlerinden bazıları…

NASIL GEÇTİ HABERSİZ O GÜZELİM YILLARIM

Kahramanmaraş’ın gelmiş geçmiş yetiştirdiği ender insanlardan biri olan ve bilgi, donanım, tecrübesiyle kentin ansiklopedisi konumunda bulunan 67 yaşındaki Zekeriya Bitmiş, koca ömrüne sığdırdığı onca yılın detaylarını gazetemize anlattı.

Kahramanmaraş’ta 1950’li-60’lı yıllarda kentin önde gelen iş adamlarından olan Zekeriya Bitmiş, 67 yıllık yaşamında edindiği bilgisi, donanımı ve tecrübesini sadece Manşet Gazetesi’ne anlattı. O zamanlar Kıbrıs Meydanı’nda babasının bakırcılık ve çırçır fabrikası olan ve okulu bırakarak iş hayatına atılan Bitmiş, böylece Kahramanmaraş’tan dünyaya açılacak iş adamı kimliğine de ilk adımı atmış oldu. Aynı zamanda 30 yıl önce o zamanlar İstanbul merkezli faaliyet gösteren Star Gazetesi’nin bölge muhabirliğini de yapan Bitmiş, İş adamı kimliğiyle tanınmasının yanı sıra gazetecilik kimliği ile de ön plana çıkıyor. 67 yıllık ömrüne sığdırdığı onlarca başarıyı aktaran Bitmiş, ilk olarak İlkokul, Ortaokul ve gençlik yıllarını paylaştı.

İLK VE ORTAOKUL YILLARI…
İlk ve Ortaokul yıllarında hayatının renkli geçtiğini daha sonra ise ailesinin kararı nedeniyle babasının bakırcılık ve çırçır fabrikasında işe başladığını ifade eden Bitmiş, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu İlçesi’ndeki Kuyucak Mahallesi’nde dünyaya geldim. Çocukluk yıllarım mahallemizde bulunan Turan İlkokulu’nda geçti. Birinci sınıfı okuduktan sonra o günün şartları gereği Gaziantep’e taşındık ve eğitim hayatımın 2.3.4’üncü sınıflarını Şehitkâmil İlkokulu’nda okudum. Sanırım gurbet zormuş ki tekrar Kahramanmaraş’a döndük ve ayrıldığımız Turan İlkokulu’nda 5’nci sınıfa geçtim. Turan İlkokulu’ndan mezunum. Sonra başlayan ortaokul yıllarım çok renkli geçti. 3 yılda 2’nci sınıfa geçtim. Ben ve ailem bu düzen böyle gitmeyecek kararına vardılar ve ben ortaokul 2’nci sınıftan ayrılmış oldum.”

GENÇLİK YILLARI…
Okulu bıraktıktan sonra işini sevdiğini ve bundan sonraki yaşamının daha güzel geçtiğini belirten Bitmiş, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Ortaokuldan ayrıldıktan sonra kendi işimiz olan bakırcılık ve çırçır işletmeciliğinde faaliyetimizde çalışmaya başladım. Bana okumak yerine serbest meslekte çalışmak daha zevkli geldiğinin kanısına vardım. Çünkü o yılların bakırcılık mesleği bölgemizde birinci sırada ve çırçır fabrikaları da bölgede en büyük sanayi kuruluşlarıydı. Sanayi sektörü o zamanlar bugünkü gibi değildi. 1960-65 yılları arasında Türkiye genelinde sanayi sektöründe Kahramanmaraş’ın hatırı sayılı bir potansiyeli vardı. Bunları yani sanayi sektörünü şöyle bir hatırlatmak isterim; -Bakırcılık, 2-Çırçır işletmeciliği,3-Kırmızı Biber fabrikaları,4-Çeltik fabrikaları ve bunun gibi daha birçok meslek.”

KENTİN ANSİKLOPEDİSİ,
GAZETECİLİĞE GERİ Mİ DÖNÜYOR?

Kahramanmaraş’ta 90’lı yıllarda sahip olduğu sarı basın kartı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden almış odluğu belge ile kentin önde gelen ilk gazetecilerinden biri olma unvanını taşıyan 67 yaşındaki Zekeriya Bitmiş, geçen yılların ardından tekrar gazeteciliğe dönmeye hazırlanıyor.

Bundan tam 30 yıl önce o zamanlar İstanbul merkezli faaliyet gösteren Star Gazetesi’nin bölge muhabirliğini yapan ve aynı zamanda gazeteci kimliğinin yanında iş adamı kimliği de bulunan Kahramanmaraşlı Zekeriya Bitmiş, sahip olduğu bilgi ve donanım ile kent için adeta bir ansiklopedi konumunda bulunuyor. 1997 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Alman Konrad Adenauer Vakfı tarafından “Yerel gazetecilik, Televizyonculuk ve Radyoculukta Meslek İçi Eğitim” seminerine katılan ve orada aldığı sertifikayla gazeteci kimliğini daha da ön plana çıkartan Bitmiş, aradan geçen 20 yılın ardından tutkunu olduğu gazeteciliğe Kahramanmaraş Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti’nin üyesi olarak geri dönüyor. Manşet Gazetesine özel açıklamalarda bulunan Bitmiş, geçen yılları, gazeteciliği ve bundan sonraki hedeflerini sadece bize anlattı. Gençlik yıllarının çok yönlü geçtiğini belirten Bitmiş, özellikle spor camiası içerisinde Kahramanmaraşspor’a çok önemli hizmetlerinin olduğunu söyledi. O zamanlar kentte Kanal 46 ve Birlik Televizyonu adı altında 2 televizyon kanalının bulunduğunu ve bu kanallarda uzun yıllar program yaptığının bilgisini veren Bitmiş, İlerleyen yaşına rağmen gazetecilikten bir türlü kopmadığını söyledi.

YAŞI 40’I GEÇKİN GAZETECİLER BENİ İYİ TANIR”
Kentte 40 yaşının üzerinde olan gazetecilerin kendisini iyi tanıyacağını belirten Bitmiş, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Benim gençlik yıllarım çok yönlü geçti. Özellikle spor camiası içerisinde Kahramanmaraşspor’a 25 yıl bir fiil hizmet verdim. Camianın içerisinde çeşitli görevlerde bulundum. Beni Kahramanmaraşspor camiasında özellikle kendi yaşıtlarım hizmetlerimi çok iyi bilirler. Bu arada hizmet ederken de hep basın mensuplarıyla birlikte hareket ettim. O zamanlar benim hizmet yıllarımda Kahramanmaraş’ta Kanal 46 ve Birlik Televizyonu vardı. Ben bu televizyonlarda uzun yıllar program yaptım. Yani yaşı 40’ın üzerinde olan bütün gazeteciler benim ne kadar hizmet ettiğimi bilirler. Tüm bunların yanında aynı zamanda birçok dernek kurup başkanlığını yaptım. Bu derneklere örnek verecek olursam; Kahramanmaraş Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (KASİAD) hem kurucusu hem de genel sekreterliğini ve basın sözcülüğünü yaptım. Daha sonra benim kendi mesleğim olan Çırçırcılar Derneğini kurdum. Ben 1990’lı yıllarda önce Star Gazetesi’nin bölge muhabiriydim ve sarı basın kartı sahibiydim. Kahramanmaraş’ta sarı basın kartını alan ilk kişilerden birisiyim.”

GAZETECİLİĞİ ÖZLÜYORUM”
Gazeteci kimliğini özlediğini aktaran Bitmiş, son olarak sözlerine şunları ekledi: “1997 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Adana’da Alman işbirliği ile bölgesel bir seminer düzenledi. Buranın kurslarına katıldım ve burada bize bir sertifika verdiler. Bu sertifikada Yerel gazetecilik, Televizyonculuk ve Radyoculukta görev yapabilirim. Bu belgeyi bana basın mensubu arkadaşlarım tavsiye etti. Onlar beni yönlendirdi ve bu şekilde bende belgeyi almak istedim. 20 yıl önce aldığım bu belge ve içimde olan gazetecilik özlemi ile kentimizdeki Kahramanmaraş Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti’ne üye olmak istedim. Derneğe başvurdum ve bana , “Bize sunabileceğin bir gazetecilik belgen var mı?” diye sordular. Bende 20 yıl önce almış olduğum bu belgeyi sundum.”

65’LERDE İĞNE ATSAN YERE DÜŞMEYEN VEFALI ÇARŞI

Kahramanmaraş’ın gelmiş geçmiş yetiştirdiği ender insanlardan biri olan ve bilgi, donanım, tecrübesiyle kentin ansiklopedisi konumunda bulunan 67 yaşındaki Zekeriya Bitmiş, koca ömrüne sığdırdığı onca yılın detaylarını gazetemize anlattı.

Kahramanmaraş’ta 1950’li-60’lı yıllarda kentin önde gelen iş adamlarından olan Zekeriya Bitmiş, 67 yıllık yaşamında edindiği bilgisi, donanımı ve tecrübesini sadece Manşet Gazetesi’ne anlattı. O zamanlar Kıbrıs Meydanı’nda babasının bakırcılık ve çırçır fabrikası olan ve okulu bırakarak iş hayatına atılan Bitmiş, böylece Kahramanmaraş’tan dünyaya açılacak iş adamı kimliğine de ilk adımı atmış oldu. Aynı zamanda 30 yıl önce o zamanlar İstanbul merkezli faaliyet gösteren Star Gazetesi’nin bölge muhabirliğini de yapan Bitmiş, İş adamı kimliğiyle tanınmasının yanı sıra gazetecilik kimliği ile de ön plana çıkıyor. 67 yıllık ömrüne sığdırdığı onlarca başarıyı, anısını bizimle paylaşan Bitmiş, bu hafta 1965’li yıllardaki o zamanki adıyla Kahramanmaraş Belediye Çarşısı’nı yani Kapalı Çarşı’yı anlattı.

BELEDİYE ÇARŞISI’NIN BİLİNMEYEN YÖNLERİ
Kahramanmaraş Belediye Çarşısı’nın bilinmeyen yönlerinin olduğunu ifade eden Bitmiş, “Çarşı girişi doğu girişinde mis gibi kekik nane kokardı. Samsası sucuğu bastık, beştik kırması gün pekmezi kokar. Attarlarda ne ararsan her türlü yiyecek olurdu. Özellikle de vazgeçilmezimiz olan tarhana satıcılarıyla hareketlerin başlangıç noktasındadır. Biraz ilerleyince çarşı başı fırınından çıkan açık ekmekler ve çörekleri var. İnsanın iştahını açan fırının önünde tezgâhını kuran lahmacunu Köroğlu’nun pervazı içine atıp ta eline bir dürüm vermesi mükemmeldi. Sırf bu yüzden bol soğanlı lahmacunu yemek için insanlar kuyruğa geçerdi. Buradan sonra Ferah Pastanesiyle karşılaşırdın. Vitrine koymuş olduğu tereyağlı bol fıstıklı tatlı çok şahane görünürdü. Mevsim yaz ise kaşıkta ses getiren dondurması öyle bir iştah açıcı görünürdü ki seni Ferah pastanesinin içine sürüklerdi. Dört adet baklava yanında mekik şeklinde dondurması başlarsın yemeye. İnanın boğazınızdan mideye varıncaya kadar öyle mutlu eder ki bütün iç organların bandosuz düğün yapar ve bin bir şükrederek, ferah pastanesinden ayrılırsınız. Daha sonra bir de bakarsınız ki rahatlatan, insanın zihnini açan bir koku gelir. Sonra o kokuyu takip edersin ve kendini Mahmut Ayhan ağabeyimizin dükkânının önünde bulursun. Orada insan kalabalığını aralarsın ki kahve değirmeninin çalıştığını görürsün. İnsanlar o makinenin çektiği kahveyi içebilmek için sıraya girerlerdi. Fakat o kahveden en fazla 200 gram içebilirdiniz. Kahveyi içtikten sonra insanlar orada mutlu şekilde ayrılırlardı. Önceden sevgi saygı daha güzeldi. Ölenlere Allah’tan rahmet kalanlara da uzun ömürler diliyorum” dedi.

CUMHURİYET LOKANTASI…
O zamanlarda Cumhuriyet lokantası adında meşhur olan ve tarih kokanın olduğundan bahseden Bitmiş, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Kahvenin hemen ardından kendini meşhur tarihten kalma yüzlerce dükkânı olan ve 60 yılda bir daha eşi olmayan bir Cumhuriyet lokantası karşılardı. Ben herkes gibi boğazını sevenlerdenim. Benim damak tadım eşi olmayan bir damak tadını çok iyi bilir. Bunu kentteki tüm lokantacılar, pastaneciler, çorbacılar çok iyi bilir. O dönemlerde lokantaları unutmak mümkün değil. Kuşbaşı, ekşili kebap, yoğurtlu kebap, domatesli kebap, alinazik şimdilerde tarihe karıştı. Bu kebap çeşitlerini aynı kıvamda yapan bir lokantacı veya kebapçı varsa oraya gidelim, yiyelim. Daha bitmedi mekik şeklinde yapılan dondurma ve havuç dilimi, hele ısırdıkça fıs diyen çıkan sesleri duymak ben ve benim gibiler için artık bir hatıra olarak kalmıştır. Özellikle de Cumhuriyet Lokantasının yapmış olduğu künefe harikaydı. Şimdi merak ediyorum. Bu tarihi lokantada usta, kalfa ve sahipleri yüzde 99 ölmüştür. Şimdi soruyorum. Bu ustanın hiç mi çırakları yoktu da bu yiyeceklerden şimdilerde mahrum kaldık. Bunun yanında arif şekerlemenin yeni çıkmış kurabiyeleriyle beraber büyük bir haz alırsın. Oradan Ulu camiye gider namazını kılar ve sonrada evini bulursun.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz