Ve aylardır devam eden yerel seçim sürecinde son haftaya girerken, bu Pazar günü sandık başına giderek yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. 31 Mart seçimlerine yüklenen bir başka anlam ise; vereceğimiz oyların aynı zamanda 24 Haziran seçimlerinin güvenoyu gibi görülecek olmasıdır. Kararımız ne olursa olsun mutlaka oy kullanmaya gidelim. Gidelim ki ülkemizin geleceğinde söz sahibi olalım.

Dijital teknolojinin etkisinin çok fazla hissedildiği bu yerel seçim süreci, liderlerin ve parti üst düzey isimlerinin sahada etkin olarak yer alması nedeni ile öncekilerin aksine bir anlamda genel seçim yarışı gibi geçiyor. Belediye Başkan adaylarının profil ve CV’leri ile projeleri ise ikinci planda kaldı. (Bunun sancılarını yeni dönemde hissedeceğiz gibi.)

Cumhurbaşkanlığı hükümet modelini yüzde 52 oyla hayatımıza kazandıran AK Parti, 31 Mart’ta bu oranın altına düşmemeyi hesap ederek çalışmalarını buna göre yürütüyor. AK Parti ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı böylece ‘erk’ini sağlamlaştırmak isterken muhalefet cephesi ise kendince bu seçimde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok büyükşehir başkanlığını kazanmayı amaçlayarak maça hazırlandı. Muhalefetin hesabı; “Eğer AK Parti’yi yüzde 52’nin altına düşürürsek bir erken seçim gündeme gelebilir ve yeni sistem de böylece sorgulanmış olur. Yoksa önümüzdeki 4.5 yıl boyunca seçim yok. Bir daha böyle bir fırsat ayağımıza gelmez” düşüncesini taşıyor.

Bu seçimde birçok ilki de yaşıyoruz. Oluşturulan ittifaklar meclis listelerine varıncaya kadar nüksetti. Bakalım seçim sonrasında bu ittifaklar nereye kadar devam edecek. İnşallah ülkemiz için hayırlı hizmetlere vesile olur. Seçmen ise gelişmeleri ağırlıklı olarak sosyal medyadan ve internet haber sitelerinden takip etti. Seçimle ilgili TV programları da dikkatle izlendi. Vatandaş, kimin kiminle yol arkadaşlığı yaptığını da çok sıkı analiz etti ve gerçekleri gördü.

Geçen yılın sonlarına doğru adayların belli olması ile start alan yarışta, ilk günlerde iktidar partisine ekonomik dalgalanmalardan dolayı oluşan kırgınlık ve kızgınlık daha sonraki günlerde azalma trendine gitti. Bunda en büyük etken ise AK Parti camiasının sahaya etkin bir şekilde yayılarak sıkı çalışması idi. Hükümetin ekonomik tedbirleri de biraz olsun piyasaları rahatlattı. Vatandaşı ikna konusunda hayli ter dökerek eksileri artıya dönüştürme ve toparlanma yolunda hayli mesafe aldılar. Basın-yayın organları ile sosyal medyadan çok iyi yararlandılar. Muhalefet ise bu konuda iktidara göre zayıf kaldı. Kahramanmaraş il merkezi ile birçok ilçede fazla bir heyecan olmazken, birkaç ilçede ise seçim yarışı yüksek yoğunluklu seyrediyor.

Bizler de bu süreçte Kahramanmaraş’ı adım adım dolaşarak atmosferi sizlere yansıtmaya gayret gösterdik. Her zaman söylediğimiz gibi; kazanan kim olursa olsun; asıl kazanan Kahramanmaraş ve Türkiye olsun.

“BİR TEK OY ÇOK KIYMETLİDİR" 

Bu son haftada kararsızların sayısının ise hayli azalması bekleniyor. Genelde kararsızların kararı son bir haftada şekillenir. Hangi partiyi ve adayı tercih edecek olursanız olun; 31 Mart 2019 Pazar günü mutlaka sandık başına giderek oyunuzu kullanın. Oy kullanmayanların Kahramanmaraş ve Türkiye için söyleyecek sözleri yok demektir. Sonradan şikâyet ve sızlanmanın faydası olmaz.

Bakın bir tek oyun çok kıymetli olduğu noktasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, aynen şöyle diyor: "Bize her yer Türkiye. Biz ne diyoruz? 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyoruz. O yüzden bir şey daha diyoruz. 'Tek oy, tek millet. Tek oy, tek bayrak. Tek oy, tek vatan. Tek oy, tek devlet. Tek oy çok kıymetlidir. Bir tek oy, bizim geleceğimize vereceğimiz kararı belirler.”

TUHAF AMA ACI BİR GERÇEK: “1 oy'un ne önemi var ki?” demeyin. 1923 'de 1 oy, Adolf Hitler 'i Nazi Partisi’nin liderliğine getirdi. Eğer bu 1 oy olmasa idi belki de 2. Dünya Savaşı çıkmayabilir, binlerce insan da ölmeyebilirdi. Ama Takdiri İlahi böyleymiş işte. (Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir memleketi kurtarır.)

Şimdiden tüm adaylara zorlu seçim yolculuğunda başarılar diliyoruz. Yüce Türk Milleti, bundan önce olduğu gibi 31 Mart seçimlerinde de en doğru kararı verecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Sonuçlar şimdiden hayırlı olsun.

İnşallah Türkiye olarak sağ salim seçimleri tamamlarız ve hız kesmeden yolumuza devam ederiz. 

HAFTANIN SÖZÜ: “Yalan ile başlayan hiçbir işten hayır gelmez.” (Bu söz; söylediklerini inkâr ederek yüzlerine taktıkları ‘demokratlık’ maskesi ile halkı kandırmaya çalışanlara da gelsin.)

Yeniden görüşmek dileği ile…