Yüksek riskli bölgeler arasında yer alan ve uzun süredir kırılmayan Gölbaşı-Türkoğlu segmentiyle deprem açısından yüksek risk taşıdığı bilinen Kahramanmaraş’ta, deprem gerçeği şu aralar yaşanan artçı depremlerle gündeme geliyor. Doğu Anadolu Fay Hattı’na kuş uçuşu 11 kilometre uzaklıkta olan Kahramanmaraş’ın olası bir depreme hazır olmadığını belirten uzmanlar, ‘İnsanları deprem öldürür binalar öldürür’ uyarısında bulunarak, yetkililerden ve vatandaşlardan gerekli tedbirlerini almalarını talep ediyor. Bu kapsamda Kahramanmaraş’ın depremselliğine ilişkin gazetemize özel açıklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Volkan Dalyan, Kahramanmaraş’ta beklenen depremin 100 yıl geciktiğini belirterek, “Kahramanmaraş çok riskli olarak anılan ve her an deprem olabileceği düşünülen hat üzerinde. Kahramanmaraş’ta yaklaşık 400 yılda bir olan deprem periyodu şu anda 500-520 yılına varmış vaziyette. Bu 400 yılda bir olan deprem 100-120 yıl gecikmiş demek. Deprem 100 yıl daha gecikebilir, 1 saat sonra da olabilir. Bunu bilecek teknoloji veya bilgi sahibi olabilecek bir kişi ya da alet yok” şeklinde konuştu.

“BURADA EN ÖNEMLİ OLAN İNSANLARIN HAYATTA KALABİLMESİ”

Volkan Dalyan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Depremin gelece saat belli olmadığı gibi tamamen önlemsiz de değil. Depremi önleyecek güce sahip değiliz fakat depremin etkilerini azaltma adına bizlerin, bilim adamlarının uyarıları doğrultusunda bilinen çalışmalar üzerine bizlerin üzerine düşeni yapmamız gereken bazı şeyler var. Depremde en çok can kaybı özellikle eski binalar, depreme dayanıklı olmayan yapılarda meydana geliyor.

“KAHRAMANMARAŞ’TA HATALAR ZİNCİRİ İLE GİDİYORUZ”

Bu noktada imar planları çok önem arz ediyor, imar planları rasgele yapılmamalı. Bu bilimsel verilerin ışığında yönetilmeli. Tabii geçmişten bugüne yapılan imar planları, yeni yapılan imar planları teknolojinin ışığında belli ki çokta fazla insan odaklı yapılmamış. Kahramanmaraş’ta hatalar zinciri ile gidiyoruz. İmar planları yanlış, yanlışları düzeltmek çok zor. Ciddi bir rant olan bir sektöre hitap eden bir durum. Belli bir süre sonra önlemler almaya çalışsak da önüne geçemediğimiz geçmiş hatalar, düzeltmeye çalışsak da düzeltemediğimiz hatalar Kahramanmaraş’ı daha da riskli kılıyor.

“HER AN BÜYÜK BİR DEPREM YAŞAMA RİSKİNİ SANA GÖSTERİYOR”

Kahramanmaraş’ta şu anda sık sık artçı depremler olduğunu duyuyoruz. Tabi bilimsel olarak artçı depremlerin depremin habercisi olduğu da söylenilir bir kısımda olabilecek büyük bir depremi de engelliyor da olabilir. Hani küçük küçük kırılmalarla büyük deprem engelliyor olabilir. Genel kanı şudur: Artçı depremler adı üstünde artçı deprem. Her an büyük bir deprem yaşama riskini sana gösteriyor. Bizler şimdi yerin altındaki faydan bahsediyoruz. Kimse gözüyle görmüyor sadece konuşuluyor ama maalesef yer kabuğu ara ara hatırlatıyor, unutmayın diyor ben buradayım diyor. Vatandaşın bilinçlenmesi önemli çünkü herkes oturduğu binayı iyi kötü tanıyor, herkes kendi görerek de, test yaptırarak da ortaya koyabiliyor. Bizler bunu yapan müteahhit kim ya da madem böyleydi belediye de bunu niye yaptırmışla vakit kaybetmektense insanların bu noktada çıkıp ya ben önce kendimi garantiye alayım demesi lazım. Atıyorum 50 yıllık bir binadasın deprem yönetmeliğine tamamen aykırı, unutma ki senin depremde zarar görme ihtimalin yüzde 80, sağlam bir bina da olan en azından senden yüzde 50-60 daha avantajlı. Şimdi sen bu dezavantaja sahipken oturup ta müteahhitti, bunu yaptıran belediyeyi suçlamakla vakit kaybetme sen önce hayatta kalmak için kendini sağlama al.

“TEST YAPTIR BİNANIN DURUMUNU ÖĞREN”

Eski bir binada oturuyorsan toplan komşularınla, test yaptır binanın durumunu öğren. Sağlamsa bir nebze kafan rahat oturabilirsin. Tabii ki sağlam diye garantisi yok, bilimeyiz biz sonuçta müneccim değiliz ama tedbiri al takdiri Allah’a bırak. Bu noktada vatandaşın önce bilgilenmesi gerek. Vatandaşın önce ben depremsellik konuda çok riskli hatta deprem beklenme açısından birinci sırada olan, fay hattı üzerinde olan Kahramanmaraş’ta yaşıyorum bunun içinde ilk alabileceğim önlem oturduğum binanın sağlam olup olmadığını öğrenmek deyip vatandaş bu önlemleri almalı. Ben vatandaşa hiçbir zaman diyemem işte bu binayı yıktır yaptır ama şu anda böyle bir imkân yok, devletin de böyle bir imkânı yok. En zengin en varlıklı devletlerinde imkânı ve becerisi yoktur. Çünkü bu bir tane ile 10 taneyle ya da 100 tane ile sınırlı yapılamaz. Devlet birine yaptıysa milyonuna da aynı şeyi yapmak zorunda. O açıdan önce sen kendi önlemini alacaksın diyeceksin ki ben oturduğum binayı test ettirmek istiyorum. Bunları sen önce önüne koyacaksın ondan sonra binan riskliyse çok zor, herkesin buna durumu da olmayabilir ama sen eline bu binanın çürük olduğuna dair bir rapor alıp yetkili kurumlara başvurduğunda ‘Bana yardımcı ol, beni buradan kurtar’ deme hakkına sahipsin. Devlette emin olun yardımcı olacaktır, olmak zorundadır.

“BU NOKTADA İSTEMEK BİZİM HAKKIMIZ”

Ben yetkilerle karşılaştığımda hep şunu söylüyorum: böyle bir risk sıralamasında birinci sırada olan bir şehir olarak siz de bu şehrin yetkilileri olarak bırakın millet bahçeleri yaptırmayı, bırakın meydan yaptırmayı, bu memlekete önce riskli alanlardan insanları çıkartıp, taşıyıp, yer gösterebileceğiniz TOKİ’ler yaptırın. Bunu insanlar çadıra inmeden, insanlar hayatlarını kaybetmeden, bu deprem yaşanmadan yaptırabilirsek atıyorum 4 bin tane aileyi riskli bir binadan çıkartıp sağlam bir yere taşıyabilirsek en büyük kar budur. Bu noktada istemek bizim hakkımız, bunu kim veriyorsa Türkiye’de hani kurum yapıyorsa ona başvurmak ve bu konuda birinci sırayı almalıyız.

“ÖNCE KENDİMİZİ SAĞLAMA ALMAK ZORUNDAYIZ”

Bugün fay hattı üzerine yapılan binalar var gerekirse oradaki insanları bile çıkartacaksın başlarını sokacak bir yer vereceksiniz ondan sonra matematiksel hesaba geçeceksiniz. Oradaki insanlar da hayatta kalmak istiyorsa devletin verdiğin dairenin kenti terk ettiği daire ile aynı olup olmadığına bakmaksızın bunu kabul edecek ondan sonra maddi ve manevi hesabı yapacak. Bu konuda fedakârlık edip önce kendimizi sağlama almak zorundayız. Kahramanmaraş’ta deprem gerçeği yaşanana kadar unutulmamalı, yaşandıktan sonra da zaten trajik olarak bir süre unutulmayacaktır ama kimse deprem 100 yıl sonra olur, 10 yıl sonra olur, 1 saat sonra olur diyemez. Olduğu takdirde çok büyük zararları olur mu derseniz? Kahramanmaraş’ın şu durumunda olacağını düşünüyoruz.

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Mahmut Beyaz