Kahramanmaraş’ın sel ve heyelan riski, yer altı su kaynaklarının kullanımı ve iklim değişikliği gibi konularda açıklamalarda bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Furkan Tıraş, “Taşkın ve sel tanımları birbirinden farklıdır. Taşkın var olan rezervin ve alt yapının gelen yükü kaldıramayarak dışarı atması olarak tarif edebiliriz. Her bir havzanın alt kotu ve üst kotu var. Alt derinlik ve üst derinlikte denebilir. Bu derinlikleri aştığı zamanlarda yaşanan su baskınlarına taşkın denir. Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir. Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kitleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak yatağından çıkar ve "sel" adı verilen bir doğal felakete neden olurlar” şeklinde konuştu.

HEYELAN RİSKİ
Tıraş konuşmasının devamında şunları söyledi: “Haziran 2019 tarihinde küçük boyutta sel yaşamıştık. Bu manada Kahramanmaraş’ın eğimli bir coğrafya da olması Şekerdere, Tekke, Çocuk Hastanesi, Odun Ambarı mevkileri eski dere yatakları. Bu manada heyelan riski taşıyorlar. Zaten bu yerler geçmişte heyelan bölgeleri iken sonradan mecburi şartlar altında yerleşim yerine dönüştü. Şehir planlaması konusunda bahsi geçen yerlerin uygunluğu dönemsel bazda öngörülemiyordu. Zaten şehirde güneyden kuzeye doğru gittiğiniz zaman zeminde kot artışlarını yani genel olarak kuzey yönlü eğimin kademeler halinde yükseldiğini de görebilmekteyiz.

“HEYELANI ENGELLEYECEK UNSURLARDAN YOKSUNUZ”
Şehrimizde yakın tarihlerde heyelan yaşanmadı. Biz normalde heyelanı engelleyecek unsurlardan yoksunuz. Yoğun ve güçlü ormanlarımız yok. Fakat bizim topoğrafyamızda kaya zemini çok güçlü ve birbirini tutan bir unsur. Ahır dağının eteği kayalarla kaplı. Dolayısıyla heyelan riskini yüksek oranda yaşamıyoruz. Bizde daha çok eski dere yataklarının taşması sonucu seller topoğrafyanın eğimli olmasına bağlı olarak seller yaşanabilir. O konuda da Çevre ve Şehircilik müdürlüğü ve belediyelerimiz ve gerekse bu durumu öngören özel olarak hizmet veren Jeoloji firmaları ve şehir plancı olarak hizmet veren firmalarımız bu konuda çalışmalarını yapmakta ve sürdürmektedir.

“ARTIK KAYITLI VE DİKKATLİ BİR KULLANIM VAR”
İklim değişikliği ile beraber yaşadığımız değişimlerin başında yer altı su kaynaklarımızın hızla tükenme eğilimde olmasıdır. Bizler kırsalda su ve kuyu ruhsatlandırmaları ile ilgilendiğimiz için biliyoruz ki ciddi bir su sıkıntısı yaşanmakta. DSİ ile ortak çalışarak kaçak yer altı suyu kullanımını da Kahramanmaraş bölgesinde yüzde 80 oranında engelledik. Yer altı suyu bir zenginliktir ve kesinlikle en verimli şekilde kullanılmalıdır. 2017 yılına kadar bu kaçak ve bilinçsiz kullanım engellenemiyordu. Fakat son 5 yıldır hem değişen ve uygulanabilir sistem hem de vatandaşın bilinçlendirilmesi neticesinde artık kayıtlı ve dikkatli bir kullanım var.

“AKARSULAR KİR VE PİS TUTMAZ”
Suların temizliği konusu yine insan etkenine bağlı olarak değişen bir konu. Devamlı akan akarsular kir ve pis tutmaz. Fakat insanlar su akışının hızlı olduğu yerler su tüketimi için uygundur. Akışın durağanlaştığı yerler ise risklidir. İnsanlar ise suyun akışının durulduğu değil de su rejiminin fazla olduğu yerlerden şebeke sularının elde edildiği ve aktarıldığı noktalarda suyu kullanımına geçiliyor. Bu anlamda musluk suları da iyi muhafaza edildiği için içilmeye ve temizlik için kullanılmaya uygundur. Ayrıca yıllarca kullanılan her şeyde olduğu gibi altyapı sistemleri de eskir. Bu noktada şehrimizin yetkili kurumları henüz yakın zamanda şehrin alt yapı tahliye sistemlerini büyük oranda yenilediler.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz