Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilci Mehmet Kuruçay, Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. “Afet risklerinin azaltılmasına yönelik politikalar sosyal, ekonomik, kültürel ve hatta siyasal boyutlardaki iyi planlanmış çalışmaların birbirine bağlandığı bir sürecin ürünüdür” diyen Kuruçay, yaşanılan felaketlerden ders alarak deprem, sel, taşkın, heyelan, yangın gibi tüm felaketlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.

“YÜKSELEN RİSK AZALTMA VE SAKINIM POLİTİKALARINA İHTİYACIMIZ VAR”
Kuruçay, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu`nda alınan bir kararla 13 Ekim günü afet risk bilincinin ve risk azaltma kültürünün geliştirilmesi amacıyla “Dünya Afet Risklerini Azaltma Günü” olarak anılıyor. Hem küresel hem de ulusal ölçekte Covid-19 Pandemisinin ağır sonuçlarını yaşadığımız bugünlerde sağlıklı, güvenli ve ekolojik bir yaşam için kamu yararı ve bilimsel ilkeler üzerinde yükselen risk azaltma ve sakınım politikalarına ne kadar ihtiyacımız olduğunu iki gündür Hatay ve Trabzon’da devam eden yangınlarla açık bir şekilde bir kere daha gördük.

ÇOK SEKTÖRLÜ VE ÇOK AKTÖRLÜ OLMALI…
Afet risklerinin azaltılmasına yönelik politikalar sosyal, ekonomik, kültürel ve hatta siyasal boyutlardaki iyi planlanmış çalışmaların birbirine bağlandığı bir sürecin ürünüdür. Bu politikalar yapım ve mekânsal planlama, halk sağlığı, çevre koruma, enerji, su kaynakları ve iklim değişikliği ile mücadele gibi onlarca alana yönelik katılımcı, çok sektörlü ve çok aktörlü olmalıdır. Afet risklerinin azaltılmasına yönelik politikalar bir “devlet politikası” kararlılığında ve sürekliliğinde uygulanmak durumundadır.

“YENİ BİR İMAR AFFINA ASLA İZİN VERİLMEMELİ”
Yeni bir imar affına asla izin verilmemeli, riskli alt ve üst yapının afetlere karşı daha dayanıklı olmasını sağlayacak önlemler geliştirilmeli; doğa ve insan kaynaklı tehlikelerin ve bu tehlikelerden kaynaklanan afet risklerinin sistematik bir şekilde izlenmesi ve değerlendirilmesiyle desteklenen ve risklere karşı halkın bilinç düzeyinin yükseltilmesini de içeren hem ulusal, hem de yerleşim birimleri ölçeğinde afet risk azaltma planlarının/sakınım planlarının ivedilikle hazırlanması gerekmektedir.

25 BİNİ AŞKIN KONUT, 10 MİLYAR LİRAYI AŞAN MADDİ KAYIP!
2020 yılının “Dünya Afet Risklerini Azaltma Gününe” ülkemiz hiç te arzulanan koşullarda girmiyor. Ocak 2020 tarihinden bu yana geçen yaklaşık 10 aylık zaman dilimi içinde; Elazığ-Sivrice, Malatya-Pütürge, Van-Başkale, Bingöl-Karlıova, Manisa-Akhisar’da yaşanan depremler, Van-Bahçesaray’da yaşanan çığ düşmesi ile Adana, Mersin, Antalya, Bursa, İstanbul, Rize, Artvin, Trabzon, Giresun’da yaşanan taşkınlar ve en son Hatay ve Trabzon’da yaşanan yangınlar sonucunda 120’yi aşkın vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 25 bini aşkın konut veya işyerinin hasar gördüğü, 10 milyar lirayı aşan maddi kaybın yaşandığı görülüyor. Kısaca yukarıda çerçevesi çizilen afet risklerini azaltma yaklaşımı kamu yönetim politikalarına yerleşmediği gibi, merkezi ve yerel yönetimlerin aldıkları “yapı kayıt belgesi vererek kaçak yapıların meşrulaştırılması, yerleşime açılan yerlerde yeterli jeolojik araştırmaların yapılmaması gibi kararlar ile kentlerimizin risk havuzları daha da büyütülmektedir.

“TÜM FELAKETLERE KARŞI HAZIRLIKLI OLMAK ZORUNDAYIZ”
Ülkemiz gerçekliğinde kalıcı ve sürekli bir Afet Risk Azaltma Sistemi yaşamsal bir taleptir. 13 Ekim 2020 “Dünya Afet Risklerini Azaltma Günü” tüm dünyada risk yönetimi temelinde anılıyor. Bugünün Ülkemizde de deprem ve iklim değişikliği etkileri başta olmak üzere, hızla artan doğa ve insan kaynaklı risklerin doğru algılanmasına, analizine, izlenmesine ve değerlendirilmesine yol açacak bir risk yönetim sisteminin geliştirilmesine vesile olmasını; tüm yurttaşlarımızın daha güvenli, daha sağlıklı, daha çevreci ve daha kamucu ve demokratik yerleşimlerde barış içerisinde yaşamasını dileriz. Doğadan kaynaklanan tüm afetlerde insanlar tarafından yapılan yanlışlıkların büyük payı olduğunu unutmadan, başımıza gelen ve yaşadığımız felaketlerden ders alarak deprem, sel, taşkın, heyelan, yangın gibi tüm felaketlere karşı hazırlıklı olmak zorundayız.”

Haber Merkezi

Editör: Mahmut Beyaz