“TÖRENLERDE SAYGI, HOŞGÖRÜ VE UZLAŞMA KÜLTÜRÜNÜN YAYGINLAŞMASI TEMENNİ EDİLDİ”
Nalçacı, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “20 Temmuz’da başlayan adli tatil 1 Eylül’de sona erdi. Sadece kanunda belirtilmiş sınırlı duruşmaların yapıldığı, istinaslar dışında sürelerin işlemediği adli tatil bitti.  Adli tatilin sona ermesiyle, yargıda 2019-2020 dönemi başladı. Mesai günü olması sebebiyle 2 Eylül tarihinde adliyelerde, Cumhurbaşkanlığı Makamında adli yıl açılış törenleri yapıldı. Adli yıl açılış törenlerinde yapılan konuşmaların ortak noktası; yargıda bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu bunun yanı sıra vatandaşlarımız arasında da saygı, hoşgörü ve uzlaşma kültürünün yaygınlaşması dileğiydi.

“YARGI MENSUPLARI OLARAK HER BİRİMİZ SİSTEMİN BİR DİŞLİSİYİZ”
Yeni adli yılda; yargı reformu ile birlikte uzun tutukluluk sürelerinin azaltılmasını, itiraz kurumlarının inceleme ve etkisinin artırılmasını, hak kayıplarının ve mağduriyetlerin önüne geçmek adına yargılama sürecinin hızlandırılmasını, dosyalarda etkin ve kapsamlı inceleme yapılmasını temenni ediyorum. Bu konuda sadece hâkim savcılara ya da avukatlara değil, yargılama sürecinin parçası olan tüm meslektaşlarımıza iş düşmekte. Hâkim savcıdan bilirkişiye, avukattan kalem müdürüne, icra kâtiplerinden mübaşirlere, ceza infaz koruma memurlarından, icra müdürlerine dek herkesin yargının etkin, sağlıklı ve hızlı işlemesi için çalışması gerekmektedir. Yargı mensupları olarak her birimiz sürecin parçası, sistemin bir dişlisiyiz, herhangi bir yerdeki aksaklık tüm sistemi tıkamaktadır. Bu yüzden; yargı çalışanlarında ‘ne yapmalılar’ düşüncesinden çok, ‘Ben ne yapabilirim! Düşüncesi hâkim olursa nispeten daha iyi sonuçlar alacağımız kanaatindeyim.

“YARGIDA HEDEF SÜREYE UYULMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
Kamuoyunca da bilindiği üzere; yargıda hedef süre uygulaması başlamıştı; ancak uygulamasına baktığımızda başarılı sonuçlar alınamadığını, yargıda hedef süreye uyulmadığını görüyoruz. Üstelik bunun gerekçeleri de bazı zamanlar, dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde (taraf avukatlarının mazereti, yetkili hâkimin olmaması… vb) kalıp ifadelerle ne yazık ki geçiştirilmekte. Gerek kanunlar olsun, gerek yargıya ilişkin projeler olsun kâğıt üzerinde kaldıklarını, beklenen etkili sonuçların alınamadığını görüyoruz. Projelerin fiili uygulamadaki yansımalarının neler olacağı, sorunu artıran sebeplerin nelerden ibaret olduğu önceden kapsamlı araştırılırsa bunun önüne geçeceğimizi düşünüyorum. Örneğin yargıyı hızlandırmak istiyorsak, öncelikle yargıyı neler yavaşlatıyor, hangi hususlarda değişiklik yaparsak bu yavaşlatan etkenler ortadan kalkar bunların üzerinde durmamız gerektiğine inanıyorum. Yeni adli yılın hâkim, savcı, avukat, adliye personeli, ceza infaz kurum çalışanları olmak üzere tüm yargı mensuplarına hayırlı olmasını diliyor, vatandaşlarımız arasında sağduyunun hâkim olmasını temenni ediyorum.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz