Tüm Türkiye genelinde AK Parti Gençlik Kollarının kongre heyecanları devam ederken, Kahramanmaraş’ta da Dulkadiroğlu 2. Olağan İlçe Gençlik Kolları Kongresi gerçekleştirildi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kongreye AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın yanı sıra TBMM İç İşleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç ile birlikte çok sayıda teşkilat üyesi ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri katıldı. Kongrenin açılış konuşmasında kısa bir konuşma yapan Mahir Ünal, kendi ülkesini başka ülkeye gidip şikâyet edenlere ve şehit olan onlarca sivil vatandaşlarla çocuklara sesini çıkarmayan Küresel Medyaya sert sözlerle yüklendi. Ünal, “El yapımı patlayıcılarla masum çocuklar şehit edilirken bunların sesi çıkmaz. Bir tanesinin çıkıp ta teröre karşıyız dediğini duymazsınız, şiddete karşıyız dediğini duymazsınız, çocuk ölümlerini karşıyız dediğini duymazsınız, sivil ölümlere karşıyız dediğini duymazsınız. Ne zamanki o çok sevdikleri terör örgütü köşeye sıkıştığında bunlar ellerine pankartlarını alır sokaklara düşer. Şimdi biz bunlara nasıl vatansever diyeceğiz?” dedi.


“BİZ BUNLARA NASIL VATANSEVER DİYECEĞİZ?”

Konuşmasında yalan yanlış haber yapan küresel medyaya ve terör örgütlerini terörist olarak görmeyen bazı partililere seslenen Parti Sözcüsü Mahir Ünal, öldürülen onlarca masum sivilleri ve çocukları kimsenin yazmadığını, aksine terörün arkasında durduklarını belirtti. Ünal, “Biz gerçekten şuanda Kurtuluş Savaşı yıllarının şartlarından daha ağır bir dünyayla karşı karşıyayız. Çünkü o gün dost belliydi düşman belliydi. Bugün bakıyorsunuz bu ülkede PKK terörü var, PYD terörü var, FETÖ terörü var, terör bölücüleri var, kendi ülkesini başka ülkeye gidip orada şikâyet eden var, kendi ülkesini suçlamak için kendi ülkesini aşağılamak için fırsat arayanlar fırsat kollayanlar var ve bunları söyleyenler demokrasi, özgürlük ve insan haklarını dillerinden düşürmüyorlar. Bunlar terör örgütü saldırdığı zaman seslerini çıkarması lazım. Terör örgütü sıkıştığı zaman bunlar ne demeye başlarlar? Barış demeye başlarlar, savaşa karşıyız demeye başlarlar, özgürlük demeye başlarlar, insan hakları demeye başlarlar. Ama öğretmenler şehit edildiği zaman bunların sesi çıkmaz. Necmettin öğretmen şehit edildiğinde bunların sesi çıkmadı. El yapımı patlayıcılarla masum çocuklar şehit edilirken bunların sesi çıkmaz. Bir tanesinin çıkıp ta teröre karşıyız dediğini duymazsınız, şiddete karşıyız dediğini duymazsınız, çocuk ölümlerini karşıyız dediğini duymazsınız, sivil ölümlere karşıyız dediğini duymazsınız. Ne zamanki o çok sevdikleri terör örgütü köşeye sıkıştığında bunlar ellerine pankartlarını alır sokaklara düşer. Şimdi biz bunlara nasıl vatansever diyeceğiz? Bunlara nasıl yurt sever diyeceğiz? Diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Bu sadece bunların içerideki kısmı, birde bunların dışarıdaki kısmı var. Rakka ve Münbiç ele geçirilirken buraları DEAŞ’tan temizliyoruz diyerek, hangisinin katliamları oldu biliyor musunuz? O çocuk ölümleri ve kadın ölümleri, orası sivil katliamları, dünyada tek bir köşe yazısı, gazete yâda bir insan hakları izleme örgütünün Rakka ile ilgili Münbiç ile ilgili Şam ile ilgili sivil katliamlar yaşanırken tek bir seslerini dudunuz mu? Şimdi biz Afrin’i terörden temizliyoruz. İstesek buldozer gibi ezer geçeriz. Ama ne yapıyoruz, her bir köyü, her bir kasabayı, her bir sivil yerleşim merkezini kuyumcu hassasiyetiyle, terörle sivil vatandaşı birbirinden ayırarak, hareket ediyoruz. Ama bakın, her gün insan hakları izleme örgütü, o uluslararası küresel medya her gün sivil ölümler diye yalan haber yazıyor, resim kullanıyorlar, sonra kullandıkları resimlerin sahte olduğu ortaya çıkıyor. 2012’de, 2013’te kendilerinin yaptığı katliamlarda mazlum yavruların kullandıkları resimler ortaya çıkıyor. Bunların yaptığı şey acaba insanların akıllarını bulandırabiliyor mu? Kamuoyunda bir şüphe oluşturabiliyor mu? Acaba kaygı ya da endişe oluşturabilir mi? Bunun derdindeler, niye biliyor musunuz? Gelecek 10 yılı 15 yılı psikoloji belirleyecek. Gelecek 10 yılı 15 yılı öz güven belirleyecek, cesaret belirleyecek. Gelecek 10 yılı 15 yılı, kararlılık ve sağlam irade belirleyecek. Bütün dünyada o kitlesel hareketler dağılırken, çözülürken, Türkiye’nin toplumsal yapısı daha da kenetleniyor. Daha da kontralize oluyor, neden? Çünkü Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği etrafında sadece Türkiye değil, bütün ümmet kenetlenmiş durumda. Eğer bugün Sudan’dan Somali’ye, Tunus’tan Libya’ya kadar dünyanın dört bir tarafında mazlumlar başlarını kaldırdıklarında sadece onlara yardım edebilecek tek bir kişi görüyorlarsa, bunun bu yüzden bir anlamı vardır” ifadelerini kullandı.

ZOR OLANI TERCİH EDİN”
Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirten Ünal, sorumluluğun çok büyük olduğunu belirterek, çok iyi çalışılması gerektiğini vurguladı. Ünal, son olarak şu cümleleri kullandı: “Herkes biliyor ki sorumluluğumuz çok büyük. Yol uzun ve meşakkatli. İçinde bulunduğumuz durumun hassasiyetini kavrayarak, sorumluluklarımızın bilincinde olarak daha çok çalışmamız gerekiyor. Bizim çok iyi mühendislere ihtiyacımız var, bizim çok iyi bilgisayar programcılarına ihtiyacımız var, bizim çok iyi matematikçilere ihtiyacımız var, bizim çok iyi sosyal bilimcilere ihtiyacımız var, bizim çok iyi sosyologlara ihtiyacımız var, psikologlara ihtiyacımız var. O yüzden zor olanı tercih edin. Heyecanlanmak, coşmak, slogan atmak keyiflidir ama çalışmak, bir Fuat Sezgin olmak, bir Aziz Sancar olmak disiplini, iyi çalışmayı gerektirir. O yüzden yaptığınız işin en iyisini yapın. Ben bu vesile ile kongremizin hayırlara vesile olmasını dilerim.”

Konuşmaların ardından yapılan oylamada delegelerin büyük çoğunluğunun oyunu alan Ebutalip Ceren AK Parti Dulkadiroğlu İlçe Gençlik Kolları Başkanı oldu.

Haber: Hakan Aydın


 


 


 


 


 


 

Editör: Mahmut Beyaz