Yenilenebilir enerji kaynakları açısından dünyadaki en elverişli ülkelerin başında gelen Türkiye, bulunduğu jeopolitik konumu sayesinde hem güneş enerjisi hem de rüzgar enerjisiyle dikkat çekiyor. Bu enerjinin daha yaygın bir şekilde kullanılmasını gerektiğini söyleyen DOĞAÇEV Danışmanlık sahibi Çevre Mühendisi Ömer Çankaya, Türkiye’nin elektriği çoğunlukla doğalgazla ürettiğini ve bu nedenle milli servetin dışarı gittiğini söyledi. Elimizdeki temiz enerjinin daha geniş bir şekilde kullanılması için teşviklerin artırılması gerektiğinin de altını çizen Çankaya, “Türkiye yenilenebilir enerjinin cenneti. Ama biz cenneti cehennem yapıyoruz. Bugün güneşi fazla olmayan Almanya ve Norveç bile güneş enerjisi ile elektrik üretiyorsa biz neden bu kadar yaygınlaştırmıyoruz. Dışarıdan doğalgaz alıp elektrik üretiyoruz” ifadelerini kullandı.

“BİNALARIN ÜZERİNE ZORUNLU GÜNEŞ ENERJİ PANELLERİ KONULMASI LAZIM”

Çankaya, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Çevreye verdiğimiz zararın bedelini şu an yavaş yavaş ödemeye başladık. Bununla ilgili Hubert Reeves’in güzel bir söz var; “Doğa ile savaştayız, kazanırsak kaybedeceğiz. Bu noktada yenilenebilir enerjiyle ilgili Kahramanmaraş’ta yeni yeni rüzgâr tribünleri görüyoruz, güneş enerji santralleri ufak ufakta olsa belli kesimlerde var ama bunun daha fazla yaygınlaştırılması lazım. Binaların üzerine zorunlu güneş enerji panelleri konulması lazım. Önceden sıcak su için zaten her evin çatısında vardı. Bunun daha gelişmişini, yapıp, üretimi artırarak maliyeti aza indirmemiz ve kullanım alanlarını fazlalaştırmamız lazım.

“CENNETİ CEHENNEM YAPIYORUZ”

Biz Türkiye geneli olarak elektriğimizin çoğunu doğalgazla üretiyoruz, bu da bizim milli servetimizin bir şekilde dışarı gitmesine sebep oluyor. Bizim ülkemiz aslında hem rüzgâr hem güneş bakımından çok verimli bir yer. Dünyada iki yenilenebilir enerjisinin bir arada olduğu nadir ülkelerden biriyiz. Ekvatora doğru yaklaştığımız zaman çok güneş rüzgârın ise az olduğunu görürsün ama kutuplara doğru yaklaştığımızda çok soğuk rüzgârlar olduğunu ve güneşin olmadığını görüyoruz. Türkiye jeopolitik konumu açısından muhteşem bir yerde. Türkiye yenilenebilir enerjinin cenneti. Ama biz cenneti cehennem yapıyoruz. Bugün güneşi fazla olmayan Almanya ve Norveç bile güneş enerjisi ile elektrik üretiyorsa biz neden bu kadar yaygınlaştırmıyoruz. Dışarıdan doğalgaz alıp elektrik üretiyoruz. Bunu teşvik etmemiz lazım çünkü dünya yeni bir yere gidiyor. Artık petrol türevli ürünlerin öneminin kalmayacağı, petrol rezervlerinin bir yerde biteceği malum.

“AR-GE ÇALIŞMALARI YAPILMASI LAZIM”

Güneş enerji panellerinin de yerli üretim yaptığımız biliyorum ama kalite açısından bizim ürettiklerimiz yurtdışındaki markalara göre biraz daha geride. Bununla ilgili AR-GE çalışmaları yapılıp buradaki kaliteyi, verimliliği daha uzun yıllara çıkartmalıyız. Ayrıca piyasada arz-talep ilişkisi vardır, bir mal ne kadar çoksa o kadar uygun fiyata gelmeye başlar. Yenilenebilir enerjiyle ilgili Bununla ilgili teşvikler verilip AR-GE çalışmaları yapılması lazım, çünkü bu ülkenin geleceği.”

“ÇEVRE KİRLENMESİ, ENDÜSTRİYEL VE TİCARİ ETKİNLİKLERİN DURUMUNA DA BAĞLIDIR”

Kömür kullanımına ilişkin konuşan Çankaya şunları söyledi: “1960'lardan sonra gerek kitleler ve gerekse devletler ve endüstriyel kuruluşlarda çevre kirlenmesi, bunun doğa üzerindeki etkileri ve doğal dengenin korunması konusunda çalışmalar yoğunlaşmıştır. Çevre kirlenmesi, doğanın kendi içerisinde sürüp giden olaylar yanında endüstriyel ve ticari etkinliklerin durumuna da bağlıdır. Herhangi bir bölgede bunların hangisinin çevre kalitesi üzerinde daha etkili olduğunu tahmin etmek, endüstriyel ve ticari etkinliklerin çevre üzerinde etkisi var ise bunun esas olarak kömür hammadde girdili enerji üretiminden mi yoksa diğer endüstriyel etkinliklerden mi oluştuğunu mevcut bilgiler ışığında kesin olarak söylemek zordur. Dolayısıyla, kömür ve petrol kullanımının çevre üzerindeki etkisi karmaşık bir olaydır. Kömür kullanımında çevreyi etkileyen faktörler gürültü, toz S0 2, NOx ve diğer gaz ürünlerle birlikte artıkların atılması problemidir. Son yıllarda S02 ve NO 'in uzun mesafe taşınması ve C02 ' y e bağlı iklim değişimi olasılığı konuları da ilgi toplamaktadır. Kömür kullanımının çevre üzerindeki etkisinin incelenmesi, insan sağlığına, tarım ürünlerine, yapılar ve malzemeye, ormanlar ve doğal dengeye olan etkileri dolayısıyla, yerel, bölgesel ve ulusal çerçevede olmak üzere yürütülmektedir. Geçen on yıl içinde çevre kirliliğine artan ilgi nedeniyle değişik çevre politikaları saptanmış ve bunlar teknolojik bilgilerin ve pratik sonuçların ışığında gözden geçirilerek geliştirilmekte ve kömür kullanımında yeni yatırımların doğmasına neden olmaktadır. Fakat değişik ülkeler ve projeler için bu yaptırımlar ülke genel politikası ve yerel politikaların bir fonksiyonu olarak gelişen çevre yönetmeliklerine göre değişmektedir. Kömür ilgili çevre sorunlarını tartışmadan önce kömür ve kullanım yöntemlerinin mevcut durumuna ve bu sahalardaki problemlere göz atmakta yarar vardır. Böylece özellikleri ve kontrolü hakkında daha sağlam fikirler yürütülebilir;”

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ÖNEMİ NEDİR?

Gelecek nesillerin enerji ihtiyacını karşılamak ve çevreye verilen zararı en aza indirgeyebilmek için sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekiyor. Sürdürülebilir enerji kaynakları, enerji kaynaklarını riske atmadan gerekli olan ihtiyacı karşılamak için üretilen enerjiye deniyor. Yenilenebilir enerji kaynakları da devamlılığı ve ihtiyacı karşılama konusunda en önemli rolü oynuyor.

Bunlar dışında;

  • Bir ülkenin kalkınması için en önemli madde enerjidir. Bu yüzden yenilenebilir enerji kaynakları önemlidir,
  • Fosil yakıt kullanımını azalttığı için çevresel açıdan önemlidir,
  • Yerli kaynakların geliştirilmesinde büyük öneme sahiptir,
  • Dışa bağımlılığı azalttığı için önemlidir,
  • Uluslararası anlaşmalara uyum sağladığı için önemlidir,
  • Yeni iş istihdamı sağlar ve işsizliği azaltır,
  • Elektrik götürmenin zor olduğu coğrafi bölgelere elektriğin kullanılmasını sağladığı için önemlidir.

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Mahmut Beyaz