Almanya'da yaşayan 14 yaşındaki Furkan Şen ile Türkiye'de yaşayan 24 yaşındaki Evrim Mertin isimli gençlerin intiharlarının ardından, tüm dünyada ''intihara sürükleyen oyun'' olarak gündemde olan ve şantaj komutlarıyla ''oyuncuları'' intihara sürükleyen ‘Mavi Balina’ oyun başta Almanya ve Türkiye olmak üzere tüm dünyayı alarma geçirdi. ''Eğer bir balina olmaya hazırsan, bacağını kazıyarak 'evet' yaz. Yapamazsan kendini defalarca keserek kendini cezalandır'' örneği gibi çok çeşitli ve sıra dışı isteklerin bulunduğu oyunda kullanıcıların büyük çoğunluğu 15-16 yaşlarında, lise çağındaki gençlerden oluşuyor.

EN SON VAKA TÜRKOĞLU’NDA OLDU
Mavi Balina oyunu ile ilgisi olduğu iddia edilen en son vaka Kahramanmaraş’ın Türkoğlu İlçesi’nde gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre, 16 yaşındaki lise öğrencisi M.D. (16), ‘Mavi Balina’ oyunundaki bir talimatı yerine getirmek için yerleşim yeri dışındaki bir tarlada bulunan ağaçta intihar etti.

BTK UYARDI
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), intiharlara yol açtığı belirtilen Mavi Balina oyunu yöneticisinin gizlice gönderdiği linklerle sosyal medya ve benzeri ortamlarda çocuklara ulaşabildiğini belirterek, aileleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

KORKUTUCU”
Konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulunan Psikolog Oya Birsen, “Kendi çocuklarımda var ve haberlerin sıklaşması beni de bu konuda araştırma yapmaya teşvik etti. Oyun psikolojisi bozuk 21 yaşında bir programcı tarafından tasarlanmış. Oyunculara verilen 50 farklı görev ile tamamlanıyor. Çok kısa bir zaman önce oyununun programcılarından biri, oyunla ilgili dehşet verici şeyler anlatarak bu konudaki suçunu itiraf ediyor. Öyle ki, oyunun tasarımcıları ve üreticilerinin içinde bir bayan psikoloğunun da olduğu konuşuluyor. Bu durum bence bundan sonra daha bir anlam kazanıyor. Bilinçaltını uyarmadan bu oyunun sanaldan gerçeğe taşınmasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Oyunun müziklerini ve videolarını oyuncuların bilinçaltına etki edecek şekilde hazırlandığı ve intihara yöneltmeyi teşvik ettiğini düşünmek bir o kadar da korkutucu” dedi.

TEKNİKLER KADEMELİ OLARAK KAYDIRILIYOR
Kullanılan psikolojik tekniklerin oyuncunun algısını kademeli olarak kaydırdığını anlatan Birsen, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “İnsan psikolojisine göre, bu şekilde düşüncelere sürüklenen insanlara bir şey yaptırmak istenildiği zaman önce ufak taleplerde bulunuluyor. Bunlar tamamlandığında ise yerlerine daha büyük ve ciddi talepler geliyor. Kişi, istenileni yapmaktan asla rahatsız olmayacak ve artık sadece yönlendiriciye güvendiği için iyi veya kötü bir şeye yönlendirildiğini fark edemeyecek hale geliyor. Çocuklar ise bu konuda çok daha büyük tehlike altında. Çünkü çocukların beyinleri henüz gelişme aşamasında olduğu için bu teknik maalesef ki onlarda çok daha hızlı ve kolay şekilde uygulanıyor. Bu tekniğin farklı yöntemlerine, kullanılma alanlarına satış ve pazarlama ve ikna tekniklerinde rastlanıyor. Kısaca inanılmaz bir beyin yıkanması .”

ALGILARLA OYNAMA
Birsen, “Kişinin kendini küçük emredeni inanılmaz derecede önemli ve itiraz edilemez sanması oyuncuların kişiliğinin de bunda rolü var. Oyunda izlenilmesi istenen videolar ve dinlenilmesi istenen müzikler yukarıda da bahsettiğimiz gibi şu an ülkede aranan bir psikolog tarafından oyunun hedefine yönelik itinayla hazırlanmış ve direkt olarak oyuncuların bilinçaltına etki ediyor. Oyundan vazgeçmek ya da yarın bırakmak zorunda kalan oyuncuların ise, oyunun yöneticileri tarafından “ailelerine zarar verecekleri”ni söylemiyle tehdit ettiği belirtiliyor. 35. günün sonunda verilen bütün görevleri tamamlayan oyuncularsa, tam da hedeflendiği gibi artık istemsiz, hareketsiz ve dünyadan çok farklı bir yaşamın var olduğunu düşünmeye götüren ölümcül bir yola çoktan girmiş oluyorlar” ifadelerini kullandı.
“MERAKLA BAŞLIYOR”
Oyuncuların bahse konu oyuna merak ederek başladıklarının altını çizen Birsen, şöyle konuştu: “Düşünülenin tersine bu oyuna girenlerin bazılarının zihinsel kapasitesi eğitim düzeyi gayet normal. Oyunculardan bir kısmı, oyuna başlama gerekçelerinin sadece merak olduğunu söylüyorlar. Bir başka grup ise oyunla ilgili duydukları şeylerin ardından kendilerine “İnsanlar gerçekten bunları yapmışlar mıdır?” diye sorarak oyunu oynamaya başladıklarını ifade ediyorlar. Bu söylemlere bakıldığında bağımlılık başlangıçları ile şiddete tolerans gösterme süreçlerinin de bu oyunda etkin kullanıldığı düşüncesine kapılıyor insan.”

AKIL TUTULMASINA DÜŞMEYİN
Akıl tutulmasına düşülmemesi gerektiğine dikkat çeken Birsen, “Oyunla ilgili en son ortaya çıkan vakanın ülkemizde yaşanması ise, artık Türkiye’deki gençlerin de maalesef bu korkunç oyunun tuzağına düşmüş olduğunu gösteriyor” dedi. Birsen, “Merak edilecek bir şey yok gençler çocuklar bireyler bu… tuzak Ne yazık ki insanın insana fenalığı bir grup sadistin oyunu. Bu akıl tutulmasına düşmeyiniz. Kurgudan korkunç gerçeğe bu şekilde varılan oyun nedeniyle Rusya’da 130’dan fazla gencin intihar ettiği iddia ediliyor. Oyunla ilgili en son ortaya çıkan vakanın ülkemizde yaşanması ise, artık Türkiye’deki gençlerin de maalesef bu korkunç oyunun tuzağına düşmüş olduğunu gösteriyor. Durum artık o kadar fena halde ki UNİCEF aile rehberi hazırlamış. Dikkatle okunduğunda açıkçası teknoloji ya da Avrupa dili ile Wi-Fi bağımlılığından korunmanın da ipuçlarını içinde görüyoruz” şeklinde konuştu.

UNICEF'in ebeveynlerin çocuklarını Mavi Balina intihar oyunundan nasıl koruyabileceğine ilişkin 11 tavsiyesi şöyle:

Bir konu hakkında doğru bilgi sahibi olmak çok önemli. Basında çıkan haberlerde bu oyunun son zamanlardaki intihar vakalarıyla ilişkili olup olmadığı kanıtlarıyla açıkça belirtilmiyor. Çocuğunuz muhtemelen Mavi Balina oyununu basının bu konuyu yoğun bir şekilde işlemesi nedeniyle biliyordur. Yine de, bu konu hakkındaki belirsizlik nedeniyle, çocukları bilgilendirmek ve herhangi bir talihsiz olaydan kaçınmak için onlarla etkileşimde kalmak gerek.

  1. Çocuğunuzun internet yaşına uygun sitelere girdiğinden ve etik olmayan davranışları ya da şiddeti özendiren sitelere erişmediğinden emin olun.

  2. Çocuğunuzun internete erişiminin aileyle paylaşılan ortak alandaki bir bilgisayar üzerinden olmasını sağlayın.

  3. Çocuğunuzla daha sık konuşun. İnternet dünyasını birlikte keşfedin ve internet üzerinden uygun davranışların sergilendiği aktivitelerde birlikte yer alın.

  4. Çocuğunuzun kullandığı bütün elektronik aletlerde ebeveyn koruma sisteminin açık olduğundan emin olun. Ekrana bakarak geçirdiği zamanı ve faaliyetlerini gözlemleyin.

  5. Çocuğunuza rol modeli olun. Kendiniz de internet aracılığıyla yaptığınız aktivitelerin farkında olun.

  6. Diğer ebeveynlerle konuşun, endişeleriniz varsa paylaşın ve çocuklarınıza yardımcı olabilmek için en iyi yöntemi birlikte bulmaya çalışın.

  7. İnternette yayılan yeni akımlar hakkında bilgi sahibi olun.

  8. Çocuğunuz davranışlarını yakından gözlemleyin. Ruh halinde değişiklik, iletişimde azalma, çalışma isteksizliği ve notlarda düşüş gibi beklenmedik değişimler konusunda tetikte olun. Eğer bu tür değişimler fark ederseniz, internet üzerindeki faaliyetlerini yakından izleyin, okul yetkilileriyle konuşun ya da bir psikoloğa danışın.

  9. Yaşadığınız yerdeki polis yetkililerine haber verin ve bir sonraki önlemleri almak için onların tavsiyelerine başvurun.

Haber: Emre AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz