Gerek yerel gerekse de ulusal televizyonların canlı yayınlarına konuk olarak gündemi değerlendiren TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, bu kez ise Kanal B’nin canlı yayınına konuk oldu. ABD Başkanı Donald Trump’un Türkiye’ye ekonomisine dönük sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamadan, Türkiye’nin terör örgütlerine yönelik yaptığı operasyonlara, sinema yasasından, tek tip askerlik sistemine kadar birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. AK Parti’nin yerel seçim çalışmalarına da değinen Güvenç, seçim öncesi artan adres değişiklikleri sebebiyle muhalefet partilerinin AK Parti’yi hedef almasına tepki gösterdi.

İşte Güvenç’in birbirinden önemli açıklamaları;

AMERİKA’NIN KARŞISINDA ESKİ TÜRKİYE YOK”

“Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile ilgili çok özel bir şekilde oturup konuşmak lazım. Trump, sıradan bir devlet başkanına benzemiyor, Amerika’nın Devlet Başkanlarına da hiç benzemiyor. Alışılagelmiş devlet başkanı profili nedir? Küresel dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika, NATO’nun en büyük ordusuna sahip Amerika ve NATO’nun Birleşmiş Milletlerin, Dünya politikası üzerindeki en güçlü devletin bir devlet başkanı profili vardır. Ancak Trump gerek seçim çalışmalarının yapıldığı süreçte gerekse seçildikten sonra bu formata uymadığını açık bir şekilde göstermeye devam ediyor. Bu adam tüccar, bu adam sanayici ve her şeye parasal açıdan bakıyor. Yerleşik devlet geleneklerinin, diplomasi geleneklerinin üzerinde ve dışında davranıyor. Trump’ın bu tavrına tüm dünya alıştı yani seçildi seçileli sergilediği tavırlar sadece Türkiye’ye karşı değil tüm dünyaya karşıdır. Trump kendi ülkesinde dâhil tartışılan bir adam haline gelmiştir. Madalyonun öbür yüzüne baktığımız zaman Trump’ın şunu anladığını görüyoruz; kendi ne derse desin, hangi tavrı geliştirirse geliştirsin Amerika’nın karşısında artık ne eski dünya var ne de eski Türkiye. Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan vardır. Trump’ın açıklamalarına karşı biz de kendi politikamızı ve duruşumuzu asla sarsıntıya uğratmadan savunuyoruz.”

KORİDOR OLUŞACAKSA, TÜRKİYE’NİN KONTROLÜNDE OLUŞACAKTIR”

“Son yaptığı açıklamadan sonra zaten gerek Dışişleri Bakanımız, gerekse Cumhurbaşkanımız yeterli açıklamaları yaptı ve yapılan telefon görüşmesinden sonra geri adım olarak sayabileceğimiz adımlar attılar. Sayın Cumhurbaşkanımız grup toplantısında, belki de son dönemlerde temel konularda en önemli ve en tarihi sayabileceğimiz bir uzlaşma sağlanmıştır dedi. Aslına baktığımız da Trump realist bir adamdır yani politik ve ekonomik gerçeklikler karşısında geri adımlar atabiliyor. En önemli hususta şudur ki, karşısında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğunu biliyor. Bu atılan talihsiz tweetten sonra ki gelişmeler olumlu yönde olmuştur. Buradaki ana resmi nedir diye baktığımız zaman bunu muhalefet anlamayabilir, çünkü bizde muhalefet birazcık görme ve anlama özürlüdür. Trump ile Türkiye arasındaki ana resim Suriye’den çekilecek olmalarıdır, bizim Suriye’ye karşı olan duyarlılığımızı ve kırmızı çizgimizi görmelidir. Eğer bu hususta bir koridor oluşacak bu Türkiye’nin kontrolü altında oluşacaktır diye Sayın Cumhurbaşkanımız tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu yönde işler olumlu ilerliyordu ki Münbiç’te Amerikan askerlerine karşı bir saldırı oldu. Bu Trump’ın kararını etkilemeye yönelik bir provokasyondur. Bu gelişmelerden rahatsız olanlar yapmış oldukları saldırı ile istediklerini elde edemediler. Suriye’den çekilme açıklamalarını ben olumlu görüyorum.”

DİK YÜRÜYÜŞÜMÜZLE TAVRIMIZI SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ ZAMAN...”

“Biz bu dik yürüyüşümüzle milli menfaatleri koruma yolundaki tavrımızı sürdürdüğümüz müddetçe bizden habersiz, bize karşı ve bize rağmen bir şey yapmaları söz konusu değildir. Suriye’de ki çok bilinmeyenli denklem devam ediyor. Esad’ın, İran’ın, Amerika’nın YPG’nin, Rusya‘nın ve bizim pozisyonumuz aynı şekilde hala asada duruyor. Burada belirleyici olan Türkiye’yi yok sayamamaları ve Sayın Cumhurbaşkanımızın, ülkemizin menfaatleri söz konusu olduğunda Amerika, Rusya fark etmez duruşumuz budur demesidir. Milletimiz şunu bilmelidir ki Türkiye, Cumhurbaşkanımız önderliğinde Kuzey Irak’ta ki olaylara seyirci kaldığı gibi seyirci değildir. Türkiye çok net bir şekilde, Suriye’de bu ülkeyi tehdit edecek gelişmelere izin vermedi, izin vermeyecek bu çok önemlidir. Daha önce burada Fırat’ın doğusu ile batısını tartışıyorduk ama şu an o da kalmadı. Tüm silahlı unsurlara karşı Türkiye tavrını ortaya koymuştur ve izin vermeyecektir. Sınırın içerisi olsun ötesi olsun Türkiye her türlü insani duruma olumlu yaklaşmıştır. Biz ıraktan gelen Kürtlere kucak açtık, Suriye’den gelen Kürtlere kucak açtık yaklaşık olarak 300 bin Suriyeli Kürt’ü ülkemizde barındırmaktayız. Kürtler bizim kardeşimizdir diye bilinen tavrımızı ortaya koyarak bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Biz demokrasiden ve insanlıktan yanayız. 80 milyon insanın kardeşliğine inanıyoruz ve bu ülkenin ilelebet payidar olmasını istiyoruz. Bunun yolu hep birlikte kucaklaşmadan geçiyor, bunun yolu teröre ve teröriste tavır almaktan, onlara karşı olanlar ile yan yana olmaktan geçiyor. Bu hususta başkalarının ne yaptığı önemli değildir, yöre halkının uyanması lazımdır. Bu bölgede yaşayan Kürt’ün, Türk’ün, Alevinin, Sünni’nin ve Şii’nin uyanması lazımdır. Çare bizim kucaklaşmamız da, çare Amerika’dan, Rusya’dan medet ummamaktadır.”

SANATÇININ VE SİNEMANIN ÖNÜNÜ AÇACAĞIZ”

“Vatandaşlarımız şunu bilmelidir ki bu hengâme içerisinde bile AK Parti yoğun bir şekilde çalışıyor. Biz sadece terörle mücadele etmiyoruz ya da sadece dolarla uğraşmıyoruz. Bu ülkenin insanlarının önünü açacak tedbirleri, muhalefetin tüm engellemelerine rağmen mecliste yapmaya çalışıyoruz. Biz 2004 yılında bir yasa çıkartmıştık sanatçılar ve sinemanın önünü açma adına şu an ise biz ikinci düzenlemeyi yapıyoruz. Bu geçen sürede Türkiye’de, bilet alıp sinemada Türk filmlerini izlemeye giden insan sayısı 2 milyondan 45 milyon gibi bir sayıya ulaşmış. Toplamda 156 ülkeye film ve dizi ihraç eden bir ülke olmuşuz. Amerika’dan sonra dünyada dışarıya en fazla film satan ülke biziz ve bunun cirosu tam 350 milyon dolar. Bunun getirdiği istihdamı düşünürsek ne kadar güzel bir şey değil mi? Bunlar çok güzel şeyler ama bir yerde küçük bir sorun var ve biz bu soruna yeni bir düzenleme getiriyoruz. ben bu işten çok keyif aldım bunu düşünen arkadaşlarımı tebrik ediyorum.”

TEK TİP ASKERLİKTE KARARLILIK VAR”

“Cumhurbaşkanımızın ve Milli Savunma Bakanımızın konu hakkında açıklamaları var. Geçtiğimiz gün bu konuda birkaç görüşmede gerçekleştirdim. Bu konuda bir kararlılık var, mutabakat var. Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız Genelkurmay üzerinde ciddi şekilde çalışma yürütüyor. Bu sistemin nasıl olacağı yönünde fikirler gelişti. Hulusi Akar paşamız açıkladığı için benim de söylememde sakınca yoktur. Herkes için düşünülen bir sistem bu, kalıcı olacak, lise mezunu olabilirsin, üniversite mezunu olabilirsin, bedelli yapmak isteyene o imkan tanınacak, askerliğini yapmak isteyene de o imkan tanınacak. Ciddi şekilde alternatifler masaya yatırılmış Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay nezdinde çalışıyoruz. Ne zaman çıkar, ne zaman meclise gelir derseniz bu konuda daha netleşen bir şey yok. Çünkü önümüzde bir seçim var, gündem çok yoğun. Meclisin ara verme durumu var, çünkü partiler alana çıkmak istiyorlar. Dönüşte olabilir mi, olabilir. Ama herkes müsterih olsun ki bu tek tip askerlik diye adlandırılan konu en kısa zamanda çözüme kavuşacak. Ben oldu bitti profesyonel askerliği savunan bir insanım zaten. İsteyen gitsin askerliğini yapsın ama profesyonel iş hayatını bozacak insanlara da o imkanı vermek lazım. Bu noktada bir orta yolu bulmamız lazım, yapmak isteyen yapsın.”

MEÇLİS ÜYELERİ YENİ DÖNEMDE ÇOK ÖNEMLİ”

“AK Parti olarak aday tanıtım toplantılarımızı yapıyoruz, arkasından adayları belli olan yerlerde meclis üyelerimiz için çalışacağız. Meclis üyeleri yeni dönemde çok önemli, belediyede başkanlık sistemi vardır ama meclis çok önemlidir. Bütçeyi kabul eder, yönlendirir. Halkı kucaklayacak, ehliyetli, liyakatli meclis üyeleri listesi yapabilmenin uğraşı içerisindeyiz. O çalışmalar da bittikten sonra seçim sathı mahalline gireceğiz.”

MUHALEFET SİYASET YAPTIĞINI ZANNEDİYOR”

“Muhalefet bu noktada çok çirkin, yanlı ve aykırı bir politika geliştiriyor. Seçim listeleri askıdan indi 17 Ocak’ta. Ben hep söylüyorum Türkiye’deki seçim sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin gurur süreçlerinden bir tanesidir. Çünkü seçim katılımcı anlayışla hakim tarafından yapılıyor. İddia ediyorum Türkiye’de iktidar partisinin dışında bir tane gerçek anlamda muhalefet partisi seçime giriyorsa seçimde hile olmaz. Çünkü sandık kurulunda üyen var, ilçe seçim kurulunda üyen var, çünkü seçimde en az 10 tane muhalif parti olacak. Eğer bunun bir tanesi gerçek anlamda seçim sürecine katılıyor ve savunuyorsa öyle bir şey yok. Özellikle muhtar adayı arkadaşlar şehir merkezinde oturanları kendi mahallelerine, köylerine nakletmeye çalışıyor şu an da. Bu işe bizi de karıştırmak istiyorlar, benim ilçemde muhalefetin bir takım oyunlar oynadığı söyleniyor ama onlar yapınca bizi karıştırma diyorlar. Birincisi bizi karıştırmayın, bizim işimiz değil bu iş. Bu iş hakimin işi, gideceksin hakime dilekçe vereceksin. Muhalefet boş konuşacağına anlatayım öğrensinler, 24 Haziran’da şu köyün sandığında 250 kişi varken şu an da 400 kişi gözüküyor biz bunun sahte olduğunu, taşıma olduğunu düşünüyoruz incele diyeceksin. Hakim incelemek zorunda bunu. Beni arayanlara böyle diyorum, çünkü biz karışırsak yanlış anlaşılır. Siyasetçi olarak benim müdahalem yanlış anlaşılır. Sen de muhtar adayısın sen de muhtar adayısın biz karışırsak yanlış anlaşılır. Gidin halinizi bana anlatacağınıza hakime anlatın. Ama bu noktada muhalefet siyaset yaptığını zannediyor, burada kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Esas amaçları üzüm yemek olsa avukatlarıyla iş yaparlar. AK Parti böyle işlere girmez. Ama muhalefet hem yapıyor hem de bağırıyor bu da ayrı bir şey. Hem yapıyorlar hem de burada aksi algı oluşturmaya çalışıyorlar.”

(Haber: Tuğçe Kayar)

Editör: Mahmut Beyaz