KSÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Güvenç ve öğrencisi Ziraat Mühendisi Ali Şahan, topraksız tarım modeliyle ilgili önemli bir çalışmaya imza attı. Aynı zamanda bitirme tezine konu olan çalışmada Şahan, topraksız tarım yöntemiyle 0.33 metrekare alanda 15 tane marul yetiştirdi. Konuyla ilgili konuşan Şahan, geleceğin topraksız tarımda olduğunu söyledi.

“TOPRAKSIZ TARIM GELECEKTE ÖNEMLİ BİR ÖNEM TAŞIMAKTADIR”
Geleneksel tarım yöntemlerinin bir süre sonra yetersiz geleceğini aktaran Şahan, “Bu çalışmada ki esas konu günümüzde dünya nüfusu 7.23 milyar iken bu rakam yapılan çalışmalarda 2050 yılında 9.1 milyar olacağını göstermektedir. Geleneksel tarım yöntemleri devam edildiği takdirde bu nüfusu beslemek Brezilya’nın kapladığı alan kadar dünyada yeni tarım alanı açılması gerektiğini gösteriyor. Küresel ısınmaya bağlı su kıtlıklarının başladığı dönemde birim alanda en yüksek verim modeli olan topraksız tarım yetiştiriciliği gelecekte önemli bir önem taşımaktadır” dedi.

TOPRAKSIZ TARIM NEDİR?
Topraksız tarımı genel olarak tanımlayacak olursak, tarımsal ürünlerin, köklerinin durgun veya akan besin çözeltilerinde (hidroponik) bulundurularak, ya da besin çözeltileri ile beslenmiş katı ortam içerisinde bulundurularak ya da bitkiye besin çözeltisi sis halinde püskürtülerek yetiştirilmesidir.

TOPRAKSIZ TARIMIN AVANTAJLARI
Topraksız tarımda toprak patojenlerinin az olması, enfeksiyon riskinin az olması, besinlerin ve suyun bitkiye daha etkin bir şekilde ve ihtiyacı kadar veriliyor olması bundan dolayı tasarruf sağlaması, atık miktarının az olması, bitkinin ideal büyüme şartlarına yakın ortam oluşturması, senede tek döngü alınırken mevsiminin haricinde de ürün yetiştiriliyor olması sınırlı su ve toprağın bulunduğu yerlerde de üretime elverişli olması çevreye dost olması Su kullanımında tasarruf sağlaması su kullanımı çok minimuma indirme Bir dekar alanda toprağın 6 kati üretim yapılmaktadır. Örneğin bir dekar alanda 5 bin adet marul yetişirken topraksız tarımda 30 bin ile 45 bin adete kadar kullanılan sisteme göre üretilebilir.

TOPRAKSIZ TARIMA NEDEN İHTİYAÇ DUYULUYOR?
Topraksız kültürün ortaya çıkması ve yaygınlaşmasının çok sayıda sebebi vardır. En önemlileri artan nüfus ve toprak kaynaklı sorunlardır. Dünyadaki hızlı nüfus artışı sonucu tarım topraklarının artan nüfusun gıda gereksinimini sağlayamayacağı düşüncesi ilk sıradadır. Günümüzde 6.5 milyar olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyara ulaşacağı ve yüzde 60-70 oranında daha fazla gıda gereksiniminin olacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde olduğu gibi dünyada birçok ülkede tarıma açılabilecek topraklar son sınırına dayanmıştır. Toprakların erozyon, çoraklaşma ve yerleşim yeri olarak kullanılması gibi nedenlerle tarım dışına çıkarılması gittikçe yaygınlaşmaktadır. Özellikle toprak ve su kaynakları yetersiz ülkelerin gıda açısından dışa bağımlılıktan kurtulmak istemesi, genelde ise artan nüfusun gıda gereksinimini karşılamak, su ve gübre açısından daha az girdi ile daha yüksek verim almak amacıyla topraksız tarım önemli bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Son yıllarda toprak kökenli hastalık ve nematodlarla mücadelede yaygın olarak kullanılan Metil bromitin yasaklanması, topraksız kültürün yaygınlaşmasında etkili olmuştur.

TOPRAKSIZ TARIM DÜNYADA İLK NEREDE BAŞLADI?
Su kültürünün tarihi 1600’lü yıllara dayanmaktadır. İlk defa bitkileri oluşturan maddelerin saptanması amacıyla kullanılmıştır. Dünyada laboratuvar koşulları dışında, tarımsal üretim için 1930 yılından sonra uygulanmaya başlanmıştır. Ancak birçok ülkede 1960’lı yıllardan sonra ticari üretim amacıyla seralarda yaygın olarak kullanılmıştır. Ülkemizde topraksız tarım sistemi, ilk defa 1980’li yıllarda araştırma çalışmalarında uygulanmıştır. Ticari üretimde kullanımı ise 1990’lı yıllarda Antalya’da kurulan modern sera işletmelerinde başlamıştır.

TÜRKİYE’DE NE KADAR TOPRAKSIZ TARIM ÜRETİMİ YAPILIYOR?
Topraksız tarım dünyada olduğu gibi ülkemizde de seralarda gerçekleştiriliyor. Ülkemiz 2018 yılı verilerine göre 77 bin 209 hektar örtüaltı alanı ile dünyada ilk 4’te, Akdeniz ülkeleri arasında ise ikinci sırada yer alıyor. Ancak yüksek teknolojiye sahip modern seralarda topraksız tarım tekniği kullanılıyor. Günümüzde ülkemiz sera varlığının (cam ve plastik sera) yaklaşık yüzde 3’ünde (bin 255 hektar) topraksız ortamda üretim yapılıyor. İllere göre incelediğimizde; seracılığın başkenti konumundaki Antalya bin 984 da ile ilk sırada yer alıyor. Mersin, İzmir, Manisa, Yalova ve Afyon illeri de topraksız kültür seralarının yoğunlaştığı alanlar arasında bulunuyor. İlk başladığı yıllarda Akdeniz sahilinde yaygın olan topraksız tarım alanları, daha sonra jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelere doğru kaymıştır.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz