Termometrelerin 40-45 derece aralığına kadar çıktığı Kahramanmaraş’ta özellikle öğle saatlerinde kentin ana caddelerinde insan yoğunluğunda azalma görülürken, vatandaşlar sıcak havaya karşı çareyi bağ evlerine gitmekte buldu. Vatandaşların birçoğu Ahir Dağı, Gafarlı ve Kazma bağ evlerine akın ederken sıcaktan, şehrin gürültüsünden, uzaklaşarak dinlenip stres atıyorlar. Ayrıca şehirlerde büyük bir risk haline gelen Covid-19 salgınından uzaklaşmak isteyen vatandaşlarda zamanlarının çoğunu bağ evlerinde geçiriyor.

“KLİMA ALTINDA OTURMAKTANSA YAYLADA SERİNLEMEYİ TERCİH EDİYORUZ”

Bağ evleri sayesinde bunaltıcı sıcaklardan korunduklarını ifade eden Kahramanmaraşlı vatandaşlar, Klima altında oturmaktansa yaylada serinlemeyi tercih ettiklerini belirterek şöyle konuştular: “Kahramanmaraş’ta bağ evleri aslında yayla konumunda şehir merkeziyle burada sıcaklık bakımından yarı yarıya fark var. Buraya temiz havaya yaylaya geliyoruz. Burada bizim bağlarımız var meyvelerimiz var, şehir çok sıcak malum bağ evlerimiz şehre çok yakın yakın olmasından dolayı de genelde yaz aylarında bağda kalıyoruz. Kavurucu sıcaklarda klimalı ortamda serinleme yerine şehrin gürültüsünden doğal ortamda serinliyoruz. Burada kışlık erzaklarımızı dahi hazırlama şansımız oluyor.” Dediler.


BAĞ NEDİR?
Genellikle asma yetiştirilen, meyve bahçesi olarak ta kullanılabilen alanlara bağ ismi verilmektedir. Şehrin yoğunluğundan ve karmaşasından kaçmak isteyen kişiler bu alanlara ev yaparak burada vakit geçirmeyi tercih etmektedir.

KAHRAMANMARAŞ’TA BAĞCILIK
Bağ, asma yetiştirilen yerdir. Üzerinde salkımlar halinde üzüm bulunan bitkiye asma (Vitis vinifera L.) denir. Asmalarla yapılan yetiştiriciliğe de bağcılık adı verilir. Anadolu bağcılık kültürünün önemli merkezlerinden birisidir. Bağcılık, kuzey yarım kürede 20 ile 52 kuzey enlemleri ile güney yarım kürede 20 ile 40 güney enlem dereceleri arasında yapılmaktadır. 37 ile 38 kuzey enlem dereceleri arasında yer alan Kahramanmaraş ili bağcılık için son derece elverişli iklim ve toprak şartlarına sahiptir. İlde bağcılık yüzyıllardan beri yapılmaktadır. MÖ yaklaşık 2300’lü yıllarda Hititlerin tüm Toros Dağları ve civarında yaşadıkları, Ahır Dağı ve Bertiz bölgesine üzüm bağları dikerek bağcılık yaptıkları kayıtlarda bulunmaktadır. Gleisberg (1938)’e göre Kahramanmaraş ilinin de içinde bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi yalnız Anadolu’nun değil dünyanın da en eski bağcılık merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. İlin güneyinde Akdeniz iklimi, kuzeyinde ise sert olmayan kara iklimi görülür. İlin iklim verilerinin uzun yıllar ortalamalarına bakıldığında: Ortalama sıcaklık, 16.8 derece, en yüksek ortalama sıcaklık 22.8 derece, en düşük ortalama sıcaklık 11.4 derece, ortalama güneşlenme süresi 81.2 saat, aylık ortalama toplam yağış miktarı 732.1 kg/m2 olarak belirlenmiştir. Kış aylarında en düşük sıcaklık -9.6 derece civarında gerçekleşmiştir.

Tüm bu veriler asmanın bir yerde yetiştirilebilmesi için ihtiyaç duyduğu verilerle karşılaştırıldığında ilin bağcılık açısından ne kadar önemli olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Kahramanmaraş ilinde yaklaşık 30 yıl önce pek çok köy geçimini bağcılıktan sağlamakta idi. Bu dönemde susuz koşullarda daha çok Kabarcık ve Mahrabaşı üzüm çeşitleri ile “serpene” usulü (Şekil 1) yetiştiricilikle bağcılık yapılmakta idi.

O dönemde bağlara Floksera zararlısının bulaşması ile tüm Türkiye genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş’ta da bağcılık iyice gerilemiştir. Ancak son yıllarda il genelinde bağcılığı tekrar canlandırmak için pek çok proje yürütülmekte, yeni kurulan bağlarda Amerikan asma anaçları üzerine aşılı yurt dışı ve yurt içi pazarlarda aranan sofralık ve şıralık üzüm çeşitleri tercih edilmektedir. Bu bağlarda yerden yüksek goble ya da telli terbiye sistemleri kullanılmakta dolayısıyla üzümlerin toprakla teması önlenmekte ve sulama damla sulama ile yapılmaktadır. Yöre üzümlerinin hasadı yıllara bağlı olarak tipik Akdeniz ikliminin görüldüğü güney kısımda genelde temmuz başından itibaren başlamakta eylül ayı ortalarına kadar devam etmekte, karasal iklimin görüldüğü kuzey kesimlerde ise ağustos ayından başlayıp ekim sonuna kadar devam etmektedir. Yetiştirilen üzümler sofralık, şıralık ve kurutmalık olarak değerlendirilmektedir. Şıralık üzümlerden elde edilen şıralar; gün pekmezi, kara pekmez, bastık, beyaz sucuk, kara sucuk, samsa, pestil, kırma ve ravanda gibi değişik şekillerde değerlendirilmektedir.

Editör: Mahmut Beyaz