MÜFTÜ: ‘İSLAM HUKUNA AYKIRI’ DEDİ
Sosyal Güvenlik Kurumu muvazaalı boşanan çiftlerin peşini bırakmıyor. Son zamanlarda Türkiye’de, özelliklede Kahramanmaraş’ta anlaşmalı olarak boşanan ve ölen anne-babasının emekli maaşını alan çiftler, bir hayli artış gösteriyor. Bu kapsamda denetimlerini sıklaştıran ve muvazaalı boşanan çiftlerin peşine düşen SGK Kahramanmaraş İl Müdürlüğü’ne 2016 yılında toplam 67 ihbar geldi. Gelen ihbarlar neticesinde çalışmaları hızlandıran SGK denetmenleri, 6 çiftin anlaşmalı olarak boşandığını tespit ederek cezai işlem uyguladı.
Konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulanan SGK Kahramanmaraş İl Müdürü Hüseyin Karagöz, hak etmediği parayı alan bu kişilerin devletin iyi niyetini istismar ettiğini vurguladı. Muvazaalı boşanmayla ilgili kurum olarak gerekli tüm tedbirleri aldıklarını aktaran Karagöz, hem ihbarlar hem de gerçekleştirdikleri denetimler neticesinde anlaşmalı boşanan çiftlere göz açtırmadıklarını belirtti. Son zamanlarda artan olayla ilgili SGK Başkanlığınca Kayıt Dışı İstihdam ile Mücadele (KADİM) Dairesinin kurulduğunu kaydeden Karagöz, yaptıkları koordineli çalışmalar sonucu muvazaalı boşanmayı tamamen engelleyeceklerini söyledi. Ayrıca Karagöz, 2017 yılının ilk 5 aylık döneminde 13 ihbarın geldiğini ifade ederek, ihbarlarla ilgili çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Muvazaalı boşanmanın dini boyutunu gazetemize değerlendiren İl Müftüsü Celal Sürgeç ise bu tür evliliklerin İslam Hukukuna göre sorunlu olduğunun altını çizerek, kişinin helali ile yetinmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIYORUZ”
Kurum olarak gerekli tedbirleri adlıklarını dile getiren Karagöz, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Kurumumuz evlendikten sonra eşi vefat eden, eşinden ayrılan veya babası vefat ettikten sonra geride kalan yetimlere mağdur olmamaları için Sosyal Devlet İlkesi kapsamında kişilere maaş bağlıyor. Bu maaşlarında belli oranları var. Bunlar; Anneye bağlanan maaş oranı, çocuklara bağlanan maaş oranları şeklindedir. Bu oranları göz önünde bulundurup maaş bağlayarak çocukların hem sosyal yönden hem de ekonomik yönden zor duruma düşmemeleri yönünde iyi niyetli bir kanun çıkarıldı. Ancak son zamanlarda ülkemizde bu konuyu istismar eden, devletin iyi niyetini kötü yönde kullanmak isteyen ailelerimiz ortaya çıktı. Bununla ilgili de kurumumuz gerekli tedbirlerini alıyor.”
“GERİYE DÖNÜK MAAŞLARI TEKRAR TAHSİL EDİYORUZ”
Kişilerin haksız yere aldıkları maaşları kendilerinden yasal faizi ile birlikte tekrar tahsil ettiklerini belirten Karagöz, “İhbar yöntemiyle, kontrol yöntemiyle biz bu denetimleri gerçekleştiriyoruz. Vatandaşlarımız bize maaş bağlanması için müracaat ettiklerinde biz bunların kayıtlarını mutlaka alıyoruz. Daha sonra denetmenlerimize bildiriyoruz ve denetmenlerimizde bunları gidip yerinde araştırarak bu kişilerin gerçekten eşinden boşanıp, boşanmadığını araştırıyorlar. Denetmenlerimiz eşinden boşanmadığını tespit ederse biz bu kişilerin maaşlarını kesiyoruz ve maaşlar kesildikten sonra bu kişi geriye dönük ne kadar maaş almışsa tüm maaşlarını yasal faizi ile birlikte tekrar tahsil ediyoruz. Ancak bu sadece maaşı tahsil etmekle kalmıyor. Kişinin dönem içerisinde hastaneye tedaviye gitmişse, muayene olmuşsa bütün bu muayenelerin hepsinin yine yasal faiziyle birlikte muvazaalı boşanan kişiden tahsil ediyoruz. Eczaneye dahi gitmişse tümünü keserek, 5510 sayılı kanunun ilgili tahsili yönündeki maddelerine göre aileden tahsil ediyoruz. Bununla ilgili son zamanlarda SGK Başkanlığımızda KADİM Daire Başkanlığı kuruldu. Bu daire başkanlığımız ve diğer il müdürlüklerimizle birlikte koordineli bir şekilde çalışma yaparak, gelen ihbarları yapılan maaş bağlama taleplerini değerlendirerek, bunların hızlı bir şekilde azaltılması için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“İHBAR EDENLERİN YÜZDE 90’I AİLE İÇİNDEN”
İhbar eden kişilerin yüzde 90’ının aile içerisindeki kişiler olduğuna değinen Karagöz, Son dönemlerde yapılan denetimlerle birlikte anlaşmalı boşanma konusunda gözle görülür bir düşüşün yaşandığını sözlerine ekledi. Karagöz, “İlimizde muvazaalı boşanmayla ilgili 2016 yılında toplam 67 ihbar geldi. Biz bunları değerlendirdik ve değerlendirme neticesinde 2016 yılında 6 ailenin muvazaalı boşandığı tespit ederek maaşları kestik. Bunun yanında ise bu kişilerden geriye dönük alınan paralarda tahsil edildi. 2017 yılında da şu ana kadar 13 tane ihbarımız var. Bunları denetmenlerimiz aldılar ve titizlikle inceledikten sonra gereğini yapacaklar. Konuyla ilgili gelen ihbarların yüzde 90’ı maaş alan kişinin çevresindeki kişilerden, anne-babalarından, kız kardeşlerinden veya duyarlı vatandaşlarımızdan geliyor. Bu konuda da bize ihbar eden kişileri kurum olarak deşifre etmiyoruz ve gizli tutuyoruz. Son dönemlerde yapılan denetimlerde bu muvazaalı boşanmayla ilgili bir düşüş var. Ama yeterli değil. İnsanlarımızın bu konuda bilinçli ve duyarlı olması gerekiyor. Muvazaalı boşanmada en çok annenin maaşı düşüyor. Çünkü anne eşinin maşının yüzde 75’ini alıyor. Kız çocuğu da eşinden boşandığı zaman yüzde 25 alacak. Dolayısıyla annenin maaşı yüzde 75’ten, otomatikman yüzde 50’ye düşecek. Burada genelde ihbarların çoğunluğu annenin maaşının düşmesinden dolayı ailenin etrafındaki diğer kız çocuğundan geliyor” ifadelerini kullandı.
“KAZANÇ OLUR, BEREKET OLMAZ”
Anlaşmalı boşanma konusunda gazetemize açıklamalarda bulunan İl Müftüsü Celal Sürgeç ise şöyle konuştu: “Peygamber Efendimiz, “3 durumun ciddisi de ciddi, şakası da ciddi” diyor. Bunlardan birisi de boşanma konusudur. Aile kurumu, nikâh kurumu çok fazla yozlaştırılmaya ve dejenere edilmeye gelmez. Şimdi boşanacağız, sonra aynı evde yaşamaya devam edeceğiz. Bu da çok sorunlu bir durumdur. Bu gibi şeylere sığınmamak lazım. Dolayısıyla bu tür devam eden evliliklerde İslam Hukukuna göre sorunludur. İnsan hak etmediği bir parayı alıyor. İnsan parayı hak etmediği zaman aldığında bunun vebalini de kendi üzerine almış olur. Dünyadaki en büyük günahlardan birisi kamu hakkını zimmetine geçirmektir. Bir insan herhangi bir insandan gider, para alırda ödemezse, yarın ahirette sadece bir kişi ile hesaplaşır. Ama insan kamuya ait, devlete ait hak etmediği bir şeyi alırsa 76 milyonla ayrı ayrı helalleşmesi lazım. Onun için bu tür durumlara girilmemesi gerekiyor. İnsan helali ile yetinmelidir. Helal olmayan para alınırsa, kazanç gelir ama Allah o evden bereketi gider.”
HABER: EMRE AKKIŞ
