Birbirinden farklı konuklarla siyaset, politika, spor, STK ve kanaat önderlerini dinleyicileriyle buluşturan ve Kahramanmaraş’ın gündemine ışık tutan Fresh Gündem, 31 Mart’ta gerçekleştirilecek olan Mahalli İdareler Seçimi’nin nabzını tutuyor. Gerek Büyükşehir gerekse de ilçe belediye başkanlarını canlı yayın konuğu olarak kent halkına seslerini duyuran Fresh Gündem, kent siyasetinin bel kemiği olan milletvekillerini de halkla buluşturuyor. Fresh Gündem’en son konuğu ise TBMM İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç oldu. Güvenç, Radyo Fresh Genel Müdürü Serdar Salma moderatörlüğünde gerçekleşen canlı yayında seçim sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İşte Celalettin Güvenç’in birbirinden önemli açıklamaları;

“YERLİ VE MİLLİ HAREKET DİYORUZ”

“Öncelikli olarak hayırlısı olsun diyoruz. Aziz milletimizin kararlarına sonsuz saygımız olduğunu belirtiyoruz. Biz söz de karar da milletin diyen bir hareketin temsilcileriyiz. Millete efendilik yok hizmetkârlık var dedik ve aynı noktada duruyoruz. Tabi son dönemece girildiğinde aziz milletimiz Türkiye'yle ilgili kim ne düşünüyor, hangi oyunlar oynanıyor, biz cumhur ittifakı olarak nelerle meşgulüz, niye cumhur ittifakını kurduk? Neden Devlet Bahçeli beka sorunu var dedi? Neden cumhurbaşkanımız böyle bir adım atarak hem 24 Haziran'da hem bu seçimde bunların hepsini benim gördüğüm halkımız biliyor. Bu da Türkiye'nin kazancıdır. Her yerde söylüyorum Türkiye'nin önceki dönemlerinde belirli kesimler senaryoyu da yazıyorlardı, oyunu da kuruyorlardı, bozuyorlardı, yapıyorlardı. Yerli ve milli hareket diyoruz. Yerli ve milli olanların sesini kesmiş vaziyettelerdi. Şimdi öyle değil. Şimdi ben ücra mahalleme gidiyorum diyorum ki karşımızdaki ittifakın ne olduğunu biliyor musunuz? Ne yapmak istiyorlar? Ne oyunlar oynanıyor? Arkalarında kimler var? dediğimde benim kadar hatta benden fazla bilen bile var. Çünkü ben sabah erken kalkıyorum gece yarılarına kadar halkla temas içindeyim. Yani interneti, televizyonu, radyoyu, çok takip edemiyorum. Özellikle son 1 aydır. Ama vatandaşlarımız evinde olsun kahvede olsun izliyorlar. Bununda bize artı olarak yansıması var. Özellikle son dönemece girildiğinde kararsızlar azaldı.

“TÜRKİYE'NİN ÜZERİNE KARABULUT ÇÖKMESİNİ İSTEMİYORUZ DİYOR HALK”

Herkes diyor ki oyumuzu cumhur ittifakına vereceğiz, Türkiye'nin üzerine karabulut çökmesini istemiyoruz, 4 sene 3 ay seçimsiz bir dönemi yakalayalım. İnşallah bu dönem yeni bir restorasyon, yükseliş, sıçrama dönemi olur. Çünkü seçim insanları, ekonomiyi yordu. Bu 4 senelik seçimsiz bir dönemi görmeye başladığımız an bir kere yatırımcı önünü gördüğü için cesaretle yatırım yapacak. Bizim en önemli sorunumuz istihdam. En önemli sorunumuz ihracatı arttırmak. Yatırımcı cesaretlenecek diyecek ki, 4 sene seçim yok inşallah artık hükümet ayakta çalışıyor. Kredi verecek dışarıdaki adamlar Türkiye üzerinde bir takım baskıları görüyorlar. Türkiye'de hükümetin güvenilirliği yenilendi, biz kredi verebiliriz diyecekler. Şu çok açıktır "kimse parasını sokağa atmaz." Bir ülkede hükümet yoksa her gün seçim konuşuluyorsa, terör ve şiddet varsa o ülkeye insanlar yatırım yapmaz, kredi vermez. Şimdi son dönemeçte bunun herkes tarafından görüldüğünü görüyorum. Çünkü insanlar biliyor ki yatırımcı yatırım yapacak, yeni istihdam alanı açacak, bende girip orada çalışacağım ekmek yiyeceğim.

“PATLAMAYI, ÇATLAMAYI, TERÖRÜ ŞİDDETİ ÖNLEDİK”

Bir de geçmiş dönemlerde yakın ve uzak tarihimizde çok önemli badireler atlatmışız. 2015'de 7 Haziran seçimleri oldu. Daha 4 sene olmadı. Bize çoğunluğu kaybettirdiler. Gene bir takım böyle ittifaklar, şunu yapacağız, bunu yapacağız. Yaptıkları iş ittifaktan sonra iyi sarstık dediler. Terör örgütü saldırılara başladı, istikrar bozuldu, çirkin yüzler ortaya çıktı, Türkiye kaybetti ama orada gene hamdolsun Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşuyla 1 Kasım'a kadar bütün terör örgütlerine hodri meydan dedi. O badireyi atlattık ama 2015'deki kaybımızın bize bedeli 2015 ve 2016'da terör ve şiddet olduğu için 2016- 2017'de turizm gelirlerimiz sıfırlandı. Bunu herkes biliyor bir teoriden bahsetmiyorum.  2016-2017'de tüm turizm rezervasyonlarımız iptal oldu. Dünyanın en güzel tesisleri bomboş kaldı. Öyle zannediyorum ki 1-2 milyon insan garsonundan aşçısına, aşçısından temizlik yapanlarına kadar işsiz kaldı. Her yıl 30 milyar dolar para kaybettik. Patlamayı çatlamayı önledik, terörü şiddeti önledik. 2018'de 30 milyar dolara yakın para kazandık. Şu anda bu yılki rezervasyonlar 40 milyar dolar değerinde. Yani 2015'in bize sadece turizm sektöründe kaybettirdiği para 60 milyar dolar. Şimdi bu veresiye muhalefet konuşuyor onlara soruyorum. 60 Milyar dolar şu anda ekonomimize girse emin olun ki herkesin durumu yüzde 20 iyileşir. 2013'deki gezi olaylarından bu tarafa bize yaptıklarını düşünün. Eğer oradan beri ekonomi yavaşlamasa, sıkıntıya düşmeseydik yüzde 50 iyi durumdaydık.

“ÜLKEYE SIKINTIYA SOKMASANIZ BİZ ÜLKEYİ BÜYÜTÜYORUZ ZATEN”

Şimdi yürüyen bir hükümet var. Buna içeriden dışarıdan demokrasi dışı müdahalelerde bulunuyorlar. Ondan sonra diyorlar ki işler kötüye gitti. Ya bizi rahat bırakmıyorsunuz ki. Belden aşağı vurmasanız, terör ve şiddet olmasa, ülkeye sıkıntıya sokmasanız biz ülkeyi büyütüyoruz zaten. Kendimizi ispatladık. 2002'de 3 bin dolardan aldık bu ülkeyi hep büyüdü hala büyüyecek. Kaldı ki millet bana yetki vermiş. Seçime kadar devam edip seçimde karşımıza çıkın. Deyin ki bunlar beceremedi, derdinizi anlatın, biz daha iyi yaparız deyin, somut projeler üretin. Millette oy verirse siz yapın. Ama Proje yok ortada.  İzleyin, takip edin boş boş halkı kandırmaya yönelik altı olmayan fizibilitesi olmayan finansı belli olmayan boş vaatlerle insanları kandırmaya çalışıyorlar. Objektif olarak bir bizim dönemimizi muhakeme edeceksin bir de bunların olduğu dönemi muhakeme edeceksin. Bu kıyaslanamaz.

 Aslında bu bir belediye seçimidir. Ancak eğer bu seçimde cumhur ittifakı yüzde 50'nin altına düşerse, bunların planladığı gibi Allah korusun Ankara, İstanbul'u falan kaybederse Pazar günü saat 21'den itibaren bütün sokakları dolduracaklar. Bu şehrin çocuğu olarak söylüyorum başta Ankara Kızılay'ı, İstanbul Taksim, İzmir Kordon bütün bunların devşirdikleri insanlar, Taksim'de ezanı ıslıkladı dediğimiz kadınlar "biz seçim istiyoruz,  Türkiye'de Tayyip Erdoğan dönemi bitti, saltanatı yıktık, başkanlık sistemini devirdik, yarın seçim olsun. Ertesi gün piyasalar bu korkuyla uyanacak. Çünkü bu milletin bu yamalı bohça karşımızdaki ittifaka yani HADEP'in olduğu, FETÖ' nün olduğu ittifakın bir şey yapacağı yok. Cumhurbaşkanımızda açıkladı; bu seçim ikaz seçimi değil. Bu seçimde inşallah cumhur ittifakının sesi gür çıktığı zaman bir kere başkanlık sistemi tartışılmayacak, terör örgütlerine karşı Türkiye dik durmaya devam edecek. Kabul etmemiz lazım ekonomimiz son saldırılarla bir durağanlık yaşıyor. Ekonominin asla tahammülü yok.  

“EYT'LİNİN SORUNUNU EKONOMİYİ BÜYÜTEREK ÇÖZECEKSİN”

Burada şimdi ben sanayiyi gezdim, esnaflarımızı, çiftçimi gezdim, gençliği, EYT'liyi, 4B, 4C'liyi herkesi dinliyorum. Herkesin sorununu biliyorum. BAĞKUR'da prim ödeyen kardeşim 754 TL çok diyor. Bunu 600'e çekin diyor. Bunların hepsini de götüreceğiz, diyeceğiz ki bu millet bize bir daha yetki verdi mesela mülakatı kaldırın diyeceğim. Belediyelere sınavsız adam almayın diyeceğim. Millet zannediyor ki vekilin istediği insanlar belediyede gidiyor işe başlıyor. Ben 2.dönemdir milletvekiliyim öyle telefonla hadi 3 kişi oraya sok yok öyle bir şey. Mümkün mertebe kurayla, sınavla vesaire oluyor bu işler. Ama bu algıyı da yıkmamız gerekiyor. Kamu kuruluşlarına başka kamu kuruluşundan adam getirmeyelim oradan terfi edelim diyorum. Ben bu işlerin içinden gelen bir insanım. Şöyle bir çeki düzen verelim kendimize. AK Parti'nin dışında başka umut yok. Yani şu cumhur ittifakının dışında bir umut yok. Kendimizi yenileyerek yolumuza gidelim. Bunu yapsa yapsa bu kadro yapar. EYT'linin sorununu ekonomiyi büyüterek çözeceksin. Son dönemeçte inşallah aziz milletimiz sağduyulu insanlarımız bunları görecek diyorum. Cumhur ittifakını destekleyecek Türkiye bir soluk alacak ümidindeyim.

“ÇOK NET BİR ŞEKİLDE 2013'DEN BERİ EKONOMİMİZİ ZORLUYORLAR”

Adamlar her şeyi kullanıyor kendi F16'nla meclisi bombalıyor. Terör örgütüne hendek kazdırıyor. 24 Haziran seçiminde seni patatesle vuruyor. Şimdi de biberle, patlıcanla, oynuyorlar. Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş bunların bir araya gelme şansı yok.  Bir güç bütün bunların hepsini birleştirerek şu Türkiye'deki istikrarlı durumu, huzur ortamını bozalım, Türkiye'de meydan tekrar başkalarının eline kalsın siyasilerin eline kalmasın diyorlar.  Biz 13 Ağustos 2018'de eğer güçlü bir ekonomi yönetimi olmasaydı dolar 7.40'da kalmayacaktı. Dolar gene 10 lira olacaktı. Ama Allah'a şükür ekonominin başındaki ehliyetle riyaset edenler onu kontrol altına aldılar. Eğer sen pazar akşamı bu dirayetli yönetimi, bunlarla mücadele etmeyi öğrenmiş yönetimi, bu memleketin 2 yakası bir arasına gelsin diye savaşanların gardını düşünürsen, fiyakasını sandıkta bozarsan kim dolarla uğraşacak? Doları 10-12 liraya çekebilseler 2-3 ay içinde işsizlik oranı yüzde 20'ye çıkardı. Hedef oradaydı. Çünkü bizim hane halkının yani normal işine gücüne giden insanların dolarla direk işi yok.  Zaten o bizi olumlu etkiliyor ama doları sanayicinin borcu dolar üzerine olduğu için yükseltiyor. Doları 10-12 lira yaptıkları zaman sanayici borçlu, sanayici borcunu ödeyemeyecek, ödeyemeyeceği için ya işçi çıkaracak ya fabrikayı tamamen kapatacak. Şu anda bunu kısmen yaşıyoruz. Ondan sonra 100 binler sokağa çıkacak. İş arayacak, işsizlik için bağıracak. Hedefleri bu ülkeyi yönetilmez hale getirmek.”

Editör: Mahmut Beyaz