Sonbahar ve kış aylarında artan yağışlarla arabaların yıkanma ihtiyacının minimuma düşmesi oto yıkama sektörünün bu dönemde durulmasına sebep oluyor. Sektörünün önde gelen esnafları arasında yer alan Akdeniz Oto Yıkama'nın işletmecisi Aykut Sönmez,  kentte yer alan 480 oto yıkama işletmesinin bu aylarda durgun olduğunu söyledi. Sönmez kendisinin bu sektöre girişi ve oto yıkamacılığa dair şu ifadeleri kullandı; "17 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. Yine 17 yıldır oto yıkma dükkanı işletiyorum. Daha öncesinde hiç bir tecrübem yoktu. Ben normalde tekstil mühendisiyim. Sadece arabamı çok yıkatırdım. Aslında titizlikten başladığımı söyleyebilirim bu işe. Yıkamacı bir arkadaşım vardı. Dediğim gibi zaten titiz bir insanım, sürekli arabalarımı ona yıkatırdım.

" ARABANI KUAFÖR YAPALIM DEDİ"

Bir gün bunun yanına gittim. Bana, arabanı kuaför yapalım dedi. Kuaför ney ki dedim. Bana, tavanını yıkarız, koltuklarını yıkarız, tabanından motoruna kadar her tarafını yıkarız dedi. Hoşuma gitti zaten temizliğe ayrı bir ilgim var. Hemen yap dedim. Şimdi olmaz abi sabahtan vereceksin akşam alacaksın dedi. Hiç düşünmeden tamam dedim. Sabah erkenden kahvaltılıklarımı da alıp gittim. Ben gittiğimde dükkanı dahi daha açmamışlardı. Sabahın erken saatlerinde oturup dükkanı açmalarını bekledim.

"PIRIL PIRIL DURUYORDU"

Beraber kahvaltıyı yaptık, bunlar başladı ben gittim. Dediler ki, akşam hazır olur akşam gel. Akşam vardım Aykut abi daha kurumadı dedi. Yarın öğlene hazır olur o zaman gel dediler. Gittim, baktım araba tertemiz çok güzel olmuş. Pırıl pırıl duruyordu hoşuma gitti. Hani bundan 17 sene önce ya kendimce benden 50-60 lira isterler diye düşünüyorum. Baktım arabaya borcumuz ne kadar Ahmet dedim. Biraz da efemine bir tiple, Aykut abi 180 lira da sen 150 lira ver dedi. O zamanın 150 lirası şimdinin neredeyse 1500 lirasına denktir. Döndüm, bu iş bu kadar pahalı mı ki dedim. Eğer bu iş böyleyse siz çuvalla para kazanıyorsunuz o zaman dedim. Abi bu iş böyle normal fiyatları bu dediler. O gün öyle 150 lira verdim onlara, sonra da bu işi bende yapacağım dedim.

"150 LİRA'DAN SONRA OLDU"

Yapardın yapmazdın diye aramızda konu oldu, bu dükkanı kaça bırakıyorsun diye sordum. O zaman 20 bin lira ama sana 18 bin olur dedi. Zaman geçti biraz üzerinden orayı almayıp sanayiden dükkan aldım. Bu işlerin hepsi dönerken ben fabrikada müdürlük yapıyorum. Asıl mesleğim olan tekstil mühendisliğini yapmaya devam ediyorum. Hızlı hızlı sanayiden bulduğum dükkanı aldım adam bana 18 bine satacaktı ben 15 bin'e hem dükkanı hem de makineleri hallettin. Bunların hepsi verdiğim o 150 lira'dan sonra oldu. Başladığım da işi de bilmiyordum zamanla çalışa çalışa işi de öğrendim. Hiç tecrübem yok diye eleman almıştım yanıma işi biraz da onu öğrendim. Son eleman sayısı 3 oldu, 4 oldu bir ara 9 olmuştu şuan da 5 tane çalışanım var. Bizle yetiyor çatır çatır çalışıyoruz.

"ÇARŞI İÇERİSİNDE Kİ ESNAF DAHA ÇOK ETKİLENİYOR"

Kahramanmaraş oto yıkama kültürü açısından gelişmiş bir kenttir. Bunun en büyük ispatı da 480 tane oto yıkama işletmesinin oluşu. Talep fazla ki sayı bu kadar yüksek. Kış sezonuna gelirsek işler o kadar iyi değil tabi ki. Yağmurların başlaması birçok sektör açısından bereket olsa da, bizim için bir dezavantajdır. Bu konuda şöyle bir durum da var. Çarşı içinde ki yıkamacılar bu olaydan daha çok etkilenir. Bizlerin sanayi de oto yıkama işiyle uğraşanların sabit müşterileri vardır. Bu müşteriler kış aylarında da gelerek o çarkın dönmesini sağlar ama çarşı içindekiler yağmurdan çok daha olumsuz etkilenir. Hani işin kötü tarafı ise çözümü olmayacak bir sorun bu bizim için. Mecbur sabit müşteriler edinip bu süreyi onlarla geçirmek lazımdır. Yaklaşık Ekim ayından sonra işler yavaşlar. Bu sakinlik Nisan ayına kadar devam eder. Nisana kadar yüzde 30 kapasite ile çalışırız. Nisan ayında işler tekrar açılır. Bu sürede tüm meslektaşlarıma bol kazanç diliyorum.

Haber: Alihan Kürşat

Editör: Mahmut Beyaz